YEŞİM YÜKSEL - Lise yıllarında kişisel bakım markasını oluşturma hayali kuran ve bu idealini gerçekleştirmek için eczacılık fakültesini bitiren Esin Kaya, hayata geçirdiği çevre dostu kozmetik markasına ait ürünlerde doğal bileşenleri tercih ediyor ve ambalajları çevreye zarar vermeyecek şekilde tasarlıyor.
Maltepe'de iki yıl önce açtığı eczanede bugün hem eczacılık hem de girişimcilik yaparak kendi markasına ait ürünleri tüketicilerle buluşturan Kaya, girişimcilik hikayesini AA muhabirine anlattı.
Kendi markasını oluşturma hayalini lise yıllarında kurmaya başladığını ve bu yoldaki ilk adımı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesine başlayarak attığını belirten Kaya, mezuniyeti sonrasında göreve başladığı Manisa Saruhanlı Devlet Hastanesindeki ilk maaşıyla ham madde satın alarak kozmetik ürünler üretmeye başladığını söyledi.
Ürünlerini kendi markası adı altında toplamak istediği esnada Manisa'da tanıştığı bir eczacının laboratuvarında çalışmalar yapmaya başladığını aktaran Kaya, "İlçe merkezindeki tek eczacı olduğum için beni diğer eczaneleri denetlemek için görevlendirmişlerdi. Ben de köy köy gezerek oradaki eczacıları denetliyor ve onlarla tanışıyordum. Bir eczacı, 'Bizim bir laboratuvarımız var, orada eşimle beraber üretim yapıyoruz.' dedi. 'Ben de gelebilirim miyim?' diye sorunca kabul ettiler. Bu sefer iş çıkışları, hafta sonları laboratuvarda ürünlerimizi daha çok geliştirmek için çalışmaya başladık." ifadelerini kullandı.
- "Aslında her şey yeni başlıyor"
Markalaşma sürecinin İstanbul'dan geçtiğini düşünerek taşınma kararı aldığını ve burada açtığı eczanede istediği ekonomik kazanca ulaşmasının ardından markalaşma hedeflerine yeniden yoğunlaştığını bildiren Kaya, şöyle devam etti:
"2023'ün ocak ayından beri markayı çıkarıyoruz. Ürünlerimizin içeriğini, geçmişten beri çalıştığım aynı düsturla, kendim için üreterek başlamıştım. Doğallığını bozmadan, cilde en faydalı olacak şekilde, geri dönüşümünü de en iyi şekilde aldığım, en çok fayda gördüğüm ürünleri üreterek bu işe başladık. 12 ayrı cilt bakım ürünümüz var ama saç bakım ürünü ve vücut bakım ürünü olarak da geliştirmeye devam edeceğiz. Yolculuğa çıkışım bu ürünleri üretmekti ama şimdi düşünüyorum da aslında her şey yeni başlıyor. Ürün ürettiğim anda yolun başında olduğumu fark ettim, ilerlemeye devam edeceğiz."
Çevresel ve toplumsal koşulların kadınların girişken, yeniliğe ve dönüşüme açık sosyal yapılarını törpülediğini, bu nedenle bir kadın girişimci ve işveren olarak kadınların iş hayatında daha fazla desteklenmesi gerektiğini dile getiren Kaya, kadınların sadece iş hayatında değil, gelecek toplumları inşa eden bireyler yetiştiren anneler oldukları için de değerli olduklarının altını çizdi.
Çevreye zarar vermeyen, aksine yarar sağlayan, sürdürülebilir ürünleri tüketicilerle buluşturduğuna, bu durumun da son yıllarda yeşil girişimcilerin sayısının artmasıyla ve Sıfır Atık Hareketi ile kolaylaştığına dikkati çeken Kaya, Türkiye'de 2014'ten beri kozmetik sektöründe hayvan deneyi yapılmadığını da hatırlattı.
Kozmetik sektöründe kullanılan kimyasal maddelerin insan ve çevre sağlığı üzerindeki zararlarından da bahseden Kaya, "Kimyasal tercih etmek yerine doğal bileşen tercih etmenin faydaları var. Sentetik oluşmuş bir maddede sadece o maddeyi sentezliyorsunuz ama doğal uçucu yağ kullandığınız zaman onun içerisindeki aktif maddenin yanı sıra farklı bileşenlerdeki vitaminler ya da bitkinin diğer kısımlarındaki faydayı da görebiliyorsunuz. Bir de ambalaj konusu da önemli. Ambalajların kağıt ve karton gibi geri dönüştürülebilir materyallerden yapılabilir olmasını, kutusunu bile atmayıp başka bir amaçla kullanılmasını düşündük. Ürün bittikten sonra ve üründe cam şişe kullanmaya çok önem verdik ve içindeki ürün bittiğinde, miadı dolduğunda veya atık haline geldiğinde çevreye zarar vermemesine çok dikkat ettik." dedi.
Yeni bir işe başlamadan önce herkesin kafasında potansiyel olumsuzluklar oluşmasının normal olduğunu fakat bu durumun özellikle kadın girişimcilerin önünde engel oluşturmaması gerektiğini ifade eden Kaya, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bilmek bazen pes ettiriyor. Aslında onun zorluğunu bilmemek, cahillik biraz cesaret getiriyor. Bir fikriniz varsa genelde insanlar fikir paylaşmak konusunda pinti oluyorlar, çekiniyorlar. Ama fikirlerinizi insanlarla paylaştıkça siz yardım da topluyorsunuz. Bu yüzden yapmak istediğiniz bir şeyi insanlarla paylaşın ya da nasıl yapabileceğiniz konusunda beyin fırtınası yapın. İyi ekip arkadaşları oluşturmak çok önemli. Fikir sizin olabilir, mükemmel bir fikir olabilir ama o fikir uygulamaya geçmeden hiçbir değeri yok. Önemli olan uygulanabilir olması. Bu açıdan da beraber çalıştığınız insanların pozitif olması, destekleyici olması ve beraber ilerleyebilecek olmanız çok önemli."