Kılıçdaroğlu, canlı yayında

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: (2)- "(ABD Başkanı Trump'ın mektubu) Bizim halkımızı aşağılayan, küçük gören kibirli ifadelerle bize bir mektup yazılmışsa bunun da en azından diplomatik olarak bizim arşivimize girdiyse onların da arşivine bir şeyler

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektuba ilişkin, "Bizim halkımızı aşağılayan, küçük gören kibirli ifadelerle bize bir mektup yazılmışsa bunun da en azından diplomatik olarak bizim arşivimize girdiyse onların da arşivine bir şeylerin girmesi lazım." dedi.

Kılıçdaroğlu, TV5 televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Suriye'nin kuzeydoğusunda kalıcı ateşkes sağlandığı ve YPG'nin 5 gün içinde bölgeden çekileceği yönündeki açıklamalarıyla ilgili Kılıçdaroğlu, "Ateşkes sağlanmış olması güzel bir şey tabii." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, bu kararın neyin karşılığında alındığını bilinmediğini belirterek, Trump'ın uygulaması öngörülen yaptırımlarına ilişkin şunları kaydetti:

"Zaten ne yaptırım uygulayacak ki? Ekonomide zaten büyük bir kırılganlık var. Onlar da biliyor ekonomide kırılganlığın olduğunu. Amerika'yla biz ilişkimizin bozulmasını istemeyiz, Rusya'yla, Avrupa Birliği'yle, Arap dünyasıyla ilişkilerimizin bozulmasını istemeyiz. Tam tersine her ülkeyle barış içinde, huzur içinde yaşamak isteriz. Barışı, huzuru her yerde savunmak bizim görevimizdir ama bizim halkımızı aşağılayan, küçük gören kibirli ifadelerle bize bir mektup yazılmışsa bunun da en azından diplomatik olarak bizim arşivimize girdiyse onların da arşivine bir şeylerin girmesi lazım."

- "Biz her şeyden önce Türkiye'nin çıkarlarını savunuruz"

"İçimiz kan ağlaya ağlaya tezkereye 'evet' diyeceğiz" sözünün hatırlatılması ve bununla ilgili soru yöneltilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Tezkereye niye 'evet' dedik şunun için bakın Suriye'de ordumuzun gözetiminde, sivil toplum örgütleri oradaki Suriye halkına büyük hizmetler veriyorlar. Hastane, yemek var. Bizim Hatay Büyükşehir Belediye başkanımız sürekli oraya tankerlerle su gönderiyor. Diyelim ki asker oradan çekildi, bütün bu hizmetler ne olacak, oradaki halk ne olacak? Başka büyük sorunlar çıkabilir. Esad'la bir anlaşma yapıldı mı oturulup konuşuldu mu? Konuşulmadı. Zaten o uzlaşma sağlandıktan sonra bir sorun yok biz, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Gerçekten de Türkiye kendi sınırında terör örgütünün yuvalanmasını istemez, hangi ülke ister? Uluslararası hakkımız bu bizim. 'Hayır' demenin kendine göre de sorunları olur. Nedir o sorunlar? Siz, kendi ülkenizin çıkarlarını savunmuyor olursunuz. Biz, bunu kabul etmeyiz. Biz, her şeyden önce Türkiye'nin, halkımızın çıkarlarını savunuruz. Bu, bizim görevimiz."

15 Temmuz ile ilgili bir vakıfta para toplanması yönündeki soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, Resmi Gazete'de yayınlanan adrese gidildiğini ve o adreste bir vakıf bulunmadığını anlattı. Kılıçdaroğlu, vakfın sadece adının olduğunu ancak adresi, telefonu ve yönetim kurulunun bulunmadığını belirterek, toplanan paraların nerede olduğunu sordu.

Vakıf yönetimi olmadığını ve soru soracak muhatap bulamadıklarını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bu para, hayatını demokrasi için veren insanların yakınlarına verilmesi gereken bir paradır. Gazilere verilmesi gereken bir paradır. Sıradan bir para değildir, az bir para değildir." dedi.

"Başörtüsü meselesini Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel meselesi haline getirdik." açıklamasının hatırlatılması ve bunun samimi bir çaba mı yoksa konjonktürün oluşturduğu bir strateji olup olmadığı yönündeki soruya, "Her şeyi yüzde 100 biz doğru yaptık demek kaçamak güreşmek olur. Yanlışımız varsa söyleyeceğiz. Doğru, bir dönem başörtüsünü Türkiye'nin sorunu haline getirdik. Bu doğru değildi." ifadelerini kullandı.

Çubuk'taki şehit cenazesine kendisine düzenlenen saldırıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, düzenlenen saldırının faillerinin de televizyon kayıtları, fotoğraflar ve görüntülerden oluşan belgelerle üç aşağı beş yukarı belirlendiğini ifade etti.

Bu olayın örgütlü bir linç girişimi olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bu örgütlü linç girişiminin ayrıntılarının ortaya çıkması lazım. Dediğim gibi fotoğrafı var, görüntü var ama kim o bilmiyoruz. Biz bunu çıkaramadık. Onu kim çıkaracak güvenlik güçleri çıkaracak. Güvenlik güçleri bugüne kadar çıkaramıyorsa bunun altında başka bir şey var. Biz, bütün bu ayrıntıların çıkmasını isteriz. O nedenle de takipçisi olmaya devam edeceğiz." dedi.

- Tank palet fabrikasının özelleştirilmesi

Kılıçdaroğlu, tank palet fabrikasının özelleştirilmesi ile ilgili fabrikanın işletme hakkının BMC grubuna bedava verildiğini iddia ederek, fabrikanın işletme hakkının devriyle ilgili ihale görmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ihalesiz verildiyse hangi kanuna göre verildiği, ihale yapıldıysa da neye göre yapıldığını sordu.

"İYİ Parti ile aranızda ittifak çatlağı var mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Millet ittifakını bozmak için özel çabalar harcandığını gayet iyi biliyoruz. Devletin bazı unsurlarının bu ittifakı bozmak üzere belli kişi tarafından yetkilendirildiğini ve görevlendirildiğini de biliyoruz. Ama şu bir gerçek onlar ne yaparlarsa yapsınlar, ittifakta herhangi bir sorunumuz yok bizim." yanıtını verdi.

- "Operasyonu bile iç politikaya malzeme yapıyor"

Siyasi parti liderleriyle ortak paydalar çerçevesinde bir araya gelindiğini belirten Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu durumdan rahatsız olduğunu savundu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Hatta Sırbistan'dan gelirken harekatın olduğunun ertesi günü gazetelerde yer alan, 'Millet İttifakı'nın dağılması çok önemli' ifadesi var. Suriye'de bir operasyon yapılıyor. Milli birliğin ve bütünlüğün olması gereken bir ortamdayız halen kafası 'acaba ben Millet İttifakını nasıl dağıtırım?' Operasyonu bile iç politikaya malzeme yapıyor. Ağırıma giden de bu." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, devleti yöneten insanların adil olması ve akılcı davranması gerektiğini dile getirdi.

- "Kendisine 'milli' diyen bir kurumun, milli olması lazım"

Türkiye'de derin devlet olup olmadığına ilişkin bir soruya karşılık Kılıçdaroğlu, her devletin kendi istihbarat örgütlerinin bulunduğunu, bunların devletin, ülkenin çıkarları ve menfaatleri için çaba harcadıklarını belirterek, siyasal partinin çıkarlarına dönük çaba olması durumunda farklı bir durumun ortaya çıkacağını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, "Devletin belli kurumları içinde belli insanlar seçiliyor, 'sizin göreviniz budur' deniliyor. 'Millet ittifakını bozacaksınız' deniliyor. Bu kadar basit. Onlar da 'emredersiniz' diyorlar." iddiasında bulundu.

"Karar gazetesine verdiğiniz röportajda 'Görevlendirilen istihbaratçıları isim isim biliyoruz.' diyorsunuz? Neden söylemiyorsunuz?" sorusunu Kılıçdaroğlu, "Sorumluluğum gereği söyleyemem." şeklinde yanıtladı.

Kendisi dışında bu isimleri pek çok insanın da bildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Kendisine 'milli' diyen bir kurumun, milli olması lazım. Kendisine 'milli' diyen bir kurum, bir siyasal partinin arka bahçesine asla dönüşmemeli." dedi.

Yeni seçilen belediye başkanlarının performanslarına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, yeni seçilen belediye başkanlarının performanslarının gayet iyi olduğunu, başlangıçta büyük bir borç yığınıyla karşılaşınca duraksama yaşadıklarını ifade etti.

Kılıçdaroğlu, belediyelerde belli bir zaman dilimi içinde yapılan tasarruflarla sağlıklı yönetilmeye başlandığını kaydetti.

(Bitti)


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri