ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileriyle bir araya geldi.
Bir otelde, basına kapalı gerçekleşen ve yaklaşık 1 saat 30 dakika süren toplantıya, CHP'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da katıldı.
Yılmaz, toplantının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, verimli bir görüşmenin gerçekleştiğini belirtti.
AB üyesi ülkelerin büyükelçilerinin, Kılıçdaroğlu'na doğrudan sorular yönelttiğini aktaran Yılmaz, toplantının önemli gündem maddelerinden birinin Afrin'e yapılan operasyon olduğunu ifade etti.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin Afrin'e yönelik tutumunu anlattığını belirten Yılmaz, "Afrin operasyonuyla ilgili AB büyükelçilerinden bazılarının, özellikle Almanya'nın farklı bir tutum içerisinde olduğunu gördük. Bizim, Afrin operasyonunun başından beri desteğimiz malum. Oradaki kent yapılanması, kent meclisinin oluşturulması bizim önerimizdi. Bunların kabul edilmiş olmasından, uygulanmasından memnuniyet duyuyoruz." dedi.
CHP'nin Suriye'de kapsamlı bir çözümü desteklediğine işaret eden Yılmaz, bu çerçevede, AB büyükelçilerine, Afrin'e yapılan operasyonun PKK ve teröre karşı bir operasyon olduğunu, bunun, işgal olarak nitelendirilemeyeceğini vurguladıklarını kaydetti.
Yılmaz, görüşmede "seçim ittifakı" konusunun da gündeme geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanlığı seçimiyle alakalı soruları oldu büyükelçilerin. Bizim, seçim ittifakı düşünüp düşünmediğimiz konusuna değinildi. Prensipler temelinde bir ittifakın olabileceğini daha önce Genel Başkanımız deklare etmişti. Bu konuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü, partiler arası bir çalışmanın devam ettiğini açıklamış oldu." diye konuştu.
- "ABD ile güven sorunu yaşıyoruz"
ABD, AB ve Rusya ile ilişkiler konusunun da toplantıda gündeme geldiğini aktaran Yılmaz, "Özellikle ABD ile güven sorunu yaşıyoruz. Bu güven sorununun aşılması konusunda AB büyükelçileri partimizin ne tür bir yol takip edebileceğini merak ediyorlardı. O da kendilerine açıklanmış oldu." bilgisini verdi.
OHAL uygulamalarının toplumda kutuplaşmaya neden olduğuna, kalkması gerektiğine de değinildiğini kaydeden Yılmaz, büyükelçilerin, "OHAL uygulamalarının verdiği rahatsızlığı hissettiklerini" söylediğini ifade etti.
Yılmaz, Yunanistan Büyükelçisi'nin, Akdeniz'de petrol arama ve Ege adaları konusunda farklı bir tutum sergilediğini belirterek, Büyükelçiye, Türkiye'nin pozisyonunu anlattıklarını vurguladı.
Toplantıda, kadına yönelik şiddetin sonlandırılması konusunun da gündeme geldiğini ifade eden Yılmaz, bu konuda da düşüncelerini aktardıklarını bildirdi.
- "Suriyelilerin dönmeleri sağlanmalı"
"Suriyeli mültecilerin Türk toplumuna entegrasyonunu mu, geri gönderilmesini mi" değerlendirdiklerinin sorulması üzerine de Yılmaz, Suriye'de barışın tesis edilmesi sonrasında Suriyelilerin kendi memleketlerine dönmelerinin sağlanması konusunda görüş bildirdiklerini kaydetti.
Yılmaz, Suriye konusunun Türkiye'ye ciddi bir maliyete sebep olduğunu büyükelçilere anlattıklarını belirtti.
- Soruları yanıtladı
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, "Afrin operasyonu konusunda Almanya Büyükelçisi'nin tavrının" sorulması üzerine, "Almanya'nın Afrin operasyonu konusunda farklı bir tutumu var. Maalesef, ABD, Rusya orada, onlara ilişkin Almanya'dan herhangi bir ses duymadık ama Türkiye teröre karşı bir mücadele yaptığı zaman farklı bir ses geliyor. Tabii bunu biz doğru bulmuyoruz. Kendisine de ifade ettik." yanıtını verdi.
Yılmaz, "PYD/YPG'nin Fırat'ın doğusuna çekilmesiyle ilgili 'ABD ile anlaştık ve anlayış birliği var.' diye iki ayrı açıklama oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Yılmaz, bunun dışişleri konusunu yürütenler açısından çok içler acısı bir durum olduğunu ifade etti.
- "Kuzey Suriye' ifadesi yanlış"
"PYD'nin Fırat'ın doğusunda olması Türkiye için bir tehdit olur mu, yoksa yeterli mi?" sorusu üzerine Yılmaz, şu yanıtı verdi:
"ABD, orada PKK'yı açıkça himaye ediyor, bunu her defasında gösteriyor. Özellikle Menbiç bölgesinde, buranın altındaki Tabka Havalimanı'nda, daha altta Rakka'nın ve Deyrizor'un batısında bir şekilde PKK'nın elinde tuttuğu o bölgeleri, yani Fırat'ın batısında tuttuğu bölgeleri, Fırat'ın doğusunda bir devlet veya federal bir birim yaratabilme karşılığında elinde pazarlık unsuru olarak tutuyor. Bu da açıkça görülüyor. Elbette Fırat'ın batısından çekilmesi, doğusuna gitmesi önemli ama PKK her yerde Türkiye açısından güvenlik riski teşkil edecektir."
Yılmaz, tıpkı Irak'ta olduğu gibi Suriye için de "Kuzey Suriye" ifadesinin kullanılmasını doğru bulmadıklarını sözlerine ekledi.