ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul'daki yerel seçim sonuçlarına ilişkin, "Kayıt dışı aktörler var, bu iş organize bir iş. Bu iş sadece CHP'ye gönül verenler tarafından yapılacak bir iş değil." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz ve AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin partisinin genel merkezinde gazete, televizyon ve haber ajanslarının Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi.
Yavuz, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ve yenilenmesi ile ilgili YSK'ye yaptığı olağanüstü itiraz başvurusunun detaylarını anlattı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İfade ettiği "kayıt dışı aktörlerin" kimler olduğunu ve CHP'ye yönelik AK Parti'nin yaptığı çağrının sorulması üzerine Yavuz, "Biz, CHP'nin bu işin içinde olmadığını düşünmek istiyoruz. CHP de tavrıyla ve tarzıyla bu işin içinde olmadığını hissettirsin, göstersin, yansıtsın istiyoruz. Ama CHP, sadece İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını almanın heyecanı içerisinde, aslında o da ayağına kurşun sıkıyor adeta. Bu seçim güvenliği hepimize lazım." diye konuştu.
AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerdeki başarısına işaret eden Yavuz, AK Parti'nin 2014 seçimleri hariç, bu seçimlerin yerel seçimler içerisinde en yüksek oy aldıkları seçimler olduğunu söyledi.
- "CHP, bu işin içerisinde olmadığını gösteren adımlar atsın"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 52 günde 104 yerde miting yaptığını, süreci dolu dolu geçirdiklerini ve çok yüksek oy aldıklarını dile getiren Yavuz, "Ama biz diyoruz ki; velev ki İstanbul'u biz almış olsaydık bile bunları bu derece yakaladıktan sonra hepimizin bunları takip etmek boynunun borcuydu. CHP'yi direk kafadan suçlamak istemiyorum. Ama CHP de bu işin içerisinde etkisinin, rolünün, katkısının olmadığını gösteren adımlar atsın istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kim bu kayıt dışı aktörler?" sorusuna Yavuz, "Kayıt dışı aktörler var, bu iş organize bir iş. Bu iş sadece CHP'ye gönül verenler tarafından yapılacak bir iş de değil." cevabını verdi.
"Bu işi şaibe altında bırakalım, seçim sistemini sorgular hale getirelim, başka tartışmalarla zaman, enerji kaybettirelim" diyen Yavuz, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi geçmişten beri bölmeye, Türkiye'nin kardeşlik iklimini alt üst etmeye çalışan, başkalarının tetikçiliğini yapan unsurlar da bu işin içinde. Yarın CHP'ye de dönecek bu. CHP bugünkü 'İstanbul'u aldık' diyerek, o heyecan içerisinde bunları görebilecek halde değil. Buna, gerçekten çok üzülüyorum. İkinci parti, iktidarı devralmaya en hazır parti olması gerekir. Seçim güvenliğini en fazla düşünmesi gereken parti, ikinci parti olması gerekir. İkinci parti hazır olması, bu işleri en fazla düşünmesi gerekir ama yok maalesef."
Yavuz, "Bildiğimiz her şeyi söylemek durumunda mıyız? Onları önce damıtıyoruz, filtreliyoruz, gözden geçiriyoruz. Ona göre de kamuoyuyla paylaşıyoruz." dedi.
- "YSK'nin yazılımından kaynaklanan bir şey görmedik"
Yavuz, "Biz hala YSK'nin sisteminden, yazılımından kaynaklanan bir şeyi farketmiş değiliz. Böyle bir iddiamız baştan bugüne kadar hiç olmadı. Bizim elimizdeki verilere baktığımızda ve karşılaştırdığımızda YSK'nin yazılımı ve sisteminden kaynaklanan bir şey görmedik. Sandık başı ve seçim kurullarındaki iş ve işlemlerden kaynaklanan ve o verilerin YSK sayfasına yanlış, kasten, girilmesi sebebiyle ortaya çıkan rakamlar var. Onun için de YSK, 28 bin diye açıklıyor, o rakamlara bakıyor. Düzeltildikçe onlar eriyor, ona atfettiğimiz bir şey henüz yok." diye konuştu.
"FETÖ unsurları bu işin içinde mi?" sorusuna Yavuz şöyle cevap verdi:
"Biz ilk günden beri söylüyoruz. Bir, diyorum ki 12 kişi FETÖ'den ihraç edilen, bu sandık başında rol almıştır. 9 tane sandık başkanı, 3'ü de memur üye olarak. FETÖ'den ihraç edilenler, mahkum edilenlerin yakınları sandık başında rol alamaz mı denildi? Bunu da ortaya koyalım. Yüzlerce, binlerce kişi FETÖ'den ihraç edilenler, hatta yer yer mahkum edilenlerin birinci derece yakınları. Bunlar, kamu görevlisi değildi, önemli bir kısmı. Bu kadar şey üst üste nasıl gelir, diye ben sormak istiyorum. Biz o günden sonraki yöntemlere, sosyal medya hareketliliğine baktığımızda, bu işler sanki onların aktif bir şekilde rol aldığını gösteren işaretlerle dolu."
- "FETÖ unsurları önce hazırladı, pişirdi, sundu"
Buna ilişkin bir örnek veren Yavuz, "Fatih Portakal... Bunu, bu FETÖ unsurlarıyla aynı anda söyledim ama o anlamda bir ithamım yok, düzeltmiş olayım. Bir çok yerde döndü bu, Fatih Portakal da bir video paylaşmış ve altında da 'pot üstüne pot kırmaya devam yani' demiş ve benim bir videomu yayınlamış. Fatih Portakal da başkasının oyununa gelmiş olabilir diye düşünüyorum." dedi.
Videoya ilişkin, İstanbul'da kameralar önünde basın açıklamasında bulunduktan sonra bazı basın mensuplarının soruları üzerine cevap verirken, diğer basın mensuplarına nezaketsizlik olmasın diye özür dilediğini anlatan Yavuz, "Arkadaşlar özür dilerim. Ben sadece farkı söyleyip gidecektim. Bizim elimizde daha pek çok hazırladığımız belge, bilgi var." dediğini aktardı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz, "Sanki biz, düzmece birtakım belge, bilgi hazırlıyoruz, sanki biz, birtakım kurgular içindeyiz gibi yansıtmanın anlamı ne?" diye sordu.
Fatih Portakal'ın bu videoyu alıntıladığını ve aynı şeyi yansıttığını ifade eden Yavuz, "En son onda gördüğüm için söyledim ama bunu önce FETÖ unsurları hazırladı, pişirdi, sundu. Başka şeyler de var. Aklım durdu adeta. Bu, çok belirgin, medyanın karşısında olduğu için söyledim. İsterseniz bunların videosunu, o kısmı değil, tamamını alın." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bütün hayatım bu işlerin içinde geçti"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz, "Bu usulsüzlüklerin sadece büyükşehire has bir usulsüzlük mü, ilçelerde herhangi bir usulsüzlük yok mu?" sorusu üzerine, sandık başkanlarındaki usulsüzlük ya da kanunsuzluğun her ilçede olduğunu söyledi.
Yavuz, 2002'den bugüne kadar AK Parti'de seçim işlerinde çalıştığını, 2011'de vekil olduktan sonra seçim işleri başkan yardımcısı olarak çalıştığını, 5 seçim işleri başkanının değiştiğini, bu sürede seçim işleri başkan yardımcısı olarak görev yaptığını, sonra SKM başkanı olduğunu, sonra da seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı olduğunu, bütün hayatının bu işlerin içinde geçtiğini anlattı.
- "İlçelere ilişkin bir şeyler yapılmış olabilir ama odak büyükşehirdi"
"Bu seçimde aklım almıyor bazı şeyleri" diyen Yavuz, 39 ilçenin 39'unda da başında en kıdemli hakim bulunmasına rağmen, 298 sayılı yasanın 22 ve 23'üncü maddesinin bu kadar açıkken, bu kadar büyük kanunsuzluğun nasıl yapıldığını anlamadığını söyledi.
Yavuz, "Hepsi muhtemelen seçim kurulu başkanlarından kaynaklanmıyordur, belki de çoğu. Seçim kurulu başkanlarını da maniple eden, yanıltan, kandıran birtakım unsurlarının olmuş olma ihtimalini söylüyorum." dedi.
İlçe oylarına kıyasla geçersiz olan oy sayısının büyükşehire ilişkin 31 bin olduğunu ifade eden Yavuz, "Elbette ilçelere ilişkin bir şeyler yapılmış olabilir ama odak büyükşehirdi ve ilçeyle o derece uğraşmadılar, uğraşamadılar. 'Bir tarafa bütün enerjimizi sarf edelim, kanalize edelim, oradan sonuç çıkartalım' dediler ve böyle davrandılar diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Büyükşehir belediye seçimlerine odaklandıklarını fark edince oraya yöneldiklerini aktaran Yavuz, "Büyükçekmece'de de bir şeyler olduğunu gördük, oraya da yöneldik. Başka yerlerde de bu oranda görseydik, oraya da yönelirdik. Bizim tespitlerimiz, başka ilçelerde de oldu ama büyükşehir oranında ilçe belediyelerinde aynı motivasyonları yoktu gibi geliyor bize. Var diye iddia edenler, koysun ortaya, onu da takip edelim. Biz bir şey istiyoruz; gerçek ortaya net çıksın. Biz bunu bugün arındıramazsak, bu kadarı hiç çıkmaz ortaya kolay kolay. Madem bu kadarı çıktı ve biz bunları yakaladık bunun gereği yapılsın istiyoruz." dedi.
- "Seçim güvenliğini zedelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur"
Yavuz, "YSK'nin, AK Parti'nin talebini reddederse, ne yapacaksınız? YSK, seçimi iptal etti ve tekrarına hükmederse, bu yapıyla tekrar seçime gidilecek, bu kadar iddialar var, başka partileri de etkileyecek riskler var burada, bu kısa sürede ne yapılması gerekir?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Yetkisiz kişiler, aynı kişilerle sandık başına gidilebilir mi? Yetkili kişilerin olduğu sandık başkanı kamu görevlisidir, mani hali yoktur, yasaya çok uygun belirlenmiştir. O sandık başkanlarıyla gidilsin. Orada bir beis, sakınca yok. Ama kanuni çerçevenin dışına çıkılarak, aslında yapamaz olduğu görevi yapmak üzere yetkilendirilen kişileri, seçim iptal edildiğinde orada görevlendirilmesi bizce mümkün değildir. YSK'nin kararı herkesi bağlar. YSK, kararını olumlu da olumsuz da verse atacağımız adımlar var. Kesinlikle bunları tek tek belirleyip suç duyurusunda bulunacağız. Bu karşılıksız kalmamalı, kimse, isterse AK Parti'nin içinden olsun. Çünkü seçim güvenliğini zedelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Kim olursa olsun, isterse babamızın oğlu olsun, bu derece kanunsuz iş ve işlemlere imza atan kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var diye düşünüyorum."
(Sürecek)