Yönetmenliğini Tolga Toga'nın üstlendiği, başrollerinde Tuvana Türkay ve Serhat Teoman'ın yer aldığı "Karanlıktan Kaçış" filminin galası Kanyon AVM'de gerçekleştirildi.
"Kadına şiddet" temasını işleyen filmin oyuncularından Türkay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin alışılagelmişin dışında cesur sahnelere ve anlatım diline sahip olduğunu söyledi.
Tükay, filmde oynadığı karaktere ilişkin şöyle konuştu:
"Karakterim bir kaza sonucu anne babasının ölümüne sebep oluyor ve amnezi hastalığına yakalanıyor. Her sabah uyandığında hafıza kaybıyla başlayan bir yaşantısı var. Sonra hayatına Serhat Teoman'ın canlandırdığı gazeteci 'Anıl' dahil oluyor ve filmdeki diğer karakterlerle çok da tatlı olmayan karşılaşmalar yaşanıyor. Oynaması keyifli bir karakterdi, bir daha eşine benzerine rastlayamayacağımı hatta şimdiye kadarki sinema filmi performanslarım içinde ilk üçte olduğunu düşünüyorum."
Canlandırdığı "Esin" karakterine çok çalıştığını, üstüne empati yaptığını ve hayaller kurduğunu söyleyen Türkay, şunları kaydetti:
"Karaktere hazırlık süreci bu hastalığı araştırmakla ve bu hastalığa sahip kişilerin yaşadıklarını anlamaya çalışarak geçti. Onun dışında kariyerimde ilk defa oynayacağım türden sahneler vardı. Onlara da çok çalıştım. Esin'i hayal kurarak çözmeye çalıştım. Çünkü ne kadar çok bir şeyi araştırsanız da bir insanın ruh halini yaşamaya çalışmadan, onunla sonsuz bir empati kurmadan, karaktere bürünmeniz imkansızdır. Ben de bol bol gözlerimi kapatıp Esin'i düşündüm. O olmaya, içimden onu çıkarmaya çalıştım."
- "Dünya standartlarında bir iş çıktı"
Oyuncu Melih Özkaya ise Türkiye'deki filmlere nazaran "Karanlıktan Kaçış"ın çok sıra dışı bir yapım olduğuna işaret ederek, "Seyirciyi çok sürükleyici bir psikolojik gerilim bekliyor. Ben 'Görkem' karakterini canlandırıyorum, ana karakterin arkadaşıyım. Çekimleri Sığacık'ta yaptık, set süreci benim için çok keyifliydi. Film uzun süre kurgudaydı, yönetmenimiz gerçekten inanılmaz derecede özen gösterdi ve dünya standartlarında bir iş çıktı." değerlendirmesini yaptı.
Filmin sosyal bir mesaj da barındırdığını vurgulayan Özkaya, "Başından sonuna kadar izleyicileri aslında kilitleyecek nokta da bu mesaj. Slogan da bunu destekliyor; 'her ağlayan güçsüz değildir'. Aslında birinin ağlaması, onun güçsüz olmadığını, mücadeleci olduğunu gösteriyor. Gerçek hayatta da eğer bir şiddet unsuru varsa herkesin el atması gerekiyor. Biz bunu yansıtmaya çalıştık, umarım anlayan anlamıştır." şeklinde konuştu.
Galada "kadına şiddet" temasına dikkati çekmek amacıyla Türkay'ın filmde kullandığı kostüm açık arttırmayla satılarak geliri, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfına bağışlandı.