Karadeniz için üretilen tüm bilimsel verileri analiz ederek herkese açık bir kaynağa dönüştürecek ve denizin gelecekte oluşturulması muhtemel dijital ikizinin temellerini atacak olan "H2020 DOORS" projesinin çalıştayı İstanbul'da yapıldı.
Avrupa Birliği Ufuk 2020 Programınca desteklenen, 2019 yılında başlayan ve son aşamasına gelinerek bu yıl tamamlanacak olan "Karadeniz için Optimum ve Açık Araştırma Desteği Geliştirme" (H2020 DOORS) projesi kapsamında "Türkiye'deki İkinci Karşılıklı Mobilizasyon Öğrenme Çalıştayı" İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi'nde düzenlendi.
Çalıştaya İTÜ, Dokuz Eylül Üniversitesi, TÜBİTAK MAM ve Karadeniz Teknik Üniversitesinden bilim insanları ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Avrupa ülkelerinden 35 kurum ve Karadeniz'e kıyısı bulunan tüm ülkelerin yer aldığı DOORS projesi ile Karadeniz ekosisteminin daha iyi anlaşılması hedeflenirken sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek amacıyla da bölgenin denizcilik sektörlerine ve çevre politikalarına katkılar sağlaması amaçlanıyor.
Proje çerçevesinde yürütülecek çalışmalarla Karadeniz'in fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametrelerini içeren kanıta dayalı bir bilgi platformu geliştirilecek. "Sistemlerin Sistemi (SoS)" olarak adlandırılan bu platform ile yerinde gözlemler, sensör ağları ve tahmin modelleri tek bir veri ara yüzüne entegre edilerek bir dijital ikiz oluşturulacak. Bu sayede, Karadeniz'deki ekosistem değişikliklerinin izlenmesi, analiz edilmesi ve çevresel etkilerin doğru bir şekilde yönetilmesi mümkün hale gelecek.
Projeyle ayrıca, Karadeniz'deki denizcilik faaliyetleri için bir yol haritası oluşturularak sürdürülebilir denizcilik ve çevre politikaları için bilimsel altyapı güçlendirilecek.
- "Kirlilik kaynağı, rüzgar yönü, balık çiftliğinin anlık ekolojik durumu görülebilecek"
Çalıştayın ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan projenin Türkiye sorumlularından Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe, tüm dünya denizlerinde olduğu gibi Karadeniz'de de 2000 yılından sonra uydular, yerinde ölçümler, gemi seferleri gibi her alanda çok ciddi veri akışı bulunduğunu, bunun çok karmaşık bir veri seti olduğunu belirtti.
Beşiktepe, "Projeyle verilerin analizini ve sentezini yapıp son kullanıcı dediğimiz karar vericiler, şirketler ve sivil toplum örgütlerinin bu verilere kolayca ulaşmalarını, kendi amaçları doğrultusunda analiz edip kullanmalarını amaçlıyoruz." dedi.
Verilerin herkese açık ve ücretsiz olduğunu vurgulayan Beşiktepe, deniz ve kıyıdaki aktivitelerin, bu veriler kullanılarak çevre ile daha uyumlu yapılmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
Beşiktepe, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu verileri kullanmak isteyenler belediye çalışanları, ufak bir balıkçı ya da çok büyük gemileri olan bir kurum da olabilir, internetten www.doorsblacksea.eu sayfasına girerek, oşinografi bilmeden denizle ilgili bütün bilgilere ulaşabilecek. 50 ayrı parametreye ulaşıp buralardan kendisiyle ilgili kararlar verebilecek. Kirlilik kaynağı, rüzgar yönü, balık çiftliğinin anlık ekolojik durumu görülebilecek. Bunun üzerine yapay zekayı kattığınız zaman bu dijital ikiz olacak. Bu, dijital ikiz için bir altlık, temel oluşturacak."