ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, geleceğin rekabetçi ekonomisinde var olmanın, zamanın getirdiklerini doğru yorumlayan çevik bir yönetişim anlayışıyla mümkün olabileceğini belirterek, "Temel amacımız, dijital teknolojilerin kullanımı ve geliştirilmesi yoluyla ekonomik ve sosyal refahın artırılmasına yönelik, insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarında bütüncül bir dönüşümü gerçekleştirmek." dedi.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından düzenlenen Kamu-BİB'23-BİM7'27 Bütünleşik Etkinliği, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) gerçekleştirildi.
Koç, burada yaptığı konuşmada, Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2019 Küresel Rekabetçilik Endeksi'nde Türkiye'nin 141 ülke arasında 61'inci sırada yer aldığını söyledi. Endeksin sonuçlarının, iş gücü ve eğitim politikalarında çoğu gelişmiş ülkenin yeniliğin hızına yetişemediğini gösterdiğini ifade eden Koç, geleceğin rekabetçi ekonomisinde var olmanın zamanın getirdiklerini doğru yorumlayan, çevik bir yönetişim anlayışıyla mümkün olabileceğini bildirdi.
Koç, "Temel amacımız, dijital teknolojilerin kullanımı ve geliştirilmesi yoluyla ekonomik ve sosyal refahın artırılmasına yönelik, insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarında bütüncül bir dönüşümü gerçekleştirmek." diye konuştu.
Kamu kurumlarının tüm uygulama ve altyapı katmanlarında kullandıkları verilere ilişkin standart ve tanımlamaların yer alacağı Ulusal Veri Sözlüğü (UVS) çalışmalarını başlattıklarına işaret eden Koç, yapılan çalışmaların bir sonucu olarak, kamu kurumlarında ortak bir veri dili oluşturarak, Ulusal Veri Envanteri'nin oluşturulacağı bilgisini verdi.
- "Açık Veri Portalı üzerinde çalışıyoruz"
Koç, ofis olarak, söz konusu verilerin açık devlet verisi olarak kamuyla paylaşılabilmesi için Açık Veri Portalı üzerinde çalıştıklarına dikkati çekerek, "Kamu verilerinin açık devlet verisi olarak paylaşılabilmesi, teknik, yasal ve organizasyonel bir dizi süreci barındırıyor. Açık devlet verisine yönelik veri yönetimi prosedürleri, yasal ve idari düzenleme altyapıları ve rehberlik dokümanlarının hazırlanması çalışmaları da devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Koç, verinin değere dönüşmesinin ancak yerli ve milli bir anlayışla mümkün olabileceğini dile getirdi.
Yapay zeka alanındaki çalışmalara da değinen Koç, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi hazırlık çalışmalarında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ilgili bakanlıklarla son aşamaya geldiklerini söyledi.
- "Kovid-19 salgını dijital teknolojilerin önemini hatırlattı"
Koç, Türkiye'nin siber tehditlerle mücadele edebilmesi amacıyla "Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi"ni bu yıl yayımladıklarını anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Rehber, devlet teşkilatı içinde yer alan kurumlar ve kritik altyapı hizmeti veren işletmeleri kapsıyor. Ülkemize ait verilerin ülkemizde kalmasını, kritik altyapı ve sistemlerimizin sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı, yerli ve milli siber güvenlik ürünlerinin kullanımının artırılmasını, bilgi güvenliği ve siber güvenlikte ülke seviyemizin uluslararası arenada yükseltilmesini hedefliyor."
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının telekomünikasyon altyapısıyla dijital teknolojilerin kullanımının önemini bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Koç, salgının kontrol altına alınması ve şiddetinin sınırlandırılmasının temel hedefleri arasında yer aldığını bildirdi.
- "e-Devlet kullanıcı sayısı 50 milyonu aştı"
Koç, ofis olarak yaptıkları çalışmalar sonucu e-Devlet kullanıcı sayısının 50,8 milyona ulaştığını, 5 bin 187 hizmetin buradan sunulduğunu dile getirdi.
e-Devlet'in ilk bütünleşik hizmeti niteliğindeki "Araçlarım" hizmetinin kullanılmaya başlandığını hatırlatan Koç, bunun yanı sıra "Çalışma Hayatım", "İkametgahım" ve "Sosyal Yardımlar" gibi bütünleşik hizmetler için de çalıştıkları bilgisini verdi.
Koç, Türkiye'nin dijitalleşme alanında uluslararası endekslerdeki performansına da değinerek, bu tür endekslerde ilk 10'da yer almayı amaçladıklarını kaydetti.
- "Türkiye’nin dijital dönüşüm vizyonuna katkı sağlıyoruz"
Bilişim Vadisi Genel Müdürü Serdar İbrahimcioğlu, Kovid-19 ile mücadele döneminde kamu ve özel sektörde dijital dönüşümün, bilgi ve iletişim teknolojilerinin öneminin her zamankinden daha fazla hissedildiğini söyledi
Bilişim Vadisinin "Milli Teknoloji Hamlesi" yolculuğunda dijital süreçlere yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü belirten İbrahimcioğlu, yalnızca Ar-Ge firmalarına ev sahipliği yapmadıklarını, Türkiye'nin dijital dönüşüm vizyonuna katkı sağlayıcı projelerde iş birliklerine de destek olduklarını dile getirdi.
İbrahimcioğlu, proje yürütücüsü oldukları Türkiye Açık Kaynak Platformu'nda gerçekleştirilen faaliyetlere de dikkati çekerek, "Platform milyonlarca dolarlık masraf oluşturan yazılım lisans giderlerini minimize etmek, yerli ve milli yazılımları gençlerimizin yetenekleriyle geliştirmek ve böylece dışa bağımlılığımızı en aza indirmek vizyonuyla kuruldu." dedi.
Bilişim Vadisi ve İstanbul'da açacakları yazılım okullarının önemine de işaret eden İbrahimcioğlu, yapay zeka temelli bir programla yeni nesil eğitim modeliyle çalışacak bu okullarda 700 nitelikli yazılımcının eğitileceğini ve Türkiye'nin dijital dönüşümüne hizmet edecek nitelikli yazılımcı ekosistemine katkı sunacak yazılım projelerinin hayata geçirileceğini anlattı.
- "Dijital dönüşümlerin milli ve yerli teknolojilerle gerçekleştirilmesi temel koşul"
TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe de Dijital Türkiye Endeksi, Yapay Zeka Strateji Raporu, Dijital Türkiye Akademisi, bilişim sektörü kamu alımlarındaki strateji ve bilişim çalışanlarının özlük haklarına ilişkin çalışmaların sonuna geldiklerini bildirdi.
Türkiye'nin dijital dönüşüm endeksinin 2019'da 2,94 iken bu yıl 3,06'ya çıktığı bilgisini veren Aktepe, yükselme kaydedilmiş olsa da ülkenin notunun orta olarak tanımlandığına işaret etti.
Aktepe, bilişim sektöründeki hedeflere ulaşmak için insan kaynağı, yazılım, donanım ve altyapıda atılım sağlamak gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Dijital Türkiye yolculuğunda öngördüğümüz dijital dönüşümlerin milli ve yerli teknolojilerle gerçekleştirilmesi temel koşuldur. Başta siber güvenlik ve 5G olmak üzere, bulut bilişim, yapay zeka ve otonom araçlar gibi dijital dönüşüm teknolojilerinde ihtiyaç duyulan ürün, sistem ve hizmetlerin milli kabiliyetlerle geliştirilmesini bir beka sorunu olarak görmekteyiz."