Kaftanları süsleyen "Bilecik çatması"nı geleceğe taşıyor

Bilecik'te yaşayan Sevil Tuzak, anneannesinden öğrendiği, keten ve ipek ipliklerle yapılan bir kumaş olan "Bilecik çatması"nın dokumacılığını Kent Konseyi bünyesinde açılan kursta kadınlara öğretiyor- Sevil Tuzak:- "Çevremdekilerin bakış açıları çok güzel ve kursiyerler gitgide çoğalıyor. Bilecik'e böyle bir şey kazandırdığım için çok mutluyum"

ATAHAN GEZER/MUHSİN ARSLAN - Osmanlı Devleti'nde padişahların kaftanlarında, saray eşrafının kıyafetlerinde ve yatak örtülerinde kullanılan "Bilecik çatması" kumaşını dokuyan Sevil Tuzak, bu sanatın unutulmaması için gönüllü eğitmenlik yapıyor.

Halıcılığıyla ünlü Kocaeli'nin Körfez ilçesinin Hereke semtinde doğup büyüyen, 1992'de evlendikten sonra eşinin memleketi Bilecik'e yerleşen 57 yaşındaki Tuzak, küçük yaşlarda anneannesinden ve teyzesinden öğrendiği dokumacılığı, uzun yıllar usta öğretici olarak çalıştığı Bilecik Halk Eğitimi Merkezinde birçok kursiyere öğretip geçen yıl emekliye ayrıldı.

Emekliliğinin ardından Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Seyfettin Yıldız'ın teşvikiyle, atılan sıkı ilmekler sayesinde uzun süre yıpranmayan, ipek ve keten ipliklerle yapılan "Bilecik çatması" kumaşını dokumayı öğrenen Tuzak, Kent Konseyi bünyesinde açılan kursta gönüllü usta öğreticilik yapmaya başladı.

Tuzak, haftada 2 gün üçer saat eğitim verdiği 18 kadına, padişahların kaftanlarında, saray eşrafının kıyafetlerinde ve yatak örtülerinde kullanılan "Bilecik çatması" kumaşı dokumayı öğretiyor.

İpek ve keten iplikler kullanarak ortaya çıkardığı kumaşlara çeşitli hayvan ve çiçek figürleri, minyatür desenleri ile kentin tarihi yapılarını dokuyan Tuzak, İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci'nin "Son Akşam Yemeği" tablosunu da işlemeye başladı.

Evli ve 2 çocuk annesi Sevil Tuzak, AA muhabirine, bu sanatın yaşatılması için elinden geleni yaptığını söyledi.

Dokumacılığı anneannesi ve teyzesinden öğrendiğini anlatan Tuzak, "Resimleri baz alarak üretim yapıyorum. Ne kadar renk girerse o kadar güzel oluyor. Özellikle farlı şeyler dikkatimi çekiyor. Çevremdekilerin bakış açıları çok güzel ve kursiyerler gitgide çoğalıyor. Bilecik'e böyle bir şey kazandırdığım için çok mutluyum." dedi.

- "Günümün 1-2 saatini çatma dokumaya ayırıyorum"

Tuzak, kursiyerlerinin ilerleme katettiğini, kimilerinin çatmalarını satışa sunduğunu dile getirdi.

Üretim sürecine ilişkin konuşan Tuzak, şu bilgileri verdi:

"Genelde Sanat Sokağı'ndaki atölyemde üretim yapıyorum. Önce dikey tezgahlarda çözerek başlıyoruz. Sonra gücüsünü (arka ve ön çözgü tellerinin ayrılması) yapıyoruz. Akabinde kilidini yaparak dokumaya başlıyoruz. Ürünün bitmesi boyutuna göre değişiyor. Örneğin bir seccade 4 ila 6 ay arasında bitebiliyor. Ebat büyüdükçe süre uzar. Günümün 1-2 saatini çatma dokumaya ayırıyorum."

Kursiyerlerden 58 yaşındaki Emine Karataş da Tuzak'la geçen yıl resim kursu için gittiği Halk Eğitimi Merkezi'nde tanıştığını, daha sonra çatma dokumaya başladığını belirtti.

Kursta keyifli vakit geçirdiklerini anlatan Karataş, "Düğüm atmayı, çözmeyi öğreniyoruz. Çatma yapmak hoşuma gidiyor, bu sanata dair her şeyi öğrenmek istiyorum. Gelecekte çatmaya hakim olup eğitmenlik de yapmak isterim. Öğrenmek isteyen herkese yardımcı olurum." dedi.

61 yaşındaki Sema Kacav ise sınıf öğretmenliğinden emekli olduktan sonra boşluğa düştüğünü, bu sebeple kursa başladığını anlattı.

Tuzak'ın çalışmalarına hayran kaldığını vurgulayan Kacav, "Çok beğendim. 'Ben de senin kursiyerin olayım' dedim. Birlikte güzel işler yapıyoruz. Mutluyum, kursu çok seviyorum." diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Etkinlikler Haberleri