Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Mezuniyet Töreni

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- "Afrin'i özgürleştirdiğimiz gibi inşallah Münbiç'i de Aynel Arab'ı da Telabyad'ı da Suriye'nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız"- "Şimdi de Münbiç'in etrafında hendekler

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Afrin'i özgürleştirdiğimiz gibi inşallah Münbiç'i de Aynel Arab'ı da Telabyad'ı da Suriye'nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Stadyumu'nda düzenlenen Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi İkinci Dönem Sözleşmeli Astsubay Mezuniyet Töreni'nde bir konuşma yaptı.

Erdoğan, bu zamana "gün vatana sahip çıkma günüdür" diyerek, işgalcilere Maraş'ı dar eden Sütçü İmamların gayreti ile ulaşıldığını belirterek, "Biz bugünlere kucağında yavrusuyla cephane taşırken can veren Şerife bacıların emeği ile vasıl olduk. Biz 'Ya İstiklal, Ya Ölüm' parolasıyla cepheye koşan milli mücadele kahramanlarını cesaretiyle bugünleri gördük." ifadesini kullandı.

15 Temmuz gecesinde olduğu gibi kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla iradesini korumak için tanklara meydan okuyan Anadolu insanının yiğitliği sayesinde hala özgürce yaşanabildiğini vurgulayan Erdoğan, "Ay yıldızlı al bayrağımızın semalarında gururla dalgalandığı bu vatan aynı zamanda şehitler diyarıdır." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin sadece kendi vatandaşları için değil 100 milyonlarca mazlum ve mağdur için de eman yurdu olduğunu belirterek, Türkiye'nin bölgesinde ve ötesinde barışın, huzurun ve güvenin adı olduğunu söyledi. Mensubu olmaktan gurur duyduğu Türk milletinin, hürriyeti uğruna bedel ödemekten çekinmeyen asil bir millet olduğunu dile getirerek, "Devletimiz, milletimiz sırt sırta verdikçe evelallah bu ülkeyi esir alabilecek hiçbir güç yoktur. Güvenlik güçlerimiz tam bir koordinasyon içinde görevlerini yaptığı sürece kim tarafından himaye edilirse edilsin. Bize zarar verebilecek hiçbir terör örgütü yoktur. Milletimiz, basiret ve feraset sahibi oldukça hiçbir tezgah, hiçbir kışkırtma bizi birbirimize düşüremez." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda şiddeti artan bir şekilde maruz kalınan saldırıların Türkiye'nin ekonomik, diplomatik, güvenlik ve savunma noktasında güçlü olmadan ayakta kalamayacağını herkese gösterdiğine işaret etti.

- "Mezarlarını hazırlıyorlar, bize fazla iş bırakmayacaklar"

Milletin birlik, beraberlik ve dayanışmasının önemine değinen Erdoğan, bir diğer önemli hususun da caydırıcılık olduğunu bildirdi. İyi eğitim almış, vazife şuuru yüksek, vatanına gönülden bağlı, ileri teknolojinin imkanları ile desteklenen güçlü bir orduya polis ve jandarma teşkilatına sahip olmasının devletin en önemli gücünü oluşturduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bundan bir buçuk asır önce Abdülhak Molla'nın ifade ettiği şu hikmetli sözler, hepimiz için yol göstericidir. 'Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felah; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah' meselesinin özü, özeti budur. Dünyadaki tüm devletler için barışın anahtarı işte bu ibretlik sözlerde saklıdır. Şayet barış, güvenlik, huzur, esenlik, hürriyet istiyorsan savaşa hazır olacaksın."

Cerablus'ta, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de de böyle olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Oralarda üzerimize gelenlere, o terör koridorunu mezar etmedik mi? Askerimizle beraber mezar ettik. Geldikleri gibi gitmediler. O inlere gömüldüler. Bizim Mehmedimiz her zaman bu yükünün idrakindedir, şuurundadır. Şimdi de Münbiç'in etrafında hendekler kazıyorlarmış, evet doğru mezarlarını hazırlıyorlar. Mezarlarını hazırlıyorlar. Bize fazla iş bırakmayacaklar anlaşılan o." dedi.

- "Büyük adımlar attık"

Türkiye'nin caydırıcılığını en üst seviyeye taşımadan bulunduğu bölgede barış ve emniyet içinde yaşamasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 16 yılda savunma sanayini tahkim etmek için çok büyük adımlar attıklarını vurguladı.

Göreve geldiklerinde yüzde 20'lerde olan yerlilik oranını yüzde 65'lere çıkardıklarını belirten Erdoğan, 2002'de yüksek dışa bağımlılık oranıyla 66 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayının 618'e ulaştığını bildirdi.

Erdoğan, Türkiye'nin özellikle terörle mücadelede ihtiyaç duyulan, teröristlere karşı üstünlük sağlayan insansız hava aracı ve silahsız insansız hava aracı gibi dünyanın sadece belli başlı ülkelerinin yapabildiği silahları kendi yapar hale geldiğini kaydetti.

Türkiye'nin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları'nda kullanılan birçok silahı milli imkanlarla sağlayarak hiç kimseye muhtaç olmadığını gösterdiğini aktaran Erdoğan, terörle mücadele konseptini yeniden ele alarak tehditleri kaynağında tespit edip, imha politikasına geçtiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Vatanımızın bekasına, milletimizin can güvenliğine kasteden yapıları artık ülkemiz sınırları içinde karşılamıyor, doğrudan bataklığı kurutacak adımlar atıyoruz. Nitekim bu çabalarımız sayesinde hem bölücü terör örgütüne katılanların sayısının hem de teröristlerin eylem kapasitelerinin ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bir dönem Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bazı ilçelerin sokaklarını işgale yeltenen teröristlerden hala hayatta olanlar bugün saklanacak delik arıyor. Bir dönem sırtlarını dayadıkları güçlere güvenerek devletimizi tehdit edenler, bugün kaçacak yer bulamıyor. Ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklar. Afrin'i özgürleştirdiğimiz gibi inşallah Münbiç'i de Aynel Arab'ı da Telabyad'ı da Suriye'nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız."

Güvenlik birimlerini sadece silah, mühimmat, araç gereç, bina, teknolojik alt yapı bakımından güçlendirmekle kalmadıklarını, personel eksikliklerini de giderdiklerini belirten Erdoğan, ordunun ve emniyetin moral motivasyonunu hiç olmadığı kadar üst seviyelere taşıdıklarını, bir dönem güvenlik güçlerinin suç ve suçluya karşı yürüttüğü mücadelede çabalarını sekteye uğratan düzenlemeleri engel olmaktan çıkardıklarını kaydetti.

Hayata geçirdikleri reformlarla bir taraftan hukuk devleti ilkesinin tüm kurumlarda yerleşmesini sağlarken, diğer taraftan da emniyet güçlerinin görev alanlarıyla ilgili yetkilerini genişlettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Son 16 yılda Türkiye'de hareket alanları daralanlar sadece teröristler, suçlular, insanımızın huzuruna kasteden çeteler olmuştur. Bizim dönemimizde özgürlükleri kısıtlananlar yalnızca kendilerine suç işleme özgürlüğü vehmedenler olmuştur. Bunun dışında hiç kimsenin hiçbir vatandaşımızın özgürlük alanı daralmamıştır. Bundan sonra da özgürlük güvenlik dengesini azami derecede muhafaza ederek çalışmalarımızı yürüteceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, polisin ve jandarmanın hukukun dışına çıkmasına müsaade etmemekle kalmayıp aynı zamanda görevlerini layıkıyla yapmaları için de kendilerine her türlü imkanı sunduklarını aktardı.

Uyuşturucu ve suç çetelerinden terörle mücadeleye kadar vatandaşın huzuru için attıkları her adımda güvenlik birimlerinin arkasında olmaya devam edeceklerini bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sizlerden görevlerinizi yaparken, hukuka, kanunlara ve görevlerinizle ilgili mevzuata bağlı kalmanızı bekliyorum. Suç ve suçluyla mücadelede nasıl kararlı hareket ediyorsanız vatandaşlarımıza da o derece hassas, o derece saygılı davranmanızı istiyorum. Vazifenizi icra ederken güçlü bir devletin, geçmişi şanlı zaferlerle dolu büyük bir milletin mensubu olduğunuzu asla unutmayın. Engellediğiniz her terör eylemi, ortaya çıkardığınız her suç, yakaladığınız her fail, bağrından çıktığınız bu topluma karşı sorumluluğunuzu yerine getirmiş olduğunuzun bir işaretidir. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanı olarak görevinizi en güzel şekilde icra etme gayretlerinizde desteğimin daima sizlerle olduğunu bilmenizi istiyorum. Her birinize güveniyorum. Bugün mezuniyetinizde ailelerinizin ve komutanlarınızın yüzünü ağarttığınız gibi başarınızla da milletimizin yüzünü ağartacağınıza inanıyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken sizlere bir kez daha ülkemizin dört bir köşesinde icra edeceğiniz vazifelerinizde muvaffakiyetler diliyorum."

- Notlar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da yer aldığı törende, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu kısa bir konuşma yaptı.

Törende dönem birincisi Yasemin Mersin Çelik tarafından yaş kütüğüne yıldız ve plaket çakıldı.

Dereceye giren mezunlara ve diğer mezunlara diplomaları verildi ve mezunların geçişiyle tören son buldu.

(Bitti)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri