İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketinin (TUSAŞ) Kahramankazan yerleşkesine düzenlenen terör saldırısına ilişkin, "Yapılan bu alçakça saldırı bir kez daha gösterdi ki, terörle müzakere değil mücadele edilir." dedi.
Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TUSAŞ'a yönelik hain saldırıda şehit olanlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralı vatandaşlara da geçmiş olsun dileklerini iletti.
Hain terör örgütü PKK/YPG'yi ve gerçek sahiplerini lanetlediğini, onlardan medet umanları ise Allah'a havale ettiğini söyleyen Türkkan, "Yapılan bu alçakça saldırı bir kez daha gösterdi ki, terörle müzakere değil mücadele edilir." ifadesini kullandı.
İYİ Partili Türkkan, saldırının TUSAŞ gibi stratejik bir tesise yapılmasının, hain terör örgütü sahiplerinin mesajı olduğunu gösterdiğini söyleyerek, "Medet umulan terörist başı Öcalan aslında yok hükmünde bir şahsiyete dönüşmüştür. Muhatap artık Amerika ve İsrail'dir. Hain terör örgütü sadece onların emrindedir. Amerika ve İsrail'in bu coğrafyadaki vekil gücüdür. Açık açık diyorlar ki 'Madem bir muhatap arıyorsunuz, yanlış adrestesiniz. İmralı'yla değil bizimle muhatap olacaksınız.'" şeklinde konuştu.
"Hain terör örgütünün Türkiye'deki sesi konumuna gelenlerle, sözde milliyetçilerin aslında nasıl bir işbirliği içerisinde olduklarını belgeleyeceğini" öne süren Türkkan, "Sayın Bahçeli DEM'e el uzatmadan önceki hafta İmralı'daki bebek katilini serbest bırakmak için gerekli yasa tekliflerini hazırladılar. Sadece 24-30 Eylül arasında 'umut hakkı' dedikleri yasal düzenleme için 1 değil tam 103 kanun teklifi hazırladılar. İlk teklifi 24 Eylül'de Batman milletvekili Keskin Bayındır verdi. Son teklifi ise 30 Eylül'de Diyarbakır milletvekili Ceylan Akça Cupolo ve Erzurum milletvekili Meral Danış Beştaş verdi. Bu bir tesadüf değil, Türk milletine karşı ortak operasyondur." ifadelerini kullandı.
Türkkan, bir gazetecinin sorusuna, "TUSAŞ, Türkiye için çok önemli bir kurum. Meclis'e bize gelen bir ziyaretçinin üzerindeki yazılı notlar dahi incelenirken TUSAŞ gibi bir kurumun güvenliğini özel güvenliğe teslim etmek gibi zafiyet olabilir mi? O görüntülerin anında servis edilmesi de Türkiye'nin istihbarat zaafı içerisinde olduğunu gösteriyor." yanıtını verdi.