ENES CANLI - İsrail ordusunun 7 Ekim'den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze'deki İsrailli esirlerin aileleri, aradan geçen bir ayın ardından hükümeti yakınlarını geri getirme konusunda yetersiz buluyor.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik süregelen ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken çok sayıda İsrailliyi de esir alarak Gazze'ye götürdü.
İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun saldırılar başlattı. Aradan geçen bir ayın ardından İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere can kayıpları 10 bini geçti.
İsrailli 242 esirin de tutulduğu Gazze Şeridi'nde İsrail bombardımanının yol açtığı eşi görülmemiş yıkım ve insani felaket her geçen gün daha da derinleşiyor.
Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin aileleri, düzenledikleri gösterilerde, yakınlarının geri getirilmesi için "Hemen şimdi" çağrısı yapıyor. İsrailli ailelerden bazıları ise hükümete tepkisini "Utanın, utanın" sloganlarıyla dile getiriyor.
Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin yakınları, içinde bulundukları durumu AA'ya anlattı.
- "Anaokulundaymış gibi birbirlerini suçluyorlar"
Gazze çevresindeki Yahudi yerleşim birimi Kfar Aza'da esir alınan Alon Shamriz'in teyzesi Ayalet Eshel, hükümetten yeğenini bir an önce getirmesini istediğini söyledi.
Eshel, "askeri veya siyasi seçeneğin hangisinin iyi olduğunu bilmediğini sadece yakınının geri gelmesini istediğini" dile getirdi.
"Çok kaygılı ve endişeliyim" diyen Eshel, kimi suçladığı sorusuna ise "İlk olarak tabii ki de Hamas'ı... Daha sonra da hükümeti. Bunun olmasına izin vermemeliydi. Onlar güvende olmalıydı. Onların geri getirilmesi gerekiyor." yanıtını verdi.
Eshel, hükümetin yeterli sorumluluk alıp almadığına ilişkin ise "Anaokulundaymış gibi birbirlerini suçluyorlar." ifadesini kullandı.
-"Hükümetin önceliği değil"
Gazze Şeridi çevresindeki Nir Oz isimli Yahudi yerleşim biriminde anne ve babası esir alınan Oded Moses, hükümetin krizle mücadele biçimini değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:
"Bu duruma ilişkin ne yapıyorlar bilmiyorum. Bu hükümeti desteklemiyorum ama yine de bizim hükümetimiz. İnanıyorum ve ümit ediyorum ki onları geri getirmek için her şeyi yapacaklardır."
İsrailli Aviv Havron ise kız kardeşi, yeğeni ve onların çocukları olmak üzere 7 aile üyesinin Gazze'de esir olduğunu söyledi.
Hükümetten beklentisi sorulan Havron, "Beklentim; herhangi bir şey için beklemeden, onların tamamının hemen geri getirilmesi. Onların eve geri getirilmesi, İsrail hükümetinin birinci önceliği bu olmalı. Çabalar yeterince iyi değil. Bunun şu aşamada öncelik olduğunu düşünmüyorum." yanıtını verdi.
Askeri veya siyasi seçeneğin tercih edilmesinin kendilerinin kararı ve görevi olmadığını söyleyen Havron, "Sonuç istiyoruz ama şu an sonuç göremiyoruz. Bence herkes onları eve getirme misyonumuzu desteklemeli." dedi.
İsrail'de çok tartışılan Hamas ile karşılıklı tüm esir ve tutukluların serbest bırakılması ve insani ateşkes teklifine Tel Aviv hükümeti kesin olarak karşı çıkmıştı.
İsrail hükümeti, İsrailli esirlerin tutulduğu Gazze'de ateşkes çağrılarını da reddetmişti.
İsrailli esirlerin serbest bırakılması şartıyla çatışmalara insani ara verilmesini kabul edebileceğini açıklayan Tel Aviv hükümeti, Gazze Şeridi'ne yoğun bombardımanına devam ediyor.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, İsrail ordusunun yoğun bombardımanında ellerindeki 50 esirin öldürüldüğünü duyurmuştu.
İsrail'de esirlerin bazı yakınları başta olmak üzere farklı gruplar, iki tarafın da tüm esir ve tutukluları karşılıklı olarak serbest bırakması önerisini destekliyor.