ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkanlığının 'usulsüz seçmen kaydı' iddiasıyla oradaki seçimlerin iptalini talep ettiği haberi son derece ilginçtir. İşlerin nereye doğru gitmekte olduğunu da göstermektedir." dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 31 Mart'ta Türkiye'nin yerel yöneticilerini seçmek için sandık başına gittiğini hatırlattı. Son derce adaletsiz bir seçim süreci yaşadıklarını her fırsatta dile getirdiklerini belirten Öztrak, bu sürecin Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçeceğini savundu.
"Kampanya döneminde yaşanan adaletsizliklere, hakaretlere, iftiralara, kumpaslara milletimiz sandıkta gereken cevabı verdi." diyen Faik Öztrak, şöyle devam etti:
"Milletimiz, ülkeyi yönetemeyen iktidarı, sandıkta uyardı. CHP ve Millet İttifakı'nın adaylarına da büyük teveccüh gösterdi. Bu seçimler, 31 Mart seçimlerinden sonra yaşadıklarımızla çok hatırlanacak bir sürece benziyor. Sandık demokrasinin namusudur. Demokrasinin namusuna göz dikenleri caydıracak tek güç hukuktur. Hukuk güvenliğinin kalmadığı yerde sandık güvenliği de tehlikeye düşer. Başta YSK olmak üzere, sandığın namusunu korumakla görevli tüm anayasal kurumlar, bu sorumlulukla hareket etmek zorundadır. Sürecin patronu YSK ise kurul üyelerinin hukuka ve vicdanlarına göre karar vermeleri gerekir."
YSK'nin geçmiş uygulama ve kararlarına bu seçimde sahip çıkmamasının, üzerindeki olağanüstü baskılara bağlanabileceği iddiasında bulunan Öztrak, uygulanan "çifte standartın" ise hukuka duyulan güveni sarstığını ileri sürdü.
İstanbul ve Ankara'da iktidar partisi için verilen kararların, Balıkesir'de İYİ Parti için verilmediğini söyleyen Öztrak, "Benzer olaylarda benzer kurallar uygulanır, uygulanacak kurallar, talep eden partiye göre değişmez. YSK hakimlerinin görevi, AK Parti'nin beklentilerini karşılamak değil, her türlü baskıya rağmen hukukun ve vicdanlarının gereğini yapmalarıdır. Hukuk güvenliği, sandık güvenliğinin teminatıdır. Baskı karşısında ne hakimler eğilip bükülmelidir ne de kurallar." diye konuştu.
Oyların nasıl sayılacağı, kimlerin bu süreci götüreceğinin açık olduğunu değerlendiren Öztrak, sandık başkanlarının devlet memuru olduğunu, oyların sandık başkanı ve yine devlet memuru 6 üye tarafından gözlemcilerin önünde sayıldığını hatırlattı.
Öztrak, AK Parti'nin seçimden önce sadece İstanbul için 280 binden fazla kişiyi görevlendirdiklerini açıkladığını hatırlatırken, "Bu kadar adamın gözü önünde iddia ettikleri gibi bir usulsüzlük varsa bu nasıl yapılmıştır? Parti temsilcileri, görevlileri neden itiraz etmemişler? Bunun akılla mantıkla izahı mümkün değildir. Şerh koymayacaksınız, hiçbir şey yapmayacaksınız, seçim bitecek kaybettiğinizi göreceksiniz, 'geçersiz oyları bir daha sayalım' diyeceksiniz. Niye şerh koymadınız?" ifadesini kullandı.
- "İtiraz bir haktır"
İtirazın doğal bir hak olduğuna vurgu yapan Faik Öztrak, bu hakkın, hukuka uygun kullanılması ve iyi niyetli olması gerektiğini söyledi.
Öztrak, şöyle devam etti:
"Sandık başında itiraz edilmemiş, şerh konulmamış geçersiz oyların tekrar sayılmasını istemek hukuken delilsiz itirazdır. Seçimden önce 'en güvenilir seçim sistemi bizde' diyenlerin sandıklardan Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu çıkınca, 'seçimlerde hile ve şaibe var, bize operasyon çekiliyor' demeleri açıkçası trajikomiktir. Seçim kazanılırsa milli irade, seçim kazanılmazsa, şaibe. Buna kargalar bile güler. Seçim sandığından darbe çıkarmaya çalışan bu kepazeliğe, elbette milletimiz itibar etmemektir, etmeyecektir de. Esas darbecilik, seçim sandığından çıkan iradeye hukuksuzlukla darbe vurmaya çalışmaktır. Biz, böyle bir darbeye elbette geçit vermeyeceğiz. Şu anda yapılanlar, hukuki değildir. Yapılan itirazlar da iyi niyetli değildir. Oy çuvallarının mühürlerinin sökülerek sayma sürecinin yeniden başlatılması, milletimizin temiz oylarının namusunu saldırıya açık hale getirir."
Sayım süreci başladıktan sonra seçim kurullarında görev yapanlar hakkında araştırma başlatıldığı iddialarını hatırlatarak, tepki gösteren Öztrak, "Adalet Bakanı neyi soruşturmaktadır, neyi araştırmaktadır? Büyükçekmece'de üç mülkiye müfettişinin seçim kuruluna gidip hazirun cetvellerini sayım varken talep etmeleri ne anlama gelmektedir? Sandıktaki oylarla İçişleri Bakanlığının ne ilgisi vardır?" diye sordu.
Öztrak, şu değerlendirmeleri yaptı:
"AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkanlığının 'usulsüz seçmen kaydı' iddiasıyla oradaki seçimlerin iptalini talep ettiği haberi son derece ilginçtir. İşlerin nereye doğru gitmekte olduğunu da göstermektedir. Evet, İl Seçim Kurulu talebi uygun görmemiştir ama anlaşılan kafalarda böyle bir senaryo yavaş yavaş yazılmaya başlanmıştır. Geçersiz oylardan seçimi alamayacağını görenler, şimdi seçimi iptal etme hamlelerine girişmektedirler. Hiç kimse kusura bakmasın, tüm bu yaşananlar sandıkta oy çalamayanların şimdi seçimi çalmaya niyetlendiklerini açık seçik ortaya koymaktadır.
Dün Dolmabahçe'de Cumhurbaşkanı himayesinde bakanlarla ve iktidarın büyükşehir belediye başkan adayının katılımıyla acaba neyle ilgili toplantı yapılmıştır? Anlaşılan planlanmış bir senaryo seçimin ertesi gününden itibaren uygulamaya konmuştur. Bugüne kadar FETÖ'nün ortaya çıkarılamayan siyasi ayağı, şimdi düğmeye basmıştır. Ordumuzun kozmik odasına operasyon çekenler, bu defa da milletin iradesine musallat olmaya çalışmaktadır."
- Son rakamları paylaştı
Faik Öztrak, açıklamalarının ardından İstanbul'daki seçimlerle ilgili son rakamları da paylaştı. Öztrak, "İstanbul'da sabah itibariyle 17 ilçede geçersiz oyların sayımı bitmişti. 119 bin 652 oy sayılmış, 2 bin 184 AK Parti adayına, 785 oy da Sayın İmamoğlu'na yazılmıştır. Aradaki fark sabah itibariyle 18 bin 742'dir. Kalan sandık sayısı da ortaya çıkan eğilimlerde sistemli bir hata olmadığını ortaya koymaktadır. Normal koşullarda bu farkın kapanmayacağı, Sayın İmamoğlu'nun artık mazbatasını alması gerektiği ortadadır." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ekrem İmamoğlu ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Öztrak, şunları söyledi:
"Genellikle biz iktidarın sözcülüğü, sarayın bekçiliği görevini yapmakta olan Sayın Bahçeli'ye cevap vermeyi tercih etmiyoruz. Ama baktığımız zaman açıklamaları son derece vahimdir. Bu ülkede Başbakanlık, Meclis Başkanlığı yapmış bir kişinin sonuçların bir birine yaklaştığını gördüğünde çıkıp 'kazandım' açıklamalarını görmezden geleceksiniz, ondan sonra dönüp diyeceksiniz 'Sayın İmamoğlu mazbatasını istiyor.' Sayın İmamoğlu mazbatasını, milletin iradesine sahip çıkmak için istiyor. Sayın Bahçeli'nin yaptığı açıklamada çok daha vahim bir bölüm var, o da şu anda sandıklar, çuvallar açılmışken, mühürler sökülmüşken ve milletin temiz iradesi orada her türlü saldırıya açık beklerken, bu iradeye sahip çıkması gereken, oyları sayacak memurlarla ilgili 'FETÖ'cülük, çetecilik, terörist' suçlamaları açıkçası bu memurlara baskı yapmaktır. Seçim sürecinde, oylar sayılırken memurlara baskı yapmak ciddi bir sorumluluktur. Sayın Bahçeli bu sorumluluğun altından zor kalkar."
Bahçeli'nin "sokaktan medet umanlar bedelini ağır öder" açıklaması da sorulan Öztrak, "İstanbul seçimlerinden bir Venezuela hadisesi çıkarmak akıllara zarar verici bir husustur. Ne Sayın İmamoğlu, ne de partimizin hiç bir yöneticisi kimseyi sokağa çağırmamıştır. Ağzımızdan hukuk, hukuka uygunluk, hukuka aykırılık lafları hiçbir zaman düşmemiştir. Ama bu konuşmaları ile Sayın Bahçeli kendisi sokak tehdidi yapmıştır." dedi.
Öztrak, Ekrem İmamoğlu'nun Anıtkabir Özel Defteri'ne yazdıklarına ilişkin AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in "istismar" açıklamalarının sorulması üzerine, "Gerçekten bu seçimleri, İstanbul seçimlerini iptal ettirme noktasına kadar gitmeyi düşünenlerin, kalkıp CHP'li seçilmiş Sayın İmamoğlu'nun Anıtkabir defterine yazdığı sözleri bahane ederek, söylediklerini anlayabilmemiz mümkün değil. Karşımızda çok ciddi bir algı operasyonu vardır. Sayın İmamoğlu, bugün YSK sayfasını açın İstanbul seçiminin kazananıdır." diye konuştu.