TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Karşımızdaki ittifaklar, ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak, demokrasiyi krizden kurtarabilecek ittifaklar değildir. Bir tarafta tekçi, milliyetçi sağ bir ittifak var. Diğer tarafta ise Türkiye halklarının ihtiyacı olan demokratik, özgürlükçü çizgiyi temsil eden Halkların Demokratik Partisi var." dedi.
Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Mamak'ta yaşanan sel nedeniyle vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, Mamak'ın afet bölgesi ilan edilmesi ve gerekli önlemlerin derhal alınmasını istedi.
24 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldığını dile getiren Buldan, yaptıkları gezilerde bir kez daha vatandaşların kararlılığını gördüklerini belirtti.
Buldan, "Halkımız, kendi iradesini yok sayanlara en güçlü cevabı vermeye hazırlanıyor. Halkımız, 'HDP'yi sandığa gömün' talimatı verenleri, HDP'nin seçim çalışmalarını hukuk dışı yollarla engellemeye çalışanları 24 Haziran'da sandığa öyle bir gömecek ki o sandıktan bir daha çıkamayacaklar. Tüm Türkiye halkları, demokrasi güçleri o tokadı sandıkta atmaya hazırlanıyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik yolunda bir çıkışa ihtiyacı olduğunu ileri süren Buldan, seçimlerin bu açıdan çok büyük bir önem taşıdığını, "karanlık ile aydınlık arasında bir seçim yapılacağını" bildirdi.
- "Krizle geldiler, krizle gidecekler"
Karşılarındaki ittifakların, Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak, demokrasiyi krizden kurtarabilecek ittifaklar olmadığını öne süren Buldan, şöyle devam etti:
"Bir tarafta tekçi, milliyetçi sağ bir ittifak var. Diğer tarafta ise Türkiye halklarının ihtiyacı olan demokratik, özgürlükçü çizgiyi temsil eden Halkların Demokratik Partisi var. AKP ve MHP kendilerini kurtarabilmek için denize düşenin yılana sarıldığı gibi birbirlerine sahip çıktılar. Onların ittifakı aslında korku, kaybetme ve çöküş ittifakıdır. Krizle geldiler krizle gidecekler. Sağda kesişen bu ittifaklar aynı zamanda HDP'ye karşı kurulan bir ittifaklardır. Hedefleri sadece HDP, demokratik siyasetin dışında kalsın ve parlamentoda temsil edilmesindir. Bunun için kendi aralarında ittifak yaparak barajı bizim için korudular. Şunu bilsinler ki, biz o barajları halkımızın öz gücüyle patlatacağız ve 24 Haziran gecesi, HDP'nin karşısında utanacaklar, yüzleri kızaracak ve köşe bucak kaçmaya çalışacaklar."
- "Bizim ittifakımız, halklarımızdır"
Kimseyle kapalı kapılar ardından pazarlık yapmadıklarını ve kimsenin peşinden de koşmadıklarını aktaran Buldan, "Bizim ittifakımız, halklarımızdır. Hem Kürt halkının kendi içindeki ittifakı hem de Türkiye demokrasi ve emek güçleriyle olan ittifakımız, en ilkeli, onurlu ittifaktır. Bu salt bir seçim ittifakı değildir. Uzun soluklu bir mücadele ittifakıdır. Geçen hafta, Kürt partileri kendi aralarında ittifak kurdular. HDP ile ortak hareket etme kararı aldılar. Bu, Kürtlerin ulusal birliği açısından tarihi değerdedir. HDP adına Kürt partilerinin çok değerli genel başkanları ve yöneticilerine bu duyarlı, anlamlı çıkışları için bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum." diye konuştu.
Buldan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin başvurusun YSK'ye yaptıklarını anımsatarak, Demirtaş'ın herkesin umudu olan tek cumhurbaşkanı adayı olduğunu ileri sürdü.
Demirtaş'ın, yapacağı seçim kampanyasını sadece avukatları aracılığıyla göndereceği notlarla gerçekleştirmeye çalışacağını belirten Buldan, "Demirtaş'ın, cumhurbaşkanı adaylığı kesinleştiği andan itibaren özgürlüğüne bir an önce kavuşmalı, seçim kampanyasını yürütmeli, seçmenleri ve halkıyla buluşmalı, el ele omuz omuza bu süreci tamamlamalıdır." dedi.
Buldan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı seçim manifestosuna ilişkin, "Seçime giderken ortaya bir enkaz bıraktınız. Sanki bu enkazı yaratanlar kendileri değilmiş gibi şimdi bir de kurtarıcılığa soyundular. AKP'nin manifestosu, tam bir çöküş ve bitiş manifestosudur." ifadesini kullandı.
- "Siz gidince her şey düzelecek"
Buldan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Erdoğan, sayfalar dolusu manifesto açıklaya dursun, halk 24 Haziran manifestosunu yazıyor. 24 Haziran'da hem AKP düşecek hem de enflasyon düşecek. Siz gidince her şey düzelecek. Tüm ülkeyi karanlığa çeviren, kendisinden olmayana yaşam hakkı tanımayan bu faşizan zihniyetle 24 Haziran'da hesaplaşmak HDP'nin en asli görevlerinden biridir. Bu iktidardan kurtulmanın yolu HDP ve Demirtaş etrafında oluşturulacak toplumsal kenetlenmeden geçmektedir. HDP'nin olmadığı bir ortamda ülkenin nefessiz kalacağını buradan bir kez daha ifade etmek isteriz.
Devlet tepeden halkı yönetmeyecek, halk devleti yönetecek. Ademi merkeziyetçi demokratik bir yönetim modeli öneriyoruz. Halk meclislerini, kent meclislerini öneriyoruz. Cumhurbaşkanlığı kurumu halkın kurumu olacak. Bir kişinin keyfini sürdüğü saray olmayacak. Biz, bir kişiyi değil halkın kendisini başkan yapacağız. Buradan ahdımız olsun ki Tayyip Bey'e şöyle bir cevap veriyoruz. Ne sana başkanlık ne de 400 milletvekili diyoruz."