Hastanelerde yoğunluğa neden olan grip vakalarına karşı uzmanlardan tedbir çağrısı

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mİkribiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Albayrak:- "Korkulacak bir durum yok. Son 2-3 haftadır yoğunluk yaşıyoruz, mevsim geçtikçe vakalar azalacaktır"- Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır:- "Bu dönem maskelerimize yeniden dönersek çok önemli bir kazanç elde etmiş oluruz"

İLHAMİ ERKILIÇ - Son günlerde acil servis ve polikliniklerde yoğunluğa neden olan solunum yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarına karşı Kovid-19 döneminde olduğu gibi maske, mesafe ve hijyen öneriliyor.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mİkribiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Albayrak, AA muhabirine, son günlerde sık görülen gribal enfeksiyon ve solunum yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili değerlendirmede bulundu.

- "Bu tek bir virüse ait salgın değil, Kovid-19, influenza virüs yani grip vakalarını görüyoruz"

Yurtta etkili olan soğuk algınlığı ve grip vakalarındaki artışının beklenen durum olduğunu, son haftalarda grip ve soğuk algınlığı vakalarında ciddi artış görüldüğünü belirten Albayrak, "Bu tek bir virüse ait salgın değil, Kovid-19, influenza virüs yani grip vakalarını görüyoruz, grip dışı nezle ya da soğuk algınlığı dediğimiz yüksek ateşin olmadığı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma ve gözlerde sulanma gibi şikayetlerle seyreden nezle ya da soğuk algınlığı vakaları da görüyoruz." dedi.

Özellikle 65 yaş üzeri ve kronik bronşit, astım, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ya da diyabet gibi ek hastalığı olanlarda influenza enfeksiyonlarının daha ağır seyrettiğine dikkati çeken Albayrak, grip aşısına çok rağbet edilmediğini dile getirdi.

Bu gruptakilerin grip aşılarını yaptırdıklarında hastalık bulaşsa bile entübasyon, yoğun bakıma yatış ve diğer komplikasyonların daha az görüldüğünü aktaran Albayrak, bu gruptakilere henüz grip geçirmedilerse influenza aşılarını mutlaka yaptırmalarını önerdi.

"Her sene beklediğimiz, gözlemlediğimiz bir şey. Bağışıklık sistemini güçlendirecek uyku düzenine ve beslenmeye dikkat edersek hastalık daha hafif geçirilebilir. Korkulacak bir durum yok. Son 2-3 haftadır yoğunluk yaşıyoruz, mevsim geçtikçe vakalar azalacaktır" diyen Albayrak, salgın hastalıklardan korunmada en etkili yöntemin maske, hijyen ve mesafe olduğunu vurguladı.

Albayrak, şöyle devam etti:

"Özellikle hasta kişilerden uzak durulmalı, hastalık belirtisi olan çocukları okula göndermemeliyiz, kalabalık ortamlarda bulunuyorsak maske kullanmalıyız. Alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçlarında maske takarsak, özellikle hasta olanlar maske takarsa hastalığı sağlıklı kişilere bulaştırmamış olur. Bu hastalık ateş, baş ağrısı, kas-eklem ağrısı, öksürük, halsizlik, iştahsızlık gibi semptomlarla da seyrediyor. Solunum yoluyla bulaştığı için, havalar da soğuk olduğundan kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçiriyoruz, okullar açık bu yüzden bulaş bu mevsimde daha fazla oluyor."

- "Yoğun başvurular hastaneleri zor durumda bırakıyor"

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır da salgın nedeniyle yoğun başvuruların hastaneleri zaman zaman zor durumda bıraktığını söyledi.

Hastanelerdeki bulaşın salgının yaygınlaşmasına sebep olabileceğine işaret eden Çakır, "Acil servisler ve polikliniklere ciddi başvurular hastaneleri tıkamış durumda. Özellikle acil servisler doldurulmuş vaziyette, yeşil, sarı, kırmızı alanlar bu hastalarla, salgının sebep olduğu solunum yolu enfeksiyonu vakalarıyla dolu. Bu hem diğer sağlık hizmetini aksatıyor hem de bulaşı artıyor." diye konuştu.

Çakır, özellikle serum almak için hastanede saatlerce beklemenin bulaş riskini çokça artırıp bireyi bulaş kaynağı haline getirdiğini belirterek, aynı zamanda başka enfeksiyonlarla bulaşa maruz kalmaya sebep olduğunu anlattı.

- "Bu dönem maskelerimize yeniden dönersek çok önemli bir kazanç elde etmiş oluruz"

Yaklaşık 3 yıl önce Kovid-19 salgınında dikkat edilen maske, mesafe ve temizlik kurallarına bu dönemde pek özen gösterilmediğini işaret eden Çakır, şunları kaydetti:

"Hasta oluyoruz ve hekime başvurup serum taktırmak ya da birtakım ilaçlarla hemen iyi olmak istiyoruz. Oysa koruyucu önemler bu tip hastalıklarda çok önemli. Bulaşı bir yerden kırmamız gerekiyor. Maske korunmada çok etkili, sosyal görüşmeleri kısıtlamak, mümkün mertebe kapalı alanlarda mesafeyi artırmak ve hijyene dikkat etmeliyiz. Bu dönem maskelerimize yeniden dönersek çok önemli bir kazanç elde etmiş oluruz. Yine sosyal mesafeyi korumak, sosyal görüşmelerimizi bir miktar kısıtlamak, özellikle kış gününde kapalı mekanlarda çok durmamalıyız."

Gribal enfeksiyon hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirici taze meyve sebze, tüketmek ve vitamin takviyeleri almakta fayda olduğunu ifade eden Çakır, bunlardan en önemlisinin maske, mesafe ve hijyene dikkat edip bulaş zincirini kırmak olduğunu sözlerine ekledi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri