İSTANBUL(AA) - Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, "Yeni bazı müesseseler getiriyoruz. Ürün güvenliği tazminatı diye bir şey hayatımıza giriyor." dedi.
Uçarmak, Güvenilir Ürün Platformu'nca Haliç Üniversitesi'nde düzenlenen "Oyuncaktan Gıdaya Her Kurumda Ürün Güvenliği" panelinde yaptığı konuşmada, herkesin güvenli ürüne sahip olma hakkı olduğuna yönelik bir anlayışı sahiplendiklerini söyledi.
Ürün güvenliği konusunda Ticaret Bakanlığı olarak piyasa gözetimi ve denetimini yapmakla mükellef olduklarını belirten Uçarmak, "Önce ürünün nasıl üretilmesi gerektiğine dair bir mevzuat ortaya konuyor. Yetkilendirilmiş kuruluşlar bu mevzuata uygun üretim yapılıp yapılmadığını denetliyorlar. Meclis'ten bir kanun taslağı geçti. Yeni bazı müesseseler getiriyoruz. 'Ürün güvenliği tazminatı' diye bir şey hayatımıza giriyor. Siz ürettiğiniz ürün nedeniyle tüketiciye veya tüccara zarar vermişseniz bunun karşılığında tazminat ödemek durumundasınız. İzlenebilirlik diye bir müessese getiriyoruz. Eskiden bir kişi, merdiven altı bir yerden bir malzemeyi alır ve piyasaya sürebilirdi. Ortada fatura çoğu zaman olmazdı. Ürünü kimden aldığını ve kime sattığını ispat edemeyenler 'ürün kaynaklı suç'un sorumlusu ilan edilecekler." diye konuştu.
Piyasa gözetimi açısından bugün kurumlar arasında çok fazla tartışmalı alan olmadığını vurgulayan Uçarmak şunları kaydetti:
"Yerli ürünlerin yetkili kuruluşların belirlediği ölçüde güvenli üretimi ve piyasaya arzı çok önemlidir. Aynı zamanda biz ithal ürünlerin denetimini de sağlamaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımızın bana verdiği rakamlara göre çok azımsanmayacak sayıda ithaline engel olunan ürün var. Bizim reddettiğimiz ürünün dolaşıp bize tekrar gelmemesi için önlemlerimizi alıyoruz. Bizim kendi gümrüklerimiz arasında koordinasyonu sağlamamız lazım. 200’e yakın noktadan Türkiye’ye giriş imkanı var. Eğer bir ürün bir limandan ret yerse başka bir limandan Türkiye’ye girememesi gerekiyor. Tek tek tüm ürünler denetlenemiyor olsa da risk esasına göre ciddi denetimlerin yapıldığını söyleyebiliriz."
Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Hakkı Karabörklü de panelde yaptığı konuşmada, "Ürün güvenliğine ulaşma amaçlarımızdan bir tanesi malların ülkeler arasında serbest dolaşımının sağlanmasıdır. Gümrük Birliği anlaşmalarında ürün güvenliği en önemli unsurdur. Ülkeler vatandaşlarına güvenli ürün temin etmek isterler. Ayrıca devletler vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlüdürler." şeklinde konuştu.
İstanbul Tarım İl Müdürü Ahmet Yavuz Karaca da çağımızın en büyük problemlerinden birisinin zirai ilaç kalıntıları olduğunu vurgulayarak, "Üreticilerimizin zirai üretimde kullandığı ilaçları zamanında kullanmış olması gerekiyor. Biz bunun kontrolünü hem tarlada hem tüketiciye ulaştığı mekanlarda yapıyoruz. Bugün hem Ataşehir hem Bayrampaşa halinde denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz." ifadelerini kullandı.
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer ise üretici ve tüketicinin ahlaklı olması gerektiğine dikkati çekerek, "Eğitim ve öğretim sürecinde insanlarımızı ahlaklı olmaya teşvik etmeliyiz. Eğer biz insanımızı düzgün yetiştiremezsek hiç bir kanuni uygulama ile bunu engelleyemeyiz. Güvenilebilir ürün üretmenin en büyük şartı güvenilir insan yetiştirmektir." dedi.
Haliç Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Küçükerman da ürünün aslında hukuk, ekonomi ve kamu sağlığı konusu olduğunu söyleyerek, "Tüm gıda üretimi tasarlanmış ürünler tarafından yapılır. İnsanlara, doğaya, canlıya zarar vermeyen ürünler üretmek zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.