Gürcistan'da, parlamentonun kabul ettiği "yabancı etkinin şeffaflığı" hakkındaki yasa karşıtı gösteriler devam etti.
Başkent Tiflis'te akşam saatlerinde Özgürlük Meydanı'nda toplanan göstericiler, parlamento tarafından 14 Mayıs'ta kabul edilen ama ardından Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili'nin veto ettiği "yabancı etkinin şeffaflığı" yasasına tepki gösterdi.
Meydandan Gürcistan İçişleri Bakanlığına kadar yürüyen göstericiler, iktidardaki Gürcü Hayali Partisi'ne yasayı geri çekmesi çağrısında bulundu.
Hükümeti, Cumhurbaşkanı Zurabişvili'nin yasaya yönelik kullandığı vetoyu aşmamaya davet eden göstericiler, "Rus yasasına hayır" sloganlar attı.
Ellerinde Gürcistan, Avrupa Birliği (AB), ABD ve Ukrayna bayraklarını taşıyan göstericiler, gece saatlerinde İçişleri Bakanlığının önüne geldi.
Göstericiler, ülke genelinde yaklaşık 40 gündür devam eden gösterilerde polis tarafından gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılmasını talep etti.
Binlerce kişinin katıldığı "Özgürlük İçin Yürüyüş" adlı protesto gösterisi geç saatlere kadar devam ederken, göstericiler, eylemlerinin önümüzdeki günlerde de süreceğini belirtti.
- ABD'den Gürcistan'a vize yaptırımı kararı
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, X hesabından yaptığı açıklamada, Gürcistan Parlamentosunda kabul edilen "yabancı etkinin şeffaflığı" yasası nedeniyle vize kısıtlaması getireceklerini duyurmuştu.
Blinken, "Gürcü Hayali'nin (Gürcistan'daki iktidar partisi) önerdiği 'dış etki' yasasıyla bağlantılı olanlar da dahil olmak üzere, Gürcistan'da demokrasiyi baltalamaktan sorumlu olanlara yönelik yeni bir vize kısıtlama politikasını duyuruyorum." ifadesini kullanmıştı.
Blinken, "Ayrıca, bugün ABD ile Gürcistan arasındaki ikili işbirliğinin kapsamlı bir incelemesini başlatıyorum." ifadesini kullanarak, Gürcü liderlerin yasayı yeniden gözden geçireceklerini, halkın demokratik ve Avrupa-Atlantik hedeflerine doğru ilerlemeleri için gereken adımları atacaklarını umduğunu belirtmişti.
- Ülkemizin egemenliği ve güvenliği ile pazarlık yapmayacağız
Gürcü Hayali Partisi Siyasi Konseyinden yapılan yazılı açıklamada, ABD tarafından, hükümet temsilcilerine vize kısıtlaması getirilmesi olasılığının Gürcistan karşıtı bir adım olduğu kaydedilmişti.
Gürcistan'a yönelik şantaj ve tehdit politikasının yürütüldüğü savunulan açıklamada, bunun iki egemen devlet arasındaki ortaklık ruhu ve stratejik işbirliğine aykırı olduğu belirtilmişti.
Açıklamada, "Sonuç olarak şunu belirtmek isteriz ki ülkemizin egemenliği ve güvenliği ile pazarlık yapmayacağız. Hiçbir şantaj, bizi ülkemize karşı adım atmaya zorlayamaz." değerlendirmesinde bulunulmuştu.
- Başbakan Kobakhidze, bir AB Komisyonu üyesi tarafından tehdit edildiğini duyurmuştu
Öte yandan, Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, dün yaptığı açıklamasında, adını açıklamadığı bir Avrupa Birliği (AB) Komisyonu üyesi tarafından silahlı saldırıya uğrayan Slovakya Başbakanı Robert Fico örneğiyle tehdit edildiğini belirtmişti.
AB Komisyonu üyesi ile telefonda görüştüğünü kaydeden Kobakhidze, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Uzun süren şantajlara rağmen AB Komisyonu üyelerinden biriyle yapılan telefon görüşmesi sırasında dile getirilen tehdit şok ediciydi. AB Komisyonu üyesi, benimle yaptığı görüşmede Batılı siyasetçilerin şeffaflık yasasına ilişkin vetonun aşılmasından sonra alabilecekleri bir dizi önlemi sıraladı ve bu önlemleri sıralarken '(Slovakya Başbakanı Robert) Fico'ya ne olduğunu görüyorsunuz ve çok dikkatli olmalısınız' dedi."
- Gürcistan'daki tartışmalı yasa
Gürcistan'da Gürcü Hayali Partisi'nin nisanda sunduğu "yabancı etkinin şeffaflığı" konulu yasa tasarısı parlamentoda, 14 Mayıs'ta yapılan oylamada 30 "hayır"a karşı 84 "evet" oyuyla kabul edilmişti.
Düzenleme, fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurt dışından alan Gürcistan'daki kuruluşların "yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon" olarak kaydolmalarını veya para cezalarıyla karşı karşıya kalmalarını öngörüyor.
Yasaya göre "yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon" olarak kabul edilen STK ve medya gibi kurum ve kuruluşların, kamu siciline aynı isimle kayıtlı bulunmaları gerekiyor.
Tasarı, yasalaşma sürecinde hem parlamentoda hem de ülke genelinde protestolara yol açmıştı. Muhalifler, tasarıyı "Rus yasası" olarak nitelendiriyor.
Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, 18 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, yasayı veto ettiğini açıklamıştı.
Öte yandan iktidar partisi, parlamentoda Cumhurbaşkanı Zurabişvili'nin yasaya yönelik kullandığı veto kararını aşacak çoğunluğa sahip bulunuyor.
Yeniden parlamentoya gönderilen yasanın, gelecek günlerde tekrar oylanması ve yine kabul edilmesi bekleniyor. Kabulü halinde yasanın yeniden imza için Cumhurbaşkanı Zurabişvili'ye gönderilmesi, imzalanmaması durumunda bu kez Parlamento Başkanı'nın imzalayarak resmi süreci tamamlaması öngörülüyor.