BAŞAK AKBULUT YAZAR - Temel görevleri zor durumdaki her türlü canlıyı kurtarmak olan itfaiye teşkilatının müdahale ettiği vakaların çoğunluğunu oluşturan hayvan kurtarmada gereksiz ihbarlar, erlerin zamanından çalıyor.
Yangın söndürme, deprem, sel ve sıkışmalı trafik kazası gibi olaylarda zor durumdakileri kurtarma, tehlike saçan olaylara müdahale başta olmak üzere birçok görevi ifa eden itfaiye erleri mesaileri sırasında pek çok hayvan kurtarma vakasına da gidiyor.
İtfaiye erleri apartman boşluğuna düşen martı, karga, güvercin ve yavruları, duvar aralarına sıkışan veya ağaç ile çatıda kalan kedi, kuyuya düşen köpek, otomobile giren yılan, evlerde görülen iguana ve yarasa gibi hayvanlar için gelen ihbarların ardından saniyeler içinde istasyondan çıkış yapıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İtfaiye Dairesi Başkanlığının 9 Haziran'da yayımladığı verilere göre, bu yılın ilk 5 ayında kentte zor durumdaki 5 bin 965 hayvan başarıyla kurtarıldı.
Kentte en çok ihbar alınan noktalardan Bahçelievler Kocasinan İtfaiye Amirliğinde bir gün geçiren AA ekibi, itfaiye erlerinin mesaisine eşlik etti.
Gece çalışan gruptan görevi devralan ekip, ilk olarak ağ, kıskaç, eldiven, duvar kırma ile demir kesme gibi birçok malzemeyle donatılmış aracın bakımını yapıyor, eksiklikleri gidererek anonsları beklemeye başlıyor.
Santral görevlisinin süzgecinden geçen hayvan kurtarma ihbarıyla istasyondaki ışıklı sistem yanıp söndüğünde, ekip hızla araca koşuyor. Megafondan duyulan anonstan adres bilgilerini alan ekip hemen araca binip çıkış yapıyor.
Gidilen adreslerde hayvanların gerçekten zor durumda olup olmadığını belirleyen ekipler gereken durumda müdahale ediyor.
Ağaç üstlerine ve çatılara çıkan kedilerin serbest gezebildiğini tespit eden ekipler, istasyona geri dönüyor.
Yaklaşık 3 yıldır itfaiye eri olarak görev yapan 28 yaşındaki Furkan Sezgin, mesleklerini icra ederken karşılaştıkları olayları AA muhabirine anlattı.
Akla gelebilecek her türlü zor durumdaki canlının imdadına yetiştiklerini dile getiren Sezgin, "Günlük ortalama 20 ihbar alıyoruz, bunların 10-12'sinin hayvan kurtarmayla ilgili olduğunu biliyoruz. Ancak gittiğimizde 1-2'sinin müdahale gerektiren olaylar olduğunu da görüyoruz." dedi.
Sezgin, martıların ve kargaların üreme dönemlerinde havalandırma boşluğuna düşen yavrularını, giderler ile borulara sıkışan yılanları kurtardıklarını belirterek, bazen bir tilkinin dahi imdadına yetiştiklerini kaydetti.
Açık camlardan içeri giren yarasa, papağan ve güvercinlerle ilgili ihbar aldıklarını da anlatan Sezgin, şöyle devam etti:
"Her türlü hayvanla ilgili ihbar geliyor. Bunlar genel olarak vatandaşların yanlış anlaması nedeniyle aslında mahsur kalmayan hayvanlar üzerine oluyor. Ağaçtaki kedi için ihbar geliyor ama burası kedinin doğal yaşam alanıdır. Altındaki insanlardan, köpeklerden ya da rahatsız olduğu bir şeyden kaçtığı için ağaca sığınıyor. Vatandaşımız ağacın altına gidip, 'Bu kedi niye aşağı inmiyor?' diye endişe ediyor ama insanlar orada olduğu için bile inmiyor olabilir. Bunu takiben de bize ihbar geliyor. Konuyu vatandaşa açıklamaya çalışıyoruz, ısrar üzerine çıkıp gittiğimiz de oluyor. Böyle olaylarda kediler kendileri aşağıya iniyor. Tavan arasında, çatıda serbest halde dolaşan, sıkışmayan ve müşkül durumda olmayan hayvanlar için gelen ihbarlara gittiğimizde genelde boşa sonuçlanıyor. Çünkü herhangi bir müdahalemiz gerekmiyor. Gittiğimiz olaylarda bir yere sıkışan, yaralanan, demire saplanmış hayvanları kurtarıyoruz."
Sezgin, fareden korkan vatandaşın da kendilerine ihbarda bulunduğunu dile getirerek, "Ancak sıkışmadığı ve zor durumda olmadığı sürece bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Vatandaşımız korkup bizi arıyor. Hareket halindeki hayvana müdahale edemeyeceğimizi, bizim avcı değil kurtarıcı olduğumuzu açıklıyoruz. Peşinden koşup kıstıramayız. Kimi vatandaşımız anlayış gösteriyor kimisi inatla devam ediyor." diye konuştu.
Vatandaşa ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştıklarını kaydeden Sezgin, bahçesine kirpi geldiğinde bile kendilerini arayan olduğunu, doğal yaşam alanındaki kirpiye müdahale etmediklerini, hayvanların araçlarda sıkışacakları yerler olduğunu, o nedenle çıkardıklarını bildirdi.
Sezgin, kurtardıkları hayvanın bazen vatandaşlarca sahiplenildiğini, yaralıların ise ilçe veteriner hizmetlerine teslim edildiğini söyledi.
- "Biz veteriner hizmetleri değil itfaiyeciyiz"
Gereksiz ihbarların sebep olduğu tehlikeleri aktaran Sezgin, "Hayvanların mahsur kaldığı olaylarda, konu bizim alanımızda değilse o sırada can tehlikesi olan başka bir ihbar geldiğinde olay yerinden uzaklaştığımız için geç kalabiliyoruz. Bu da daha büyük can tehlikesine yol açıyor. Vatandaşlarımız lütfen zor durumda olmayan hiçbir hayvan için itfaiyeyi aramasın. Çünkü biz diğer canlara geç kalıyoruz." ifadelerini kullandı.
Genelde evde olunan akşam saatlerinde hayvan kurtarma ihbarlarının giderek arttığını kaydeden Sezgin, kedi miyavlaması, kuş ötmesi gibi seslere bir yerden sonra katlanamayanların itfaiyeyi aradığını söyledi.
Sezgin, "Biz veteriner hizmetleri değil itfaiyeciyiz." serzenişinde bulundu.