RAMAZAN KAYA - Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesinde yaşayan ve geçirdiği Guillain-Barre Sendromu (bir tür felç) sonucu sadece kafasını hareket ettirebilen Uğur Çay, Kayseri'deki tedavisinin ardından yeniden yürümenin mutluluğunu yaşıyor.
İki çocuk babası 49 yaşındaki Çay, AA muhabirine, 2022 yılı aralık ayında ellerinde ve parmak uçlarında uyuşma, 3-4 gün sonra da diz kapaklarında halsizlik hissettiğini söyledi.
Çay, bu belirtileri kendisinde olan gut hastalığı kaynaklı olduğunu düşünerek başta önemsemediğini dile getirdi.
Bir pazar sabahı kahvaltı yapmak için yataktan kalkmak istediğinde düştüğünü ifade eden Çay, şöyle konuştu:
"Hanımım ve oğlum geldi kaldırmaya, kaldıramadılar. 112'i aradık, geldiler. On adım attım, atmadım vücudum tüm gitti. Sadece kafamı ve gözlerimi oynatabiliyordum. Vücut hiç yok, kımıldayamıyorum. Acile götürdüler. Tahlillerden bir şey çıkmayınca Kayseri Şehir Hastanesine götürdüler. Gerekli tetkikler yapıldı, nöroloji servisine çıkardılar. Guillain-Barre Sendromu, yani kas ve sinir hastalığı teşhisi kondu. Doktor, bunun vücutta hızlı yayılan ama ağır iyileşen bir hastalık türü olduğunu söyledi. Tedaviye başlandı. Ondan sonra fizik tedaviye gönderdiler."
Fizik tedavi sonrası ayağa kalktığını dile getiren Çay, "6 ayda ayağa kalktım, ondan sonra yürümeye başladım. Ayakta duruyorum, seviniyorum. Bugün 5 adım yürüyorsam, yarın 7-8 adım attığımda seviniyorum. 'Ben bu işi başaracağım' dedim. Şu an yemeğimi kendim yiyebiliyorum, ihtiyaçlarımı giderebiliyorum. Normale dönmeye başladım. Bu da sabır ve azmimle oldu." diye konuştu.
Yaklaşık 8 ay yatalak kaldığını, bu süreçte en büyük destekçisinin ailesi olduğunu ifade eden Çay, fizik tedavi için haftanın 4 günü hastaneye gitmeye devam ettiğini belirtti.
Kayseri Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Havva Talay Çalış ise Guillain-Barre Sendromunun otoimmün (vücudun kendine karşı bağışıklık yanıtı oluşturması) bir hastalık olduğunu söyledi.
Bakteriyel ya da viral enfeksiyonlar sonrası vücudun bağışıklık sisteminin kendisine yaptığı bir hastalık olduğuna dikkati çeken Çalış, "Yani otoimmün mekanizmalar sonucu ortaya çıkan bir hastalık. İlk önce ellerde, ayaklarda uyuşmayla gidiyor. Sonra bu simetrik, iki taraflı olan uyuşmalar solunum kas felcine kadar ilerleyebiliyor. Yani hayatı tehdit edecek duruma kadar gelebiliyor." dedi.
- "100 binde 1-2 kişide görülüyor"
Bu hastalarla önce nörologların ilgilendiğini ve ilaç tedavisi uygulandığını anlatan Çalış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonrasında tutulan uzuvlara, kaslara göre bize rehabilitasyon amaçlı geliyorlar. 100 binde 1-2 kişide görülüyor ama Kayseri Şehir Hastanesinde daha fazla nüfusa hizmet ediyoruz. Tokat'tan, Sivas'tan, Yozgat'tan gelen hastalarımız oluyor. Çok ağır seyredebildiği gibi hafif de seyredebiliyor. Mesela sadece ellerde, ayaklarda uyuşma ve hafif kas güçsüzlükleriyle seyredebiliyor. Uğur Bey gibi tamamıyla bütün vücudun felç olduğu vakalar, çok nadir vakalarımız oluyor ama biz büyük bir hastane olduğumuz için her dönem bir hastamız yatıyor neredeyse. Şimdi bir hastamız daha var, Muhammed. Hastalarımızı da birbirleriyle tanıştırıyoruz ki böyle düzelmiş vakaları görünce onlara da moral, motivasyon oluyor. Daha çok çalışıyorlar."
Hastalıkta tedavi sürecinin 1 yıldan 3 yıla kadar uzayabileceğini belirten Çalış, "Hastanın kendisinde bitiyor. Eğer çalışırsa, egzersizlerini düzgün yaparsa hastamız iyileşiyor. Uğur Bey gerçekten egzersizlerine düzenli geldi. Hiçbir zaman pes etmedi. Kendisi yürüdüğü zaman bütün fizyoterapistler videoya çekip bize atıyorlar. Videoları görünce bayram ediyoruz. O zaman bize de ayrı bir motivasyon oluyor. İşimizi şevkle yapmamızı sağlıyorlar." diye konuştu.