İSTANBUL (AA) - Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Dost Öngür, esrar kullanımının yaygınlaşmasının toplumda olumsuz etkilere yol açacağını belirterek, "Esrarın etkisi psikolojik. Psikolojik rahatsızlıklara çok daha büyük katkısı var. Toplum sağlığı açısından esrar kullanımının yaygınlaşması olumsuz etkilere yol açacaktır" dedi.
Psikofarmakoloji Derneğinden yapılan açıklamaya göre, 10. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi ve 6. Uluslararası Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu kapsamında psikiyatrik hastalıkların tedavisi konusundaki yenilikler, bilimsel verilerle paylaşılıyor.
Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Dost Öngür, tütün ürünlerinin insan sağlığına verdiği zararlar anlaşıldıkça toplum içinde tütün kullanımının azalmaya başladığını söyledi. Batı ülkelerinde tütün kullanımının yüzde 25, yüzde 30'lara düştüğüne işaret eden Öngür, Türkiye'de ise bu oranın aynı miktarda azalmadığını vurguladı.
Batı ülkelerinde esrar kullanımının artmaya başladığına değinen Öngür, şunları kaydetti:
"Düzenli olarak esrar içmenin insan sağlığına tütün kadar zarar vermediği konusunda bir kanı var. Yani 'Akciğer kanserine yol açmıyor, kalp hastalığına yol açmıyor, daha güvenli' diye söylentiler var halk arasında. Bu nedenle özellikle genç insanlar arasında, 'Sigara içmiyorum ya en azından esrar içebilirim' türünden beklentiler veya yaklaşımlar ortaya çıkmış durumda. Tabii rakamlar sigara kadar yaygın değil henüz. Batı ülkelerinde bile aşağı yukarı sigarayla başat durumda, yüzde 25, yüzde 30 toplum içinde esrar kullanan insan sayısı. Ama esrar yükselişte tütün düşüşte, böyle enteresan bir olgu var."
- "Dikkatli olmamız lazım"
Öngür, sigaranın akciğer kanseri ve kalp hastalığı konusundaki zararlarının iyi bilindiğini, ancak esrarın akciğer kanseriyle doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu konuda ciddi kaliteli çalışmalar var, ama esrarın etkisi psikolojik. Psikolojik rahatsızlıklara çok daha büyük etkisi var, bu da bizim gibi psikiyatristler için çok önemli bir şey aslında. Toplum sağlığı açısından esrar kullanımının yaygınlaşması, olumsuz etkilere yol açacaktır. Bu etkilerin büyük bölümü de esrarın psikolojik rahatsızlıklara, psikiyatrik rahatsızlıklara olan etkisinden dolayı olacak. Yani esrar güvenli bir madde değildir, esrar bağımlılık yapabilen bir maddedir, esrar psikoza yol açabilen bir maddedir. Bu nedenle yine de çok dikkatli olmamız lazım."
Prof. Dr. Öngür, esrarın bağımlılık yaratabilen bir madde olduğunu, kokain ve eroin kadar ağır etki yaratmasa da kişilerin, esrar kullanamadıklarında rahatsızlık hissettiğini ve yeniden madde kullanma ihtiyacı duyduğunu ifade etti.
Esrarın uzun vadeli etkilerinin birkaç değişik yönde ilerleyebildiğine de işaret eden Öngür, şu bilgileri verdi:
"Yatkınlığı olan insanlarda psikozla ilişkisi var, şizofreni veya manik depresyon, bipolar bozukluk gibi hastalıklarda, psikozun yoğunlaşması, ağırlaşması esrarla olabiliyor. Yani fazla esrar içen insanlar kendisini tehlikede hissedebiliyor, çevredeki insanlardan, polisten veya ismi konulmamış tehlikelerden başlarına bir zarar gelecekmiş gibi, ailelerine birisi zarar verecekmiş gibi duygulara kapılabiliyor, halüsinasyon dediğimiz sesler duyabiliyor veya görüntüler görebiliyorlar. Yani psikotik bir ortama girebiliyor, esrarın böyle bir etkisi olabiliyor. Bunun ötesinde aynı zamanda esrar, içildiği sırada kısa dönemde bilişsel yetileri köreltiyor. Yani kognitif olarak, belleği köreltiyor, kısa dönemde hesap yapma, bilgiler hatırlama türünden yetileri köreltiyor. Çok fazla esrar içen insanlarda bu bilişsel bozukluk uzun vadeye yayılabiliyor, yani her gün esrar kullanan genç insanlar özellikle seneler geçtikçe gerçekten de bilişsel yetilerini kaybedebiliyor."