Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Anayasa, günümüzde sadece Türkiye'de değil, Suriye'de de başka ülkelerde de yeni anayasa tartışılıyor. ABD'de de muhtemelen önümüzdeki yıllar anayasa tartışmalarıyla geçecek. Çünkü her yerde insanlarla, fer fert veya toplumla devlet arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda, bunları bir anayasa bağlamında tartışmak daha anlamlı ve faydalı oluyor." dedi.
Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğince düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu "Cihannüma İstanbul Forum 2024" üçüncü gününde düzenlenen panellerin ardından sona erdi.
Haliç Üniversitesi'ndeki foruma katılan Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Anayasa, hukuk ve kurucu zihniyet" konulu konuşma yaptı.
Şentop, forumun başarılı geçtiğini ifade ederek, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Forumdaki konuşmasının hukukla ilgili olduğunu ve 3 başlık etrafında anlatacağını dile getiren Şentop, "Birincisi hukukun varlık sebebi, önemi. İkincisi hukuk kültürü ve dünya görüşü bağlamında bir bölüm. Üçüncüsü biraz daha detaylı olarak bazı hukuk sistemleri arasında mukayese. Bunun içerisinde anayasa ve anayasacılık hareketleri de var." diye konuştu.
Şentop, hukukun aslında hayatın diğer yüzü olduğunu ifade ederek, "Bir madeni para veya madalyon gibi düşünecek olursak, onun bir yüzü biraz ufak benzerliklerden hareketle yazı tarafı diyelim, hukuk. Tura tarafı da hayatın kendisi. Biz hukukun hayatın görünmeyen tarafı olduğunu ancak bu madalyon ters döndüğü zaman anlıyoruz." dedi.
Hayatın her anında yapılan her fiilin, işin bir hukuki karşılığı olduğunu belirten Şentop, şunları söyledi:
"Sabahleyin ekmek almaya gitseniz aslında bir alım ve satım yapıyorsunuz. Konuşmasanız bile parayı bırakıp ekmek aldığınız zaman akit yapmış oluyorsunuz. Alım satım akdi yaptığınızda bir hukuki ilişki var, sözleşme. İleride bir sorumluluk ortaya çıkarsa, mesela ekmeğin içinden bir şey çıktı, bir zarar gördünüz. Sözleşmeden kaynaklanan bazı sorumluluk yolları işletilebilir. Ekmeği size birisi hibe etse, o zaman alım satım değil hibe aktine dayanarak, başka bazı sorumluluk yolları kullanmanız gerekebilir."
Şentop, şehirlerarası bir otobüsle seyahat edileceğinde bilet almanın da bir akit olduğunu kaydederek, "Bir tanıdık vasıtasıyla bedava binseniz, onun doğuracağı hukuki sorumluluk ve çeşitleri farklıdır. Mesela araç kullanıyorsanız, bu tamamen Karayolları, Trafik Kanunu ve Yönetmeliğine göre kullanıyorsunuz aslında. Ne zaman anlıyorsun, polis sizi durduğunda. Aslında arabayı çalıştırdığınız andan itibaren, yaptığınız her işlemin bir hukuki karşılığı var. Kanun da, yönetmelikte var. Ne zaman biliyorsunuz, bilmek zorunda kalıyorsunuz, iş ters döndüğü zaman." ifadelerini kullandı.
Bilgisayar açıldığında bir takım programlar olduğunu aktaran Şentop, "Örneğin, word programında, açtığınızda gayet şık, kullanışlı bir program, tuşlar var. Fakat bu gördüğünüz programın arkasında bir yazılım var. Kodlama var. O da bir takım bilmeyen birisinin baktığında anlamsız harflerden, noktalama işaretlerinden, rakamlardan oluşan bir şey. İşte hukuk bu. Gördüğünüz, o gözünüze çarpan kullandığınız yazılım, hayatın kendisi, hukuk ise o kodlanmış hali. Hukukçu ikisini birden fark eden gören kişi olmuş oluyor. Baktığı zaman hayata, ikisini beraber görmüş oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Devlet yönetmek kolay değil"
Şentop, devletin de hukuki bir varlık olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bazı Alman hukuk felsefecileri diyor ki aslında devlet hukuktur, hukuk devlettir. Dolayısıyla soyuta doğru gittikçe daha önemli hale geliyor. Bu bakımdan sosyal hayatta, özelikle siyasi, kültürel hayat dersek, buralarda hukukun çok daha önemli hale geldiğini görüyoruz. Bazı kültürler, medeniyetler değerlendirilirken, fiziki yönden öne çıkmış medeniyetler var. Finansal yönden değerlendirdiğimizde binalarıyla öne çıkanlar var. Bir kelimeyle ve bir kavramla bir medeniyeti tanımlamak istersek, ben İslam kültürü ve medeniyetinin, fıkıh medeniyeti, hukuk medeniyeti olarak tanımlanabileceğini düşünüyorum. Geri kalan hepsi bu iskeletin etrafında şekillenmiş şeylerden ibarettir. Her şeyin ölçüsü de bu fıkıh, yani hukuk sonuçta."
Devletin soyut olması nedeniyle hukukun çok daha önemli hale geldiğine dikkati çeken Şentop, "Sonuç itibariyle devlet yönetmek kolay değil. Bazı kurallara, bazı öngörülere sahip olmanız lazım. Ama bir taraftan da yönettiğiniz insanlarla ilişkilerinizi tanzim edeceğiniz bir düzenin, sistemin olması lazım. Bu önemli." dedi.
Şentop, kurala gönüllü olarak uymanın da önemli olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonuçta kurala, kurallara, kural diye koyduğumuz şeye zorla insanları uydurabilirsiniz. Fakat bu bir süreklilik teşkil etmez. Belki bazı kurallara uydurmak noktasında bir süreklilik sağlayabilirsiniz ama bu sefer başka yerlerden sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Dolayısıyla ne olursa olsun tarihe gittiğimizde en büyük diktatörlüklerin ve en zalim kralların, monarşilerin olduğu dönemlerde de mümkün olduğu kadar bütün yöneticiler kurala gönüllü olarak uymasını sağlayacak şeyler yapmaya çalışmışlar. Kuralları insanın uyabileceği hale getirmişler. Uyamayacağı kurallar koymaktan kaçınmışlar ve mümkün olduğu kadar da bu kuralların devamlılığını sağlamışlar. Birçok ülkede, demokrasilerde, seçimler var ama monarşilerin olduğu dönemlerde de insanlar yine birtakım kurallar koymaya çalışmış. Bu anlamda da önemli."
Şentop, anayasanın geçmişten bugüne önemine değinerek, "Anayasa, günümüzde sadece Türkiye'de değil Suriye'de de başka ülkelerde de yeni anayasa tartışılıyor. ABD'de de muhtemelen önümüzdeki yıllar anayasa tartışmalarıyla geçecek. Neden? Çünkü her yerde insanlarla, fer fert veya toplumla devlet arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda bunları bir anayasa bağlamında tartışmak daha anlamlı ve faydalı oluyor. Böylece yine hukuk tartışması yapmış oluyoruz. Ama hukukun bir alanı, bir bağlamı üzerinden yapmış oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasının ardından Cihannüma Derneği Genel Başkanvekili Cavit Tatlı tarafından Şentop'a hediye takdim edildi.
Forumda, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun'un moderatörlüğünde, "Günümüz Dünyasında Müslümanların Siyaseti: Deneyimler ve Perspektifler" başlıklı oturum gerçekleşti.
Forum, paneller ve oturumların ardından sona erdi.