ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayisinde kendi üretimini yaptığını belirterek, "Yerli-milli adımları atmamış olsaydık, şu anda terörle mücadelede çökerdik." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Senegal ziyaretinden yurda dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
"Terör örgütü PKK'nın Suriye'de DEAŞ'lıları para karşılığı salıverdiği, para vermeyenlerin ise çocuklarının zorla terör örgütüne devşirildiği yolunda güvenlik ve istihbarat raporlarına yansıyan bilgiler var. İki terör örgütüyle de mücadele eden bir ülke olarak Türkiye'nin bu konuya ilişkin uluslararası kamuoyuna mesajı nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, uluslararası camianın karalama kampanyaları yapmasına rağmen Türkiye'nin El-Bab'da 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirerek, burayı sükunete kavuşturduğunu kaydetti.
Türkiye'nin DEAŞ'lıları yakaladıkça kendi ülkelerine gönderdiğini belirten Erdoğan, bunların içinde Alman, İtalyan, Fransız vatandaşlarının olduğuna dikkati çekti.
"Hepsini evlerine gönderiyoruz ama bunların ülkeleri, bunları takip etmiyor ki. 'Türkiye'ye iftira at, tutmazsa iz bırakır' anlayışıyla lekelemeye çalışıyorlar ama biz de görevimizi yapacağız, dik duracağız." diyen Erdoğan, şu anda Türkiye'nin DEAŞ'ın üst düzey kişilerini yakaladığını vurguladı.
Erdoğan, Bağdadi'nin kız kardeşi, eniştesi ve damadının yakalandığına dikkati çekerek, "Bunların reklamını yapalım diye bir derdimiz de yok. Şu anda bunlar bizim elimizde." diye konuştu.
"Tüm dünyadan gelen DEAŞ'lı teröristlerin 7-8 bin çocuğu olduğu iddia ediliyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Bu söylediğiniz şeyler tüm dünyadan gönderilen DEAŞ'lıların çocukları. Tabii bunlar, dünyanın DEAŞ noktasında oynadığı oyunun çok açık ve net göstergesi. Mesela 'cezaevi' dediler. Onlar cezaevinden başka her şeye benzer. Ondan sonra bir kısmını parayla, bir kısmını farklı düşüncelerle serbest bıraktılar. Hatta bir telefon görüşmesinde Sayın Trump 'Bunları alır mısınız?' gibi bir teklifte bulundu. 'Oturalım konuşalım, nasıl bir çözüm buluruz?' dedik. Ama sonra takibi gelmedi. 'Bakanlarımız görüşsünler' dedik, takibi gelmedi."
- "Onlar kaçacak, biz kovalayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakır'da HDP İl Binasının önünde çalınmış evlatlarını bekleyen anneler var. Onlara bir mesajınız var mı?" sorusuna, "Diyarbakır'daki bu annelerin bir kısmı deprem bölgesine gelecek kadar annelik duygusunu yaşamak istediler. Bu çok çok asil bir hareketti. Eşim, Aile ve Çalışma Bakanımız, bazı bakan arkadaşlarımız oraya gitti. Derdimiz, oradaki hanım kardeşlerimiz olsun, babalar olsun bir güvence temin edebilmek." yanıtını verdi.
"Yavaş yavaş çözülmeye de başladılar. Son olarak 6-7'yi buldu gelen çocuklar. Bunun gerisi de gelecek diye düşünüyorum. Akışına bırakamayız. Takipçisiyiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Er ya da geç onlar değil, biz kazanacağız." ifadelerini kullanan Erdoğan, terörün kazanmasının mümkün olmadığının altını çizdi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz bu işi köşeye sıkıştıra sıkıştıra sonunda toparlayıp alacağız. İşte dağdakilerin hali ortada. Öbür tarafta Kuzey Irak'taki durum ortada. Şu an itibarıyla Türkiye olarak biz Orta Doğu'da masada belirleyici ülkeyiz. Sağa sola yalpalayan ülke değiliz. Görüştüğümüz tüm liderler, İslam dünyasında da bölgede de Türkiye'nin çok farklı konumunu kabul ediyorlar. Ama bu bizi asla şımartmamalı ve rehavete sevk etmemeli. Hem madden hem manen güçlü olacağız ve mağdur, mazlum insanların imdatlarına yetişeceğiz."
- "Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı"
"2018 yılında yaşanan kur krizinden sonra ekonomide bu yıl bir toparlanma gözlemleniyor. Diğer yandan ABD’nin S-400'lerle ilgili CAATSA yaptırımlarını Nisan ayında yeniden gündeme getirme olasılığı beliriyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ı görevlendirmiştiniz ABD tarafı ile S-400 komisyonu kurulmasıyla ilgili. Bu konuda bir ilerleme var mı?" sorusuna Erdoğan, "Eğer biz savunma sanayisinde kendi üretimimizle yerli-milli adımları atmamış olsaydık, şu anda terörle mücadelede çökerdik. Niye? Çünkü ne ABD'si ne de başkası, 'Türkiye'nin şöyle bir derdi var, biz bunlara gereken desteği, yardımı verelim' diye bir gayretin içine girmezdi." cevabını verdi.
Erdoğan, ABD'nin insansız hava aracı (İHA) vermediğine, İsrail'den alınan 10 İHA'nın tamir ve bakımında Türkiye'nin hep oyalandığına dikkati çekerek, "Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Biz İHA'mızı da SİHA'mızı da yaptık. Maliyet itibarıyla bizim ciddi manada savrulmamızı engelledi. Neden? Çünkü onlardan kesilen faturalar çok ama çok yüksekti. Şimdi durum öyle değil." dedi.
Türkiye'nin uzun, orta, yakın menzil silahlarını da artık kendisi yaptığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hala bunları ithal etseydik, inanın bunların altından kalkmak adeta mümkün olmazdı. Şimdi böyle bir sorunumuz yok. Her geçen gün ileriye gidiyoruz, gideceğiz. Hep söylüyorum, S-400 konusu bitmiş bir iş. Buradan geri adım atmak söz konusu değil. Bedeli kesilmiş, kredisi vesaire hepsi konusunda Ruslarla anlaştık. F-35 konusuna gelince... ABD'nin bizi ortak yaptığı ve birçok parçasını bizden aldığı uçak. Bunlardan 5 tanesini bize vermişlerdi. Daha sonra bu sıkıntılar yaşanınca gönderilmemesi istikametinde karar alındı. Şimdi olay nereye geldi? Ya bu işin parasını bize verecekler ya da uçağı verecekler. Parasını vermiyorsa da dünyada bu işin dibi kurumadı ki... Başka yerden de bulur alır, kendimiz de yaparız. Zaten çalışmalarımız, bazı ortak girişimlerimiz var."
Son ABD seyahatinde ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın bir araya gelerek bu konuda çalışması üzerinde durulduğunu aktaran Erdoğan, henüz bununla ilgili ciddi bir çalışmanın olmadığını söyledi.
- "Trump 'çalışmaları hızlandırmalıyız' dedi"
ABD Başkanı Donald Trump ile önceki akşam yaptığı telefon görüşmesini hatırlatan Erdoğan, "Sayın Trump, 'Ekonominizin çok iyi bir noktada olduğunu duyuyorum. İkili ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılmasıyla ilgili çalışmaları hızlandırmalıyız.' dedi." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "İHA'lar depremde kullanıldı mı?" sorusunu ise "Evet, koordinat belirlemelerinde kullanıldı." diye yanıtladı.
(Bitti)