ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğitim gibi 82 milyonu ilgilendiren bir konuda meseleyi ideolojik zemine çekmek, yapıcı davranmak yerine yıkıcı olmak kimseye yarar sağlamaz." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda eğitim çalışanlarıyla iftarda bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, milletin evinde, gazi mekanda eğitim çalışanlarıyla bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getiren Erdoğan, "Her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bu salondaki siz kardeşlerim başta olmak üzere tüm eğitimcilerimizin, öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, içinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi'ni barındıran bu mübarek ayın millet, İslam dünyası ve tüm insanlık için barışa huzura, kurtuluşa vesile olmasını diledi.
Rahmet, oruç ve sabır ayı Ramazan-ı Şerifin bu sene de maalesef biraz buruk geçirildiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Komşumuz Suriye ile gönül coğrafyamızda yaşanan dramlar, açlık, kıtlık ve savaş sahneleri ramazan sevincimizi gölgeliyor. İlk kıblemiz Kudüs'te ve İsrail'in açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze'de Filistinli kardeşlerimizin maruz kaldığı zulümler ne yazık ki iftar sofralarımızın mutluluğunu doyasıya yaşamamıza mani oluyor. Rahmet kapılarının açıldığı, oruçluyken yapılan duaların geri çevrilmediği bu mübarek günlerde Türkiyeli Müslümanlar olarak duamız Filistinli, Yemenli, Afganistanlı, Afrikalı, Asyalı, Arakanlı kardeşlerimizle beraberdir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ramazanın zulümlerin son bulduğu, iç savaşların sona erdiği, İslam dünyasında yeniden kardeşlik ve huzur ikliminin hakim olduğu yeni bir döneme vesile olması, milletin saflarını daha da sıklaştırdığı bir kardeşlik atmosferinin güçlenmesine katkı sağlaması dileğinde bulundu.
"Eğitim istikbalimizi üzerine bina ettiğimiz ana sütundur." diyen Erdoğan, eğitimi ihmal eden, ikinci plana atan toplumların kendilerine aydınlık ve müreffeh bir gelecek inşa etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.
- "Bütçede aslan payını daima eğitime verdik"
Güçlü toplum, güçlü ülke idealine ancak beşeri sermayenin iyi değerlendirilmesi, nitelikli bir eğitim öğretim sürecinden geçirilmesiyle ulaşılabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Bizler de bu anlayışla son 17 yıldır eğitim öğretimi en öncelikli gündem maddemiz yaptık. Hep ifade ettiğim gibi bütçede aslan payını daima eğtime verdik." ifadesini kullandı.
Derslik sayılarının artırılmasından öğretmen atamalarına, ücretsiz ders kitaplarından okullarımızın eksikliklerinin giderilmesine kadar eğitim alanında tarihi nitelikte pek çok adım attıklarını dile getiren Erdoğan, eğitim kurumlarını spor salonları, dijital kütüphaneler, laboratuvarlar, akıllı tahtalarla donatarak altyapı problemlerini önemli ölçüde çözdüklerini söyledi.
Derslik başına düşen ortalama öğrenci sayısına değinen Erdoğan, kendi döneminde bir sınıfta 75 öğrencinin eğitim ve öğretim gördüğünü, aynı dönemde 100 öğrencinin bulunduğu sınıflar olduğunu anlattı.
Erdoğan, "Biz bunu 30'lu rakamlara çekerken öğrenci başına düşen öğretmen sayımızı da artırdık." diye konuştu.
Son 17 yılda 302 binin üzerinde yeni derslik açtıklarını, 632 bine yakın yeni öğretmen ataması yaptıklarını, 7 bin 480 spor salonunu, 17 bin 419 yeni laboratuvarı, 13 bin 513 kütüphaneyi okullara kazandırdıklarını aktaran Erdoğan, aynı şekilde öğretmenlerin mali ve sosyal imkanlarında ciddi iyileştirmeler gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu dönemde Türkiye ticaretle ekonomiyle savunma sanayiyle ulaşımla beraber eğitim alanında da büyüdü, kendini ciddi manada geliştirdi. 2002 ile bugünün rakamlarını karşılaştırmak bu hakikati inkarı mümkün olmayacak şekilde ortaya koyacaktır. Nitekim meseleye ideolojik ön yargılar yerine objektif kriterlerle yaklaşan herkes ülkemizin eğitim altyapısında katettiği mesafeyi kabul ediyor. Ülkemizin dört bir yanına inşa ettiğimiz modern okulları, yeni derslikleri, kütüphane ve spor salonlarını görenler ülkemizin geldiği konumu takdir ediyor. Eksiklerimiz, yapmak isteyip de yapamadıklarımız yok mu? Elbette var. İnsan faktörünün olduğu her yerde noksanlıkların olması doğaldır. Eğitim özü itibariyle dinamik süreç olduğu için sürekli yenilik, yenilenme gerektirir. Dünyada hiçbir ülke bu alanda mükemmel konumda olduğunu iddia edemez, 'her şeyi bitirdim' diyemez. Çünkü dinamik bir yapı var. Biz nasıl daha iyi, daha nitelikli, daha kaliteli eğitim arayışındaysan dünyanın gelişmiş ülkeleri de benzer arayışlar içerisinde. Biz nasıl sürekli kendimizi geliştirmek için çalışıyorsak diğer toplumlar da aynı gayreti sarf ediyor."
- "Takdir edilecek, alkışlanacak bir tavırdır"
"Hükümet olarak sürekli kendimizi tartıyor, muhasebemizi yapıyor, tespit ettiğimiz sıkıntıları gidermeye çalışıyoruz. Bunun adı, birilerinin iddia ettiği gibi eğitimi yap-boz tahtasına dönüştürmek değildir, reform iradesini kararlılıkla sürdürmektir." diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun adı istikbalimiz olan evlatlarımızı geleceğin şartlarına, geleceğin ihtiyaçlarına daha iyi hazırlamak hedefiyle vizyoner davranmaktır. Eğitimde mükemmele ulaşma çabası eleştirilecek, yerilecek tavır değil tam aksine takdir edilecek, alkışlanacak bir tavırdır. Tabii tüm bunları söylerken eğitimin içeriğini geliştirmek konusunda diğer alanlarda katettiğimiz mesafenin biraz gerisinde kaldığımızı görmezden geliyor değilim ama bu konudaki kararlılığımızda, azmimizde, çabamızda en küçük eksilme yoktur. Sayın bakanımız ve ekibinden en büyük beklentimiz işte bu eksikliği gidermesidir. Bu doğrultuda yürüteceği tüm çalışmalarda kendisinin yanında olduğumu özellikle belirtmek istiyorum."
Son 17 yılda yapılan bütün yatırımların Türkiye'yi 2023 hedefleriyle 2053 ve 2071 vizyonunu hayata geçirme noktasında hazır hale getirdiğine inandığını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:
"Artık daha büyük hamleler yapmak için elverişli bir zemine sahibiz. Özellikle müfredata dair kapsamlı ve iyi hazırlanmış projelerimizi devreye alabiliriz. Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığımızca açıklanan yeni eğitim reformunun bu yönde atılmış kıymetli bir adım olduğunu düşünüyorum. Eğitim camiamızın tüm paydaşlarının katkılarıyla hazırlanan bu paket öğrencilerimizin kişisel kabiliyetlerinin geliştirilmesinden öğretmenlerimizin verimli ders işlemesine kadar pek çok önemli değişikliği içeriyor.
Önümüzdeki dönem boyunca uzmanlar, paketin muhteviyatına dair tespit, tenkit ve fikirlerini hiç şüphesiz dile getireceklerdir. Bu görüşler çerçevesinde de varsa paketin eksiklikleri giderilecek, daha da iyileştirilmesi mümkün olacaktır. İyi niyetle dile getirilen eleştiriler elbette nazara, dikkate alınacak ve gerekli düzenlemeler de yapılacaktır. Ancak burada samimi bir uyarıda bulunmakta fayda görüyorum, eğitim gibi 82 milyonun tamamını ilgilendiren bir konuda meseleyi ideolojik zemine çekmek, yapıcı davranmak yerine yıkıcı olmak hiç kimseye bir yarar sağlamaz."
(Sürecek)