TBMM (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yunanistan başta olmak üzere tüm AB ülkelerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne uygun şekilde, topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet ediyoruz." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Trabzon, Erzurum ve Şanlıurfa'nın savunmasının; Afrin, İdlib, Münbiç, Cerablus, Aynel Arab, Telabyad, Resulayn, Kamışlı, Kuzey Irak hatta Libya'da başladığını Türk milletinin bildiğini ve verilen mücadeleye sahip çıktığını belirtti.
Türkiye'yi ne terör örgütlerinin, eli kanlı rejimin ve onları destekleyenlerin insafına terk edeceklerini ne de mazlum Suriye halkını kendi başına bırakacaklarını söyleyen Erdoğan, "Sahada da diplomasi masasında da mücadelemizi sonuna kadar sürdürerek, Türkiye'yi içine sokulmaya çalışıldığı bu cendereden muhakkak kurtaracağız. İşte o zaman önümüzde yepyeni bir dönemin açıldığını göreceğiz. Türkiye'yi hedeflerine ulaştırana kadar bize durmak, dinlenmek haramdır. Mücadele zamanlarında 83 milyon biz biriz, beraberiz; birlikte Türkiye'yiz, biz birlikte güçlüyüz." diye konuştu.
Futbol sahalarında bile Türk milletinin ülkesine, ordusuna, askerine verdiği desteğin, bunun en güzel örneklerinden biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bay Kemal farklı şeyler bekliyordu ama futbol sahalarının tribününden ona farklı cevaplar geldi." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, futbol camiasının Bahar Kalkanı Harekatı'na destek mesajlarını içeren videoyu izletti.
Anadolu topraklarının yalnızca bugün değil tarih boyunca her köken, inanç ve kesimden insana kucak açtığını, yurt olduğunu hatırlatan Erdoğan, bugün Anadolu nüfusunun önemli bir bölümünün, 93 Harbi'nden Balkan Savaşları'na, oradan Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi sonrasındaki mübadelelere kadar son 1,5 asırdaki gelişmelerin ardından bu topraklara göç edenlerden oluştuğunu dile getirdi.
- "4 milyona yakın Suriyeli Türkiye'ye sığındı"
Erdoğan, son 30-40 yılda Bulgaristan'dan Kafkasya'ya kadar bölgede maruz kalınan zulümlerin ardından sayıları milyonu bulanların Türkiye geldiğini, yine Irak'taki işgal dönemlerinde, Kuzey Afrika'daki karışıklıklar sırasında Türkiye'ye yüz binlerce kişinin yöneldiğini söyledi.
Terör örgütlerinin ve zalim rejimin önünden kaçan 4 milyona yakın Suriyelinin de aynı şekilde Türkiye'ye sığındığını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu ülkede hiç kimsenin, evini, yurdunu terk ettiği için topraklarımıza sığınanlara kem gözle bakmaya, yabancı muamelesi yapmaya, hele hele tahkir ve taciz etmeye hakkı yoktur. Her kim bu tarz davranışlar içine girerse, altını kazıdığımızda, kendi geçmişinde de bir göçmenlik bulunması kuvvetle muhtemeldir. Bize düşen, bu insanların yeniden evlerine dönerek huzur ve güven içinde yaşayabilecekleri iklimi oluşturmanın mücadelesini vermektir. Sivilleri öldürerek, yerleşim yerlerini yakıp yıkarak, halksız bir devlet peşinde koşan rejimin katliamlarından kaçanlar, başka bir yere değil de Türkiye'ye yöneliyorsa, bunun sebebi bizim vicdanımız, ahlakımız, insanlığımızdır."
- "Kararımız uluslararası hukuka uygun"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 34 şehidin verildiği 27 Şubat'taki saldırının ardından, Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere sınırları açma kararı aldıklarını hatırlatarak, "Bu kararımız tamamen uluslararası hukuka uygundur." dedi.
Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin, "Herkes zulüm karşısında başka memleketlere iltica etmek ve bu memleketler tarafından mülteci muamelesi görmek hakkını haizdir." hükmünü içeren 14. maddesini anımsatan Erdoğan, "Bugün mültecilere sınırlarını kapatan, onları döverek, bindikleri botları batırarak hatta vurarak geri göndermeye çalışan her Avrupa ülkesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni çiğnemektedir." diye konuştu.
Bu konuda en insanlık dışı görüntüleri sergileyen Yunanistan'ın, mültecilerin botlarını şişleyerek batırdığını ve botların içindeki çocukları, anneleriyle beraber ölüme terk ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Halbuki Yunanistan, İkinci Dünya Savaşı yıllarında, bugün kapılarını kapattığı coğrafyada, sürgünde kurduğu hükümetle varlığını devam ettirmeye çalışıyordu. Yunan yönetimine, 11 Ocak 1942 tarihli Huna El Kudüs isimli gazetede, Nazi saldırılarından kaçarak Suriye'ye sığınan Yunanlılara yapılan yardımları gösteren fotoğrafı özellikle hatırlatmak istiyorum. Bu fotoğrafta (Geçmişte Nazi saldırılarından kaçarak Suriye'ye sığınan Yunanlılara yapılan yardımı gösteren fotoğraf) yemek ve kıyafet dağıtılan Yunanlı erkek ve kız çocuklardan biri de belki Miçotakis'in büyük babası veya büyük annesidir. Türkiye, Yunanistan'ın işgal ve açlıkla boğuştuğu bu dönemde, kendisi de sıkıntı içinde olmasına rağmen gemiler dolusu gıda yardımıyla komşusuna destek vermiştir. Hatta aynı dönemde pek çok Yunanlı, Arap coğrafyası yanında ülkemize de gelerek savaş bitene kadar huzur ve güven içinde yaşamışlardır. Mültecileri ülkesine sokmamak için denizde boğmaktan kurşunla öldürmeye kadar her türlü yolu deneyen Yunanlı, bir gün bu merhamete kendilerinin de ihtiyacı olabileceğini unutmamalıdır."
- "Dürüst davranın"
Erdoğan, Yunanistan başta olmak üzere tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne uygun şekilde, topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet etti.
AB'nin, şu anki mülteci akınına ilişkin "350, 350 milyon avro olmak üzere para yardımı, bunun yanında bot, silah, asker göndermeye hazırız." dediğini aktaran Erdoğan, şunları söyledi:
"Peki, 10 yıldır 4 milyon mülteciyi topraklarında barındıran Türkiye'ye böyle bir destek verdiniz mi de bunun kararını anında alabiliyorsunuz? Bugün geliyorlar, konuşacağız. Vermediler, vermiyorlar. Çünkü ikircikli davranıyorlar. Bunların tek yüzü yok. Maalesef birkaç yüzü var. Dürüst davranın. Verecekseniz verirsiniz, vermeyecekseniz vermezsiniz ama bizi aldatmaya kalkmayın. 40 milyar doları bu işte harcayan Türkiye, evelallah bir 40 daha harcar. Bu milletin evelallah bereketli olan kesesi vardır."
Erdoğan, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü temelinde yeni anayasa hazırlanana, özgür seçimler yapılana ve bu şekilde göreve gelecek yeni yönetimi oluşana kadar bu göçmen akınının devam edeceğini belirtti.
- "Umudumuz AB'nin gerçekleri görmesi"
Avrupa ülkelerinin, şayet sorunu çözmek istiyorlarsa, Türkiye'nin Suriye'de gerçekleştirmeye çalıştığı siyasi ve insani çözüme destek vermesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Bunun dışındaki yaklaşımların tamamı, zaten yabancı düşmanlığı ve ırkçılık batağında debelenen Avrupa Birliğini kendi değerlerinden biraz daha uzaklaştıracaktır." dedi.
Faşizmin ayak seslerinin her geçen gün daha fazla duyulduğu Avrupa ülkeleri için böyle bir durumun, gerçek bir felaket anlamını taşıyacağına dikkati çeken Erdoğan, "Çünkü tarihi emsalleriyle sabittir ki böyle durumlarda Avrupa toplumları, en yakınlarından başlayarak önce kendi komşularının gırtlağına sarılmaktadır. Umudumuz, yaşanan gelişmelerin Avrupa Birliğinin gerçekleri görmesine ve ülkemize gereken desteği sağlamasına vesile olmasıdır." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 75. Birleşmiş Milletler Genel Kurul Başkanlığını üstlenen TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır'ı tebrik ederek, "Volkan Bey'den, Genel Kurul Başkanlığı döneminde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, mülteciler ve Kudüs meselesi başta olmak üzere, dünya mazlumlarının seslerini en etkin şekilde duyurmasını bekliyoruz." diye konuştu.
(Bitti)