Enstitü Sosyal'de "Din ve Diyanet Politikaları" başlıklı söyleşi yapıldı

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Kara:- "Bugün Türkiye'nin yaşadığı dini alanla alakalı tüm problemlerin Cumhuriyet devrinden yarım asır, bir asır geriye doğru giden bir tarihi var"

Enstitü Sosyal'in düzenlediği İki Nokta Buluşmaları'nda "Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde Din ve Diyanet Politikaları" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.

Söyleşide, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Kara, Osmanlı-Türk düşünce tarihi, din-modernleşme, din-devlet ilişkisi ve İslamcılık düşüncesi alanında yaptığı akademik çalışmaları anlattı.

Türkiye'de din politikaları ve bunların Türkiye'nin kuruluşundan bir asır önce başlayan modernleşmeyle ilişkisine değinen Kara, bu ilişkinin, modernleşme ve din arasında felsefi açıdan mesafe hatta zıtlık, çatışma, karşıtlık olmasına dayandığını söyledi.

Kara, Türkiye'de Cumhuriyet dönemi din politikaları veya geniş manada dinle alakalı meselelerin ortaya çıkışının Cumhuriyet ile başlamadığını vurgulayarak, "Bugün Türkiye'nin yaşadığı dini alanla alakalı tüm problemlerin Cumhuriyet devrinden yarım asır, bir asır geriye doğru giden bir tarihi var. Esas problemin merkezileştiği nokta, modernleşme hadisesiyle din arasındaki mesafedir. Yani bu iki hadise arasında felsefi olarak bir mesafe var. Mesafe en yumuşak hali. Aslında zıtlık, çatışma, karşıtlık diyebiliriz. Bütün dünyada bu mesafe var. Yani bizden önce işte Batı Avrupa tecrübesi var. Biz de aşağı yukarı 18. yüzyılın son çeyreğinden itibaren yani 1770'li yıllardan itibaren giderek daha yoğun bir şekilde yaşıyoruz." diye konuştu.

Burada 1770'li yılllara atıf yapmasının sebebinin modern mektepleşme süreçlerinin başlaması olduğunu kaydeden Kara, şöyle devam etti:

"Askeri okullarla başlıyor fakat orada kalmıyor, imam hatip okullarına ve ilahiyat fakültelerine kadar geliyor. İmam hatip okulları ve ilahiyat fakülteleri modern mektepleşme sürecinin bir uzantısıdır, yoksa medreselerin ve tekkelerin bir uzantısı değil. Her ne kadar Türkiye'deki tartışmalarda bununla bir şekilde ilişkilendiriliyor olsa bile bu hiçbir şekilde doğru değil. Bakınız Türkiye'de imam hatip okulları ve ilahiyat fakülteleri çok farklı bir şekilde görülüyor ve tartışılıyor olmalarına rağmen esas itibarıyla tam da bu modernleşme ile din arasındaki mesafeyle alakalıdır. Bunun içerisinde doğan kurumlardır.''

Kara, Türkiye'de modernleşme ile dindarlaşmanın iç içe ilerlediğine dikkati çekerek, "Batı'da modernleştikçe dindarlaşma azalmıştır. Ancak Türkiye'de bu şekilde olmamıştır. Türkiye'nin iki asır önce başlayan modernleşme serüvenine bakıldığında, Türkiye biçimsiz bir şekilde modernleşmekte, problemli bir şekilde dindarlaşmaktadır." diye konuştu.

İsmail Kara, nisanda yayımlanan "Resimli Cumhuriyet Din Kitabı" isimli üç ciltlik yeni eserini, herkes için doğru bilgi kaynağı teşkil etmesi ve o doğru bilgi üzerinde yükselen tahlil ve tenkit eşliğinde geleceğe dönük bir bakış oluşturması amacıyla hazırladığını söyledi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri