EMRE ILIKAN - Van'da 13 yıl önce meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde enkaz altında kalmaktan son anda kurtulan Havva Aycan, hayatını kaybeden kızının "anne" diye seslenişini unutamıyor.
Merkez üssü Tabanlı köyü olan 23 Ekim 2011'deki depremde 11 kişinin yaşamını yitirdiği Alaköy Mahallesi'nde yaşayan Vahdettin ve Havva Aycan çiftinin çocuklarıyla yaşadığı kerpiç ev yıkıldı.
Depremden saniyeler önce evden çıkan anne Havva Aycan enkaz altında kalmaktan kurtulurken o sırada evde olan 7 yaşındaki kızı Elif, yıkıntıların altında kalarak hayatını kaybetti.
Aradan geçen 13 yıla rağmen kızlarının yokluğuna alışamayan ve acıları ilk günkü tazeliğini koruyan Aycan çifti, devlet desteğiyle yaptırılan evde 3 çocuğuyla yaşamını sürdürüyor.
- "Bana seslenişini unutamıyorum"
Anne Havva Aycan, AA muhabirine, yaşadığı acının tarifinin mümkün olmadığını söyledi.
Deprem günü kızının evde resim çizdiğini anlatan Aycan, "Çizdiği resimleri bana göstererek 'Anne güzel çizmiş miyim?' diye sordu. Babasının da sanki içine doğmuştu. Evden çıkmadan önce defalarca kızını öptü. Depremden hemen önce dışarı çıktım. Arkamdan 'Anne çok açım. Yemek yemeyecek miyiz?' diye 2-3 kez seslendi. Balkona çıktığım anda ev üstüme geldi. Kıyamet koptu sandım. Her şey saniyeler içinde oldu. Evimiz kerpiçten yapıldığı için anında çöktü. Çatının tamamı yerdeydi. O an kızımın 'anne' diye seslenişini duydum." diye konuştu.
Depremden sonra mahalleden toz bulutunun yükseldiğini belirten Aycan, o anda depremin olduğunu idrak edemediğini, farklı duygular yaşadığını dile getirdi.
Komşularının da evlerinin yıkıldığını, çevresinde kimsenin olmadığını ifade eden Aycan, şunları kaydetti:
"Kızımı kendi çabamla kurtarmaya çalıştım. Bana seslenişini unutamıyorum. Git gide sesi kesildi. Çocuğumu enkazdan kurtarmaya çalışırken cam parçaları ellerimi kesiyordu fakat hissetmiyordum. O an kolumun üstüne enkaz yığını düştü. Zorlayarak çıkardığın için incittim. Ameliyat oldum fakat tam iyileşmedi. Şu an kolumu rahat kullanamıyorum. Keşke iki kolumu kaybetseydim ama çocuğum yaşasaydı. Kızımı çok özlüyorum. Çok zor günler geçirdim. Fotoğraflarına bakarak acımı hafifletmeye çalışıyorum. 13 yıl geçti ama acısı halen ilk günkü gibi. Yaşıtlarına bakarken ciğerlerim yanıyor. Keşke onun yerine ben ölseydim."
- "Çok akıllı bir çocuktu"
Baba Vahdettin Aycan, deprem günü ders çalışan kızını öperek evden çıktığını ve tarlada çalışmaya gittiğini belirtti.
Traktörle tarlayı sürdüğü sırada toprağın dalgalanmaya başladığını dile getiren Aycan, "Çocuklarıma ulaşmaya çalıştım ama kimse cevap vermedi. Mahallenin üstünde bir toz bulutu yükseliyordu. Yakın olmamıza rağmen yol bitmek bilmedi. Vardığımda evimin çöktüğünü, çatısının yerde olduğunu, komşuların da evin enkazı etrafında toplandığını gördüm. Çocuğumun enkaz altında kaldığını söylediler. Ne yapacağımı bilemedim. Enkazı elimizle kaldırarak kızımı güçlükle çıkardık. Yaşadığını söylediler. Hemen hastaneye götürdük fakat vefat etmişti. Ölümünü kabullenemiyorduk. Çok akıllı bir çocuktu. Çok zor zamanlar yaşadık. Allah'tan geldi. Buna da şükrediyoruz." ifadelerini kullandı.