Elçin Musaoğlu'nun "Meryem" filmi, 5. Esenler Film Festivali'nde seyirciyle buluştu

Filmin yönetmen ve senaristi Musaoğlu:- "Bu filmde benim kendi içimde bir sır var. Bu filmi sevdirecek olan bir şey varsa içinde sakladığı sırdır"- Filmin yapımcılarından Suat Köçer:- "Elçin hocanın güçlü ve büyük sinemasıyla beraber büyük de bir insanlığı var. Her oturduğumuzda, her sohbette, her yolculukta ondan yeni yeni şeyler öğreniyorum"

Azerbaycan'ın önemli yönetmenlerinden Elçin Musaoğlu'nun üçüncü uzun metraj filmi "Meryem"in İstanbul prömiyeri, 5. Esenler Film Festivali'nde gerçekleştirildi.

Bir kadının köklerine yolculuğunu ve aile bağlarını yeniden kurma çabasını konu edinen filmin gösterimi, Atatürk Kültür Merkezi Yeşilçam Sineması'nda yapıldı.

Galada gösterim sonrası konuşan Musaoğlu, her filminin bir sancı ile başladığını, bu filmin hikayesinin ise diğerlerinden farklı olduğunu söyledi.

Musaoğlu, filmin hikayesini yakın bir dostunun kaleme aldığını belirterek, şunları anlattı:

"Genelde ya kendim yazarım ya da arkadaşlarla birlikte yazarız. '40. Kapı' filmini çektiğimde İran'a gittim. Filmin ses, renk işlerinin hepsini fiyatı uygun olduğu için orada yaptım. Bir adamla tanıştım o da Azerbaycanlı. Çok meraklı bir adam. 'Nebat' filmini çekmiştim, Uluslararası Fecr Film Festivali'ndeydik. İsmi Ferdat Rastkar. Onun bir hikayesi vardı bir kız ve baba. 'Senaryo yazmama yardımcı olur musun' dedi. 'Tabii' dedim ve birlikte yazmaya başladık. O vefat edince benim başka hikayelerim vardı. Bazı şeyler kısmet, Allah'ın yazısı diye düşünürüm. Dostluk diye bir şey varsa Allah'ın bize bir hediyesi. Buradan yola çıktım ve Suat da benim çok sevdiğim dostum, onunla konuştum, filmi çektik."

- "Bu filmi sevdirecek olan bir şey varsa içinde sakladığı sırdır"

Musaoğlu, bir filmin aslında canlı bir şey olduğu yorumun yaparak, "Bakıyorsunuz ki bir zaman sonra film, sanki seninle konuşmaya başlıyor. Bazen 'saçlarını tara', 'gözlerini yum' diyor, kalbinle gidiyorsun. Filmin içinde bir sır varsa o benim için çok önemli. Eğer sır yoksa onun içinde, ben onu çekmem. Bazı senaryolarım vardı gençken yazmıştım. Bir zaman geçti ben yaşlandım ve o senaryolar sırrını yitirdi. Ben de çekmedim. Bu filmde de benim kendi içimde bir sır var. Bu filmi sevdirecek olan bir şey varsa içinde sakladığı sırdır." dedi.

Filmin oyuncu kadrosundan da bahseden Musaoğlu, "Baba rolü için Ayshad Mammadov yanıma geldi. Azerbaycan sinemasının en iyi aktörlerinden biri. Filmde onun sözü yok, bütün sözlerini aldım. Çünkü ihtiyacı yok. Kızını oynayan Tahmina Rafaella Azerbaycanlıdır, ABD'de yaşıyor. Oradan geldi rol için. Babasını bulmaya çalışıyor ama asıl kendisini bulması gerekiyor. Çocukluğunu, kendini…" ifadelerini kullandı.

Elçin Musaoğlu, filmin yapımcısı ve senaryoya da katkıdan bulunan Suat Köçer'le de daha önce bir belgesel yaptıklarını aktararak, "Suat'ı (bu film için) Allah gönderdi, kendisi gelmedi. Türk Filmleri Haftası için Bakü'deydi. Görüştük, bir şeyler konuştuk. Onun da gözü pek ve ruhi bağ olduk." diye konuştu.

- "Benim açımdan çok önemli bir tecrübeydi"

Suat Köçer ise Musaoğlu ile çalışmanın kendisi için bir şans olduğunu söyleyerek,"Karşılıklı sohbet ettikçe duygularımızın birbirine ne kadar yakın olduğunu sinemayla, sanatla, hayatla kurduğumuz bağların birbirine ne kadar paralel olduğunu fark ettik. Daha sonra farklı vesilelerle buluşmalarımız oldu. Elçin hoca, 'Meryem'den, hikayesinden bahsetti ve birlikte çalışmak istediğini söyledi. Ben Antalya'da da aynı cevabı verdim. 'Allah derim' dedim. Ne düşünebilirdim ki, Elçin Musaoğlu bana teklif getirmiş." dedi.

Filmle ilgili çalışmalara başladıktan sonra Köçer, Musaoğlu'nun senaryosunu bu süreçte zaten kaleme aldığını ve sonrasında TRT 12 Punto'ya başvurduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"O yıl Meryem, 'TRT Uluslararası Ortak Yapım Ödülü' aldı. Elçin hoca, Azerbaycan'da hızla çekimlere başladı. Benim açımdan çok önemli bir tecrübeydi. Birçok insan var film çeken, görüntü yönetmeni, oyuncu olan. Nerdeyse 20 yıldan fazla oldu ben bu sektörde devam edeli. Şunu fark ettim. Her zaman insanların kişilikleriyle yetenekleri paralel ilerlemiyor. Bazen çok yetenekli bir insanın gerçekten çok sıkıntılı bir kişiliği olabiliyor. Bazı insanlar da aslında çok az yetenekliler ama çok kaliteli insanlar. Zamanla şunu fark ettim. Elçin hocanın güçlü ve büyük sinemasıyla beraber büyük de bir insanlığı var. Her oturduğumuzda, her sohbette, her yolculukta ondan yeni yeni şeyler öğreniyorum."

Fariz Ahmedov, Suat Köçer ve Elçin Musaoğlu'nun yapımcılığını gerçekleştirdiği filmin oyuncu kadrosunda Tahmina Rafaella, Ertogrul Kamalov, Ayshad Mammadov, Qamar Mammadova ve Zaur Shafiyev yer alıyor.

Dram türündeki filmin hikayesi özetle şöyle:

"Meryem, yıllar önce birçokları gibi daha iyi bir yaşam umuduyla Amerika'ya göç etmiştir. Ancak bir gün babasının Azerbaycan'daki bir psikiyatri merkezinde kaldığını öğrendiğinde, hayatı beklenmedik bir şekilde altüst olur. Babasının yanına, doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği küçük köyüne geri döner. Babasının zihnindeki parçalanmış hatıraları yeniden inşa etmek, onun hafızasını geri kazanmasını sağlamak için büyük bir çaba içine girer. Ancak bu süreç sadece babasının değil, aynı zamanda Meryem'in kendi geçmişiyle ve vicdanıyla da bir hesaplaşmaya dönüştüğü zorlu bir zaman yolculuğu haline gelir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri