GÖKHAN BALCI - Tekstil makineleri üreten sanayici Şenol Ataç tekstil sektörüne ekolojik ve tasarruflu boya üretimi için memleketi Uzunköprü'de kökboyası yetiştiriciliğine başladı.
Tekstil sektörüyle iç içe olan Ataç, kimyasal boyaların olumsuz çevresel etkisine tanık oldukça çevreci boya üretmek için düşünmeye başladı.
Bu sırada son yıllarda popüler olan Edirne'de üretilen ve formülünün Osmanlı döneminde Fransa'ya götürülmesinin bir "casusluk" hikayesine benzetilmesiyle "efsane renk" olarak anılan Edirne kırmızısı renginin elde edildiği kökboyası 17 May 2024 Cum 12:36bitkisi ilgisini çekti.
Sektörde sentetik boya ve su kullanımını azaltarak alternatif ürün yetiştirilmesine katkı sunmak için harekete geçen Ataç, kökboyası bitkisi Edirne kırmızısı (rubia tinctorum) ile ilgili araştırmaları olan Trakya Üniversitesi Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan ile görüştü.
Ataç, Tan ile görüşmesi sonrası Uzunköprü'nün Çiftlik köyünde bitkiyi yetiştirmeye karar verdi.
Köylülerin ve akrabalarının yardımıyla damla sulama sistemi kurduğu 10 dönüm araziye rubia tinctorum fideleri diken Ataç, malçlama sistemi de denilen bitkiyi otlardan korumak için naylon örtü kullandı.
Ataç, üretimiyle tekstil sektöründe ekolojik bir boyut kazandırmayı hedefliyor.
- "Kök boyası çevreyi kirletmiyor"
Ataç, AA muhabirine dünyada su krizi olmasına karşın tekstil sektöründe de önemli miktarda su kullanıldığını söyledi.
Sentetik boyaların, suyu kirleterek kullanılamaz hale getirdiğini belirten Ataç, "Kök boyası çevreyi kirletmiyor ve sentetik boyalarla yapılan işlemde kullanılan su miktarının üçte bir oranında suyla kök boyalarla boyama işlemi yapılabiliyor. Doğaya da hiçbir arıtma sistemi kullanılmadan bırakılabiliyor. Yani çevreye zararı söz konusu değil." dedi.
Ataç, kök boyaların enerji tasarrufu sağlaması ve çevreyi kirletmemesi nedeniyle revaçta olduğunu, ünlü firmaların kök boya sistemine geçiş yaptığını dile getirdi.
Bu boyaların Türkiye'de üretiminin artırılmasını amaçladığını ifade eden Ataç, şunları kaydetti:
"Biz şu anda Edirne kırmızısı kök bitkisini üretiyoruz. Önümüzdeki aylarda da farklı renklerle ilgili çalışmalar yapıp onları da yetiştirmek istiyoruz. Bu bölgede alışılagelmiş sabit buğday, ayçiçeği tarımından ziyade bu alternatif tarıma da yönlendirip hem ülkemize hem ulusumuza ekonomik bir değer kazandırmak amacındayız. Bölgemizden göçü önlemek göç edenleri geriye döndürmek, tarımsal alanları modernize edip daha modern bir tarıma teşvik etmek amacıyla örnek bir çalışma yapmaya karar verdik."
- Üretimi bölgeye yaymak istiyor
Ataç, 10 dönümlük bir pilot araziyle üretime başladıklarını, haziranda bir tarlaya daha fide dikimi yapacaklarını belirtti.
Kök boyası üretimini kademeli olarak bölgeye yaymak istediklerini anlatan Ataç, şunları kaydetti:
"Amacım yurt dışından gelen, yurt dışından temin edilen doğal boyayı sektör için Türkiye'de üretmek. Türkiye'nin de kendi bünyesinde, kendi topraklarında bu olayın olabildiğini göstererek dövizimizin yurt içinde kalmasını sağlamak. Çünkü bunlar ciddi bir gider kalemi.
Tekstilciler Türkiye'de buna kolay ulaşılamadıkları için yurt dışından getirmek zorunda kalıyorlar ve kısıtlı geliyor. Kısıtlı geldiği için de sürekliliğini sağlayamıyorlar. Biz bu bölgede bu işi başlattık. Kendi yöremize ait bitkimizi kendi topraklarımızda üretmeye karar verdik. Başarılı olacağıma da inanıyorum."
Ataç, su krizinin yaşandığı dünyada kök boyası kullanımının yaygınlaşacağına inandığını söyledi.
Kök boyasının tekstil sektörünün yanı sıra seramik ve oyuncak sektöründe de kullanıldığını anlatan Ataç, "Özellikle antibakteriyel özellik taşıdığı için arkadaşlarımız 0-6 yaş grubu çocukların giyiminde çalışmalarını dört beş senedir yapıyorlar ve başarılı da oldular. Bunlar Türkiye'ye ciddi bir katma değer sağlayacak, dövizimiz Türkiye'de kalacak ve ekonomik açıdan da çok daha iyi noktalara geleceğiz. Ondan eminim." dedi.
Tarlada dikim yapan Selim Biçer ise bölgede kökboyası yetiştiriciliğinin ilk kez yapıldığını, bu alanın üreticilere alternatif bir ürün olarak ek bir gelir getireceğini düşündüğünü ifade etti.