BAKÜ (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı'nın Kürtler'i hedef aldığı, DEAŞ ile mücadeleyi zaafa uğratacağını, demografik yapıyı değiştireceğini, siyasi çözümü tıkayacağını, bu noktada bir felaketle karşı karşıya olduğunu söyleyenlere şunu söylüyorum. İddialarınızın hepsi yalan, iftira ve bühtandır. Bizim işimiz teröristlerledir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hilton Otel'de düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi Toplantısı'na iştirak ederek, katılımcılara hitap etti.
Son dönemde güvenlik güçlerini ve sivilleri hedef alan terör eyleminin arkasında Suriye'nin kuzeyinde eğitim gören PKK ve YPG'li teröristler olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu terör örgütünün işgali altındaki bölgelerde yerel halkı göçe zorladığını, 13-14-15 yaşında çocuk savaşçı kullandığını, bunları Kandil'e götürdüğünü anlattı. Erdoğan, Avrupa Birliği ülkelerine seslenerek, şöyle konuştu:
"Diyarbakır'daki malum partinin önünde haftalardır ellerinde evlatlarının resimleriyle ağlayan anneleri Avrupa Birliği niye görmüyorsun? Niye oraya milletvekillerini göndermiyorsunuz? Ama farklı olduğu zaman gönderiyordunuz. Hadi buraya da gönderin, gelsinler o anneleri dinlesinler. İşlerine gelmez. Gelse de gelmese de biz yola kararlılıkla devam ediyoruz. Bunlar etnik temizlik yaptılar. Muhaliflerini katlettiler. Uluslararası kuruluşlar tarafından da bunlar belgeli olduğu halde hala ses çıkarmıyorlar.
Barış Pınarı Harekatı başladığından bu yana sadece Mardin, Şırnak ve Gaziantep şehirlerimize 700'ün üzerinde havan ve roket atıldı. Yine söyledim, biri 9 aylık mülteci bir bebek olmak üzere 18 insanımız hayatını kaybetti, 148 kardeşimiz ise bu saldırılar sırasında yaralandı. Hey Arap ligi, şu anda 3 milyon 650 bin Arap bizim topraklarımızda misafir. Niye görmüyorsunuz bunları? Bunlar Arap kardeşlerimiz. Nereden kaçtı bunlar? Suriye'den kaçtı, Suriye'den varil bombalarından kaçtı. Şu anda onlara biz bakıyoruz. Bir kardeşlik görevi olarak bunu yapıyoruz. Peki siz bir Allah kuruşu destek mi verdiniz bunun için, elinizi mi uzattınız? Yok. Şimdi kalkmışsınız Türkiye ile ilgili ileri geri kendinize göre bazı kararlar alıyorsunuz. Alın, alsanız ne yazar almasanız ne yazar."
- "Bizim medeniyetimizde, bu tür darda kalmışların elinden tutmak var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliğinin 6 milyar avro destek vereceklerine dair söz verdiğini anımsatarak, "Bizim milli bütçemize değil. Nereye? Uluslararası yardım kuruluşları vasıtasıyla AFAD'a, Kızılay'a. Peki şu ana kadar ne verdiler, 3 milyar avro. Ondan sonra bir şey gelmedi." şeklinde konuştu. Buna karşın Türkiye'nin şu ana kadar 40 milyar dolar harcama yaptığını anımsatan Erdoğan, "Hala da yapıyoruz ve yapacağız. Gelse de gelmese de yapacağız çünkü bizim medeniyetimizde, bu tür darda kalmışların elinden tutmak var." ifadelerini kullandı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu mücadelede 9'undan bu yana şimdiye kadar 550'nin üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Bunların 500'ü ölmüş vaziyette. Bu tabii sabah 08.30 itibarıyla. Bunların 26'sı yaralı durumda, bunların içinde 24'ü de teslim olmuş durumda.
Barış Pınarı Harekatı'nın Kürtler'i hedef aldığını, DEAŞ ile mücadeleyi zaafa uğratacağını, demografik yapıyı değiştireceğini, siyasi çözümü tıkayacağını, bu noktada bir felaketle karşı karşıya olduğunu söyleyenlere şunu söylüyorum. İddialarınızın hepsi yalan, iftira ve bühtandır. Bizim işimiz teröristlerledir. Şu anda benim partimin parlamentodaki Kürt milletvekili sayısı 50'dir, 50 tane benim milletvekili arkadaşlarımın içinde Kürt orijinli arkadaşım var. Ana muhalefette kaç tana var, bilmiyorum. Diğerlerinde kaç tane var bilmiyorum. Ama benim partimde bu var. Böyle bir ayrımcılık olsa herhalde bu olmazdı. Böyle bir ayrımcılık bizde yok. Kürtmüş, Türkmüş, Arapmış, asla. Niye? Biz yaradılanı Yaradandan ötürü sevdik, onun için."
- "Terör bataklığı kurutulmalı"
"Suriye'nin kuzeyindeki terör bataklığı kurutulmadan ne ülkemiz ne bölgemiz ne de Suriye halkı huzura kavuşacaktır." diyen Erdoğan, harekatın ikinci gayesinin ise 8 yıldır Türkiye'de misafir edilen 3 milyon 650 bin Suriyeli'nin vatan hasretinin bitirilmesi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun dışında 350 bin Kürt'ün de Türkiye'de misafir edildiğini belirterek, "Onlar da şu anda bizim ülkemizde. Onlar nereden kaçtılar? Obama zamanında Kobani'den kaçtılar. Niye bunları görmüyorsunuz? Biz Kürt, Arap ayırt etmedik, onu da misafir ediyoruz, onu da misafir ediyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye kaynaklı düzensiz göç akınına en fazla maruz kalan, siyasi, ekonomik ve sosyal olarak en ağır bedelleri ödeyen ülkelerin başında geldiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizdeki yaklaşık 4 milyon sığınmacı için bugüne kadar verilen destek ortada. Bizim yaptığımız harcama ise 40 milyar doların üzerinde. Bütün liderlere hemen hemen, dedim gelin. Şöyle bir Suriye'nin kuzeyinde Güvenli Bölge ilan edelim. Buyurun size haritalar, buyurun size projeler. Buraları beraber yapalım, bu insanları çadırlardan kurtaralım. Bu insanları, özellikle de değişik illere dağılmış olan bu insanları oralardan kurtaralım, konteyner kentlerden kurtaralım. Hepsi çok güzel ama destek vermeye gelince bir kuruş kimseden destek yok. Onun için biz şu anda 444 kilometre batıdan doğuya ve kuzeyden güneye de 32 kilometrelik bir alanı Güvenli Bölge olarak ilan ettik. Buraya kimler gelecek, işte yine bizdeki mülteciler gelecek.
Bu süreçte uluslararası toplumdan maalesef arzu ettiğimiz desteği de alamadık. Ama ben çağrımızı yine yapıyorum. İcabında biz Uluslarası Donörler Toplantısı'na bu daveti yaptık, Birleşmiş Milletler'de. Haydi buyurun, orada da sizi görelim. Bugüne kadar verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadılar. Milletimizin gösterdiği fedakarlığın kıymetini bilmediler. Çok daha vahimi, bizzat batılı ülkeler tarafından PYD terör örgütü meşrulaştırılmaya çalışıldı."
Erdoğan, Türkiye'nin, sabrının sonuna geldiğini ve artık kendi göbeğini kendisinin kesmeye karar verdiğini dile getirdi.
Mülteciler meselesine Suriye'nin içinde çözüm bulunması gerektiğini daha önce defalarca ifade ettiğini anımsatan Erdoğan, hatta bundan 4 yıl önce G-20 Antalya Zirvesi'nde bu sorunu çözecek somut bir öneride bulunulduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat aradan geçen süreye rağmen birkaç güzel söz dışında hiçbir adım atılmadı. Bunun bedelini de Suriyeli anneler, babalar, minicik bedenleri sahile vuran Aylan bebekler ödedi ve Ege'de, Akdeniz'de ne yazık ki boğulmayla karşı karşıya olanlar ödedi. Bugün sabah akşam bizi eleştirenlerin hiçbiri terör örgütünün katlettiği veya göçe zorladığı insanların dramları karşısında kılını bile kıpırdatmadılar." tespitinde bulundu.
- "Nihai zafere ulaşana dek mücadelemizi sürdüreceğiz"
Erdoğan, etkisiz hale getirilen teröristlere gösterilen empatinin, sempatinin binde birinin dört gün önce teröristlerin vahşice şehit ettiği Muhammed Ömer'e gösterilmedini ifade ederek, "Barış Pınarı Harekatı ile inşallah bunu ülke olarak biz kendimiz yapıyoruz." diye konuştu.
Suriye sınırının tamamını güvenli hale getirerek Türkiye'deki mültecilerin kendi topraklarına dönebilecekleri bir iklimin tesis edileceğini bildiren Erdoğan, terörden arındırılmış bölgelerde uluslararası toplumun da katkısıyla yeni yerleşim birimleri inşa edileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece bir taraftan Türkiye'nin güvenliğini ve Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünü temin ederken diğer taraftan da bölücü terör örgütünü ortadan kaldırarak Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin tahkim edileceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Son bir haftadır şahit olduğumuz tepkiler, bölgemize ve ülkemize yönelik kimlerin hesabını bozduğumuzun birer ispatıdır. Türkiye, Barış Pınarı Harekatı ile en az 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kadar hayati önemde bir adım atmıştır. Tehditlere ve baskılara aldırmadan harekatımızı sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Açık söylüyorum, başladığımız işi muhakkak bitireceğiz. Merhum, Mehmed Emin Resulzade'nin dediği gibi, 'Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez.' Biz de nihai zafere ulaşana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu süreçte Türk dünyasının desteği ve duasının bizimle olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde Orta Doğu'dan Afrika'ya, Güney Asya'dan Balkanlar'a kadar tüm kardeşlerimizin de Türkiye'ye dua ettiğini biliyorum. Siz kıymetli iş adamlarımızdan da güçlü destek beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum."
Başta Azerbaycan olmak üzere harekatın ilk anlarından itibaren Türkiye ile dayanışma sergileyen liderlere teşekkür eden Erdoğan, Dünya İş Konseyi Bakü Buluşması'nın hayırlı olmasını diledi.
Konuşmaların ardından DEİK Başkanı Nail Olpak tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim edildi ve aile fotoğrafı çektirildi.
(Bitti)