Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü arasında, "Yeni Nesil Dizileme ve Veri Analizi Kursu" düzenlenmesine ilişkin iş birliği protokol yapıldı.
Ankara Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, Rektörlük Senato Salonu'nda iki kurum arasındaki iş birliği protokolü imza törenine, Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev katıldı.
Açıklamada, protokol kapsamındaki Biyoteknoloji Enstitüsü ev sahipliğinde gerçekleştirilecek kursun 11 Eylül'de başlayacağı ve 10 gün süreceği bildirildi.
Berdyklychev, törende, genomik sürveyans konusunda halk sağlığı eğitimini desteklemek amacıyla protokol imzaladıklarını belirtti.
Avrupa Birliği tarafından kapsamlı şekilde finanse edilen Kovid-19 ile Mücadelede Ulusal Kapasitenin Geliştirilmesi projesi aracılığıyla bu eğitimin gerçekleştirildiğini aktaran Berdyklychev, projenin ana hedeflerinden birinin, Türkiye'nin halk sağlığı iş gücünü güçlendirmek ve güçlü genomik sürveyans için gerekli becerilerle donatmak olduğunu vurguladı.
Berdyklychev, Sağlık Bakanlığı ve DSÖ Türkiye Ofisi tarafından yüksek tehdit oluşturan patojenlere yönelik genom dizilimi, biyoenformatik ve moleküler epidemiyolojiyi de kapsayan çok geniş ölçekli bir eğitim programı hazırlandığı bilgisini verdi.
DSÖ Türkiye Temsilcisi Berdyklychev, eğitim programının yüksek kalite standartlarını sağlamak amacıyla Avrupa bölgesindeki uluslararası uzmanların katkılarıyla gerçekleştirildiğini aktardı.
Berdyklychev, imzalanan protokolün, halk sağlığı kapasitesini güçlendirme ve bulaşıcı hastalıkların yol açtığı zorluklara etkili bir şekilde yanıt verme yönündeki "ortak kararlılığı" gösterdiğini kaydetti.
- "Protokolle önemli bir adım atmış olacağız"
Rektör Ünüvar da sağlığın öneminin her zaman çok yakından hissedilen bir alan olduğunu vurguladı.
Pandemi, deprem, sel, felaket ve her türlü acil durumun sağlığın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğine işaret eden Ünüvar, "Şüphesiz sağlık sadece acil durumlarla alakalı bir husus değil. Özellikle kronik hastalıklar hususu da insan yaşamının her geçen gün arttığı bir dönemde hep karşımıza çıkıyor. İnsan yaşamı arttıkça insanlar daha kaliteli bir yaşam beklentisi içerisine giriyorlar. İnsan yaşamı süresi arttıkça birtakım kronik hastalık yükleri de karşımıza sıklıkla çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Kronik hastalıkların başında da kanserin geldiğini bildiren Ünüvar, kanserle mücadelenin bütün dünyanın odaklandığı en önemli mücadelenin başında geldiği bilgisini paylaştı.
Kanserin dünyadaki en sık ölüm sebeplerinin başında geldiğine işaret eden Ünüvar, kanserin tedavisi kadar tanısının da önemli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyadaki bilim insanları da sürekli kanser teşhis ve tedavisiyle ilgili yoğun bir şekilde çalışıyorlar, gayret ediyorlar. Ve biyoinformatik kavramı da giderek özellikle sağılıkla ilişkili kişilerin gündemine daha fazla giriyor. Burada kanserle ilgili dizileme çalışmaları son derece önemli ama bunun sadece metropollerde ya da gelişmiş sağlık kuruluşlarında yapılması değil, aynı zamanda gelişmiş sağlık kuruluşlarından uzakta bulunan hekimlerin de bu konuyla ilgili bilgilendirilmesinde yarar olduğu açık. Bugün DSÖ ile Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü arasında imzalayacağımız bu protokolle buradaki bilgi birikiminin taşradaki meslektaşlarımıza aktarılmasında önemli bir adım atmış olacağız."