TBMM (AA) - TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, "Bir diaspora gibi hareket edilmeli ve Doğu Türkistan'da yaşanan dramın dünya kamuoyunun gündeminde tutulması için her türlü yasal tepki ortaya konulmalı. Dünyanın dikkati oraya çekilmeli." dedi.
Serdar, Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Platformu üyelerini Mecliste kabul etti.
Ömer Serdar, kabulde yaptığı konuşmada, Doğu Türkistan’da yıllardır bir trajedinin yaşandığını ve ne yazık ki bu trajediye dünyanın yeterli tepkiyi vermediğini söyledi.
"Doğu Türkistan'da asimilasyon politikası uygulandığı ve Uygur Türklerinin baskı altında tutularak insan hakları ihlallerinin yaşandığı" yönündeki haberlerin zaman zaman kamuoyuna da yansıdığına işaret eden Serdar, 2003 yılından bu yana Uygur Türklerinin ana dillerini konuşmasının birtakım kısıtlamalarla engellendiğini kaydetti.
Serdar, şöyle konuştu:
"Oradaki soydaşlarımız 40-50 yıl sonra kendi dillerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Ayrıca inançlarını yaşamak konusunda da çok ciddi baskılara maruz kalıyorlar. Sadece Kaşgar'da 120 bin civarında Uygur Türk'ünün eğitim kampı adı altında zorla tutulduğuna ve bu kamplarda asimile edildiğine dair bilgiler aktarılıyor. Farklı ülkelerde yaşayan Uygur Türkleri ise Doğu Türkistan'da tutuklu olan yakınlarından haber alamamaktan şikayetçi. Bir yıldır ailesi ile görüştürülmeyen insanlar var. Bu durum apaçık bir insan hakkı ihlali."
Konunun acilen üzerine gidilmesi gerektiğinin altını çizen Serdar, dünya kamuoyunun ve uluslararası insan hakları örgütlerinin daha etkin olmasını istedi.
Serdar, "Türkiye Cumhuriyeti olarak bu konu sürekli gündemimizde ve oradaki durumu yakından takip ediyoruz. Bu konuda yurt içi ve dışındaki sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşüyor. Bir diaspora gibi hareket edilmeli ve Doğu Türkistan'da yaşanan dramın dünya kamuoyunun gündeminde tutulması için her türlü yasal tepki ortaya konulmalı. Dünyanın dikkati oraya çekilmeli." değerlendirmesinde bulundu.
-"Türkiye bizim için ikinci vatan"
Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Sözcüsü Doç. Dr. Erkin Emet ise Türkiye'nin, Doğu Türkistanlılar için ikinci vatan anlamına geldiğini vurguladı.
Yaşanan dram konusunda Türkiye'nin samimiyetini ve hassasiyetini önemsediklerinin altını çizen Emet, şunları kaydetti:
"Doğu Türkistan'da yaşananlara pek çok ülke seyirci kalsa bile Türkiye seyirci kalmıyor. Bugün Doğu Türkistan'da yaşananlar çok kötü. İnsanlar keyfi olarak tutuklanıyor, inançlarını yaşamak isteyen yaşlılarımız terörist diye damgalanıyor. Evliliklere izin verilmiyor. İnsan hakları savunucuları, din adamları, sadece düşüncelerini ifade ettikleri için cezaevlerinde, askeri çalışma kamplarında, çok kötü şartlar altında tutuluyor. Bu durum Uluslararası Af Teşkilatı raporlarına da yansımış durumda."
Erkin Emet, platform olarak Doğu Türkistan'da yaşanan hak ihlallerine ilişkin bir rapor hazırlayarak TBMM İnsan Hakları Komisyonuna sunduklarını da bildirdi.