ABDULLAH SÖYLEMEZ - Ağrı'nın en uzak yerleşim yerlerinden Yukarı Pamuktaş köyünde yaşayan 33 yaşındaki 3 çocuk annesi Rukiye Gökçe, 15 yıldır organik bal üretiyor.
Kentin kuzeyinde Kars sınırında bulunan 2 bin 400 rakımlı Yukarı Pamuktaş köyünde yaşayan Rukiye Gökçe, 15 yıl önce eşi Mehmet'in 5 kovan almasıyla arıcılığa başladı.
Eşinin yanında arıcılığı öğrenen Gökçe, sonraki yıllarda devletin de desteğiyle kovan sayısını artırdı ve ev işlerinin yanında arıların da her türlü bakımını yerine getirdi.
İlkbahar aylarında zorlu mesaisi başlayan ve yaz sonuna kadar kaliteli bal üretmek için yoğun çaba gösteren Gökçe, bu sıralar üretim yaptığı 160 kovandaki peteklerin olgunlaşmasıyla tescilli geven balının sağımını yapıyor.
- Arılara korkusuzca yaklaşıyor
Gökçe, balların bir kısmını petek halinde bırakırken bir kısmını ise temizledikten sonra süzme bal elde ediyor.
Ürettiği süzme balları kavanoz şişelere dolduran Gökçe, organik üretimini sipariş üzerine satarak kazanç sağlıyor.
Arılara korkusuzca yaklaşan ve çalışkanlığıyla dikkati çeken kadın üreticiyi, eşi Mehmet Gökçe "kahraman" gibi görüyor.
Rukiye Gökçe, AA muhabirine, eşinin yanında arıcılığa başladığını ve daha sonra bu mesleğin kendisi için tutkuya dönüştüğünü söyledi.
Arıların tüm bakımını tek başına yapacak donanıma sahip olduğunu ifade eden Gökçe, "Arıcılığa 15 yıl önce başladık. 5 kovanımız vardı daha sonra da devlet desteğiyle kovan sayımız 40 oldu. Şimdi de yaklaşık 160 kovanımız var. Ben isteyerek ve çok sevdiğim için arıcılığa başladım. Eşimle beraber çalışıyoruz. Arıcılık mesleği hem zor hem de çok güzel. 1500 çıtayı tek başıma yapıyorum. Çıtaların delmesi, çakması, mumlaması ve tellemesini tek başıma yapıyorum." diye konuştu.
Gökçe, sıcak havaya rağmen eşiyle bugünlerde zorlu bal sağımına başladıkları için tatlı bir heyecan yaşadıklarını belirterek bu yoğunlukta bir yandan da ev işlerini ihmal etmediğini dile getirdi.
- "Yemek, ev işleri, arı işi, koyun sağma ne varsa yapıyorum"
Arılarla ilgilenmeyi çok sevdiğini vurgulayan Gökçe, "Bu işi yapmaya devam edeceğim. Eşim evde olmasa bile arıların tüm bakımını tek başıma yapabiliyorum. Sabahtan akşama kadar arılarla ilgileniyoruz. Zor bir meslek. Yemek, ev işleri, arı işi, koyun sağma ne varsa yapıyorum. Ballarımızı aldık, sağıma devam ediyoruz. Bu sene temmuz ayında havalar iyi geçmedi. Nasibimizde olan balı aldık. Ankara, İstanbul hangi şehir olursa sipariş üzerine bal gönderebiliyoruz. Ömrüm el verdikçe arıcılığa devam edeceğim." dedi.
Mehmet Gökçe de çocukluğundan beri arıcılığa ilgi duyduğunu anlattı.
Yıllar önce 5 kovanla başladıkları arıcılıkta, kovan sayısını 160'a çıkardıklarını bildiren Gökçe, şunları kaydetti:
"Eşim çıtadan, tellemesine, mumlamasına ve bal sağımına kadar her şeyi yapıyor. Bazen şehre gittiğimde arıların her türlü bakımını yapıyor. Eşim işin yüzde 90'ını yapıyor. Erkek arı kovanda çalışmaz, bedavadan yer içer. Ben de öyle olmuşum. Eşim arı gibi çalışıyor, bizim kahramanımız. Bütün işi o yapıyor. Yüksek rakımda organiğe yakın şekersiz bal üretiyoruz."