FIRAT TAŞDEMİR - Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı, bazı tekil örneklerden yola çıkarak din görevlilerinin haysiyetiyle, şerefiyle bağdaşmayacak bir şekilde karalama kampanyalarının yapılmasını hiçbir zaman tasvip etmediklerini belirterek, Türkiye'de Diyanet ve Din Hizmetleri Algısı Raporu'nun, toplumun bu kampanyalardan çok da etkilenmediğini gösterdiğini söyledi.
Martı, AA muhabirine, GENAR Araştırma Danışmanlık Eğitim tarafından hazırlanan "Türkiye'de Diyanet ve Din Hizmetleri Algısı Raporu"na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başkanlık olarak her yıl, Diyanet ve din hizmetleri algısına yönelik araştırmalar yaptıklarını aktaran Martı, Diyanet faaliyetlerinin halkta olan karşılığını ve vatandaşların hizmetlerle ilgili memnuniyetini ölçtüklerini belirtti.
Bu yıl ise GENAR tarafından 27 ilde, 2500 kişiyle bir rapor hazırlandığını ifade eden Martı, sonuçların kendilerini memnun ettiğini dile getirdi.
4-6 yaş Kur'an kursu eğitimlerinin Diyanet'in son zamanlarda yaptığı en kıymetli atılımlardan biri olduğunu, bu faaliyetlerin vatandaşlardan çok büyük bir kabul gördüğünü ifade eden Martı, "Buna her geçen gün artan talepten çok rahatlıkla okuyabiliyoruz. Vatandaşlarımız, müftülüklerimize yeni 4-6 yaş Kur'an kurslarının açılması talebinde bulunuyor. Her geçen gün öğrenci sayımızda ciddi artış oldu. Bunun istatistiksel anlamda rakamlara ne şekilde yansıdığını araştırmayla görmüş olduk. Yüzde 60'ın üzerinde bir olumlu kanaat bizi çok memnun etti." diye konuştu.
Türkiye'de bazı kesimlerin karalama kampanyalarına rağmen toplumun büyük bir kesiminin din görevlilerine güven duyduğunu vurgulayan Huriye Martı, "Bu araştırma, tıpkı daha önceki yıllarda yaptığımız araştırmalarda olduğu gibi din görevlilerine güvenin yüzde 68-70 oranlarında olduğunu gösteriyor. Elbette eksiklikler ve bazı geliştirilmesi gereken yönler olacaktır. Ancak, bazı tekil örneklerden yola çıkarak din görevlilerinin haysiyetiyle, şerefiyle bağdaşmayacak bir şekilde karalama kampanyalarının yapılmasını hiçbir zaman tasvip etmiyoruz. Araştırma, toplumumuzun bu karalama kampanyalardan çok da etkilenmediğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
- "Umre hizmetlerimizle ilgili yüzde 93'lük bir memnuniyet var"
Huriye Martı, Başkanlığın hac ve umre organizasyonlarının, uluslararası anlamda takdir edildiğini, Suudi Arabistan yetkililerinin, birkaç sene üst üste en iyi hac organizasyonu ödülünü Diyanet İşleri Başkanlığımıza verdiğini hatırlattı.
Martı, "Vatandaşlarımız da hac hizmetleriyle ilgili güvenilirlik ve kaliteyi ölçtüklerinde, yüzde 80'i aşan bir memnuniyet ortaya çıkıyor. Umre hizmetlerimizle ilgili yüzde 93'lük bir memnuniyet var. Bu çok yüksek gerçekten. Bu hem Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yaptığımız organizasyonun kalitesini hem de din görevlilerinin ne kadar samimi ve başarılı bir şekilde görevini yerine getirdiğini gösteriyor." değerlendirmesini yaptı.
Huriye Martı, resmi nikahların müftülere kıydırma taleplerinin de arttığını belirterek, "Ankette 'Nikahınızın müftüler tarafından kıyılmasını arzu eder misiniz?' sorusunda yüzde 52 oranında olumlu yanıt verildiğini görüyoruz. Bu hem bürokrat ve resmi yetkili olarak müftülerin resmi nikah kıymasının vatandaşlarımızca olumlu karşılandığını hem de manevi anlamda da bir müftünün eliyle nikah kıyılmasından memnun olduklarını gösteriyor. Müftülerimiz, aile ve dini rehberlik bürolarıyla ilerleyen çalışma ve faaliyetleriyle aile kurumumuza da hizmet ediyorlar. Aile ve dini rehberlik bürolarından memnuniyet yüzde 80 oranında çıkıyor." diye konuştu.
Araştırma sonuçlarına göre, ülkede kendini dindar olarak tanımlayanların oranının yüzde 60 olduğunu söyleyen Huriye Martı, "Bu rakamın çapraz sorularla karşılaştırıldığında çok daha da arttığını görüyoruz. Söz gelimi ahiret hayatı olduğuna ve öldükten sonra dirileceğine inananların oranı yüzde 89'dur. Diğer taraftan dinin Kur'an, sünnet ve geleneksel ilimlerle öğrenileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 88. Bu da insanlarımızın hayatlarında dini bir rengin, kokunun olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Araştırma sonuçlarına bakıldığında Diyanet'ten beklentinin daha fazla olduğunu dile getiren Martı, şunları kaydetti:
"Din, toplumumuzun mayasıdır, vazgeçilmezidir. Dinin sağlıklı kaynaklardan ve sağlam ellerden öğretilmesi toplumumuzun geleceği, birliği ve beraberliği açısından son derece değerli. Diyanet İşleri Başkanlığı hem kamuoyu nezdinde hem de medyada birtakım olumsuz algılarla yıpratılmaya çalışılsa da ülkemizin her kesiminde samimiyetle görev yapan din görevlilerimiz ve merkez teşkilatımız tüm bu algılara rağmen toplumuzla kaynaşmış durumda. Toplumumuzun da Diyanet ile ilgili olumlu kanaati her geçen gün güçlenmektedir."