GÖKHAN ÇELİKER/SÜMEYYE DİLARA DİNÇER - Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev, TDT'nin Türk dünyası açısından önemini vurguladı.
TDT'yi kuran Nahçıvan Anlaşması'nın 15. yıl dönümü ve "Türk Devletleri İşbirliği Günü" vesilesiyle Yılmaz ve Ömüraliyev AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Yardımcısı Yılmaz, Nahçıvan Anlaşması'nın 15. yıl dönümü olduğunu ve bu vesileyle Ankara'da etkinlik düzenlendiğini belirterek, "Bu da Türk dünyasının, Türk devletlerinin artık soyut bir düşünce olmaktan çıkıp somut bir projeye dönüşmesinin sonucuydu." diye konuştu.
"(TDT) Önce bu, projeye dönüştü, Nahçıvan Antlaşması'yla beraber gerçek bir ihtimal, dünya siyasetini etkileyecek gerçek bir kuruma dönüştü. Bu kurumun 15. yıl dönümünü kutluyoruz şu anda." diyen Yılmaz, TDT'nin küçük çaplı bir platform olarak başladığını söyledi.
Yılmaz, TDT'nin daha sonra giderek daha somut, daha büyük ve daha etkili bir güç haline gelmeye başladığına işaret ederek, "O yüzden özellikle yavaş yavaş doğudan batıya doğru bir akışın olduğu bir dönemde, bağlantısallık projelerinin tam ortasında yer alan Türk dünyası, Çin Denizi'nden Atlantik Okyanusu'na kadar devam eden yerin tam ortasında bulunan Türkiye ve bunun tam ortasında yer alan Türk dünyası, giderek daha etkili hale gelecek, daha önemli hale gelecek." diye konuştu.
TDT'nin ilerleyen dönemde daha fazla güçlenmesinin beklendiğini dile getiren Yılmaz, alfabe devrimiyle birlikte Türk dünyasının ortak dili kullanmaya başlamasının daha büyük bir etkisi olacağını ifade etti.
Yılmaz, bunun neticesinde de ortak bir kültür oluşumunun, ortak bir aklın ve stratejik oluşumun ortaya çıkacağı değerlendirmesini yaparak, bu projeden umutlu olduğunu vurguladı.
Bunun yanı sıra ticaret ve iş birliği açısından, ilerleyen dönemde devam eden ulaşım, yol, demir yolu, gümrük birliği gibi projelerle birçok alanda giderek daha bütünleşik bir dünya oluşturulacağını söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Tabii ki hayalimiz Avrupa Birliği (AB) benzeri bir yapılanmayı doğumuzda oluşturmak. Böylece Doğu ile Batı arasında her zaman söylenen 'köprü' rolünü, aslında daha anahtar bir rolle köprü olmaktan çıkıp daha çok 'esas bir bileşeni' olarak oluşturacağımız bir dünyayı umuyoruz."
- TDT'nin çok yönlü politikası
TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Ömüraliyev de Türk Devletleri İşbirliği Günü'nü ve TDT'nin temelini kuran Nahçıvan Anlaşması'nın imzalanmasının 15. yıl dönümünü kutlayarak, duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Nahçıvan Anlaşması'nın 15 yıl önce, ilgili ülkelerin devlet liderlerinin kararıyla imzalandığını hatırlatan Ömüraliyev, "Kuruluşundan bu yana TDT, dış politika, güvenlik, ekonomi, eğitim, ulaştırma, enerji ve daha birçok alanda 35'in üzerinde işbirliği alanındaki çabaları eşgüdümlü hale getirmiştir." dedi.
Ömüraliyev ayrıca, TDT'nin diğer uluslararası platformlardan farkının, üye ülkelerin dil ve kültür alanlarındaki yakınlığı olduğunu belirtti.
- TDT
İlk kuruluş adı "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (kısaca Türk Keneşi-Türk Konseyi)" olan TDT'nin temelleri, 3 Ekim 2009'da Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından imzalanan Nahçıvan Anlaşması'yla atıldı.
Ortak tarihi ve kültürel değerlere sahip Türk dünyasının entegrasyonuna hizmet etmeyi hedefleyen TDT, üye ülkelerle ekonomiden politikaya, eğitimden kültüre, savunmadan güvenliğe, ulaştırmadan gümrüğe, turizmden spora kadar çeşitli alanlarda işbirliğinin zeminini oluşturmaya yönelik faaliyetler yürütüyor.
Halihazırda bölgesel ölçekte tanınırlığı artan TDT, 15 yılda toplamda 4,25 milyon kilometrekare toprağa ve yaklaşık 160 milyon nüfusa sahip üye ülkeleriyle Türk dünyasının jeopolitik konumunu güçlendiren uluslararası teşkilat haline geldi.