WASHINGTON (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi'nin sözde Ermeni soykırımı kararına ilişkin, "Temsilciler Meclisi'nin düştüğü hataya basiretli davranarak Senato'nun düşmeyeceğine inanıyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maryland eyaletindeki Amerika Diyanet Merkezi'nde düzenlenen Dil, Tarih ve Kültür Eğitim 2019 Programı'nda Türk vatandaşları, Türk kökenli Amerikalılar ve Müslüman toplumu temsilcilerine hitap etti.
PKK ve onun Suriye uzantısı YPG bölgeden temizlenmedikçe ne Suriye'nin ne de Türkiye'nin emniyette olabileceğini belirten Erdoğan, "ABD'den beklentimiz terör örgütüne verdiği desteği bir an evvel sonlandırmasıdır." diye konuştu.
Bu konudaki taleplerini ABD Başkanı Donald Trump'a bir kez daha illettiklerini aktaran Erdoğan, Trump ile terörle mücadele ve Suriye meselesi başta olmak üzere gündemdeki tüm meseleleri ele aldıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefine bağlılıklarını tekrarladıklarını, her türlü bürokratik engelleme girişimine rağmen Türk-Amerikan ilişkilerini ilerletme noktasında kararlılıklarını teyit ettiklerini dile getirerek, "İnşallah iki lider olarak ikili münasebetlerimizi tekrar rayına oturtacağımıza inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Temsilciler Meclisi'nin sözde Ermeni soykırımı kararına da değinen Erdoğan, "Amerikan Temsilciler Meclisi'nin, Cumhuriyet Bayramımızda, 29 Ekim 2019 tarihinde aldığı sözde Ermeni soykırım kararı utanç verici bir karardır. Evvela milletimizin tarihinde yüzleşemeyeceği, hesabını veremeyeceği bu tür bir kara leke asla yoktur." ifadelerini kullandı.
- "Bu siyasi adımlar kesinlikle bize geri adım attırmaz"
Türkiye'nin bütün arşivlerini yerli ve yabancı tüm araştırmacılara, akademisyenlere açtığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ermenistan'a 'Gelin ortak bir tarih komisyonu kuralım, içinde üçüncü taraflar da bulunsun' dedik. Bu meselenin çözümüne ilişkin tüm iyi niyetimizi ve siyasi irademizi ortaya koyduk. 'Varsa arşivleriniz siz de arşivlerinizi açın' dedik ve biz arşivlerimizi açtık. Bizim sadece bugün Türk Silahlı Kuvvetlerimizin arşivlerinde 1 milyonu aşkın belge var. 'Buyurun' dedik ama gelmediler, gelmiyorlar. Niye? Çünkü çalışmaya başladıkları zaman aradıklarını bulamayacaklarını biliyorlar. Buyurun Harvard'ın böyle bir ufak, bu noktada arşivi var, orada çalışın. Fransa'nın böyle ufak bir arşivi var, orada çalışın. Yok ve buna yaklaşmadılar. 'Bu iş tarihçilerindir, siyaset bilimcilerindir, arkeologlarındır' dedik. Buralarda bu çalışmanın yapılması lazım. Siyasetçi, en sonunda kendisine bu çalışmalar gelir, ondan sonra devreye girer. Aksi takdirde atılan adımların hepsi siyasidir. Bu siyasi adımlar da kesinlikle bize geri adım attırmaz."
Bu konu her gündeme geldiğinde siyasetçilerin, tarihçilerin yerine geçmemesi gerektiğini vurguladıklarını dile getiren Erdoğan, tüm iyi niyetli adımlara rağmen bekledikleri karşılığı göremediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ermenistan zaten daha dünün devleti. Devlet oluşu 1991. Bundan önce zaten değişik yerlerde bunlar göçmen olarak dolaşırlardı. Türkiye'de de aynı şekilde göçmen olarak yaşarken, bir zorunlu tehcir söz konusu oldu. Bu adımlar atıldı. Şu anda Türkiye'de bilir misiniz 100 bin kadar Ermeni var. Bunların 60 bini vatandaşımız, 40 bini kaçak olarak bizim ülkemizde yaşıyor. Biz bu 40 bin kaçağı ülkemizden deport etmedik. Niye? İnsani davrandık. Bunları Ermenistan'a gönderebilirdik, göndermedik. İşte bu, Türk milletinin insani özelliğini ortaya koymaktadır. Ama bunu görmüyorlar, görmek de istemiyorlar. Ermenistan, ülkelerimiz arasında 2009'da imzalanan protokolleri onaylamaktan da kaçındı. Ermeni diasporası ise yalan ve iftiralarına devam ederek, ülkemizi karalama kampanyasını sürdürdü. Bunların işi, paraları bol. Ermeni diasporasının paraları da bol olduğu için lobi burada bu paralarıyla beraber, nasıl Feto 1 dolar hikayesiyle bu işleri götürdüyse, bunların da doları bol, onun için bunlar da bu şekilde götürüyor.
ABD Temsilciler Meclisi'nin kabul ettiği karar da bu çerçevede pişirildi, kotarıldı, siyasi bir rövanş haline maalesef getirildi. Alınan kararın tarihi gerçeklerle hiçbir bağı olmadığı aşikardır. Bu karar bizim nazarımızda yok hükmündedir. Bu tür siyasi kararlarla ülkemizi baskı altına alacağını düşünenler yanıldıklarını er ya da geç anlayacaklardır."
- "Amerikan Senatosu kara propagandaya teslim olmamalı"
Meselenin işin ehli tarihçiler tarafından incelenip değerlendirilmesi yönündeki tutumu sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şayet Amerikan tarafı gerçekten adaletli davranmak istiyorsa tarihçilerin karar vermesi gereken bir meselede siyasi tavır almaktan kaçınmalıdır. En azından bu hadisenin yaşandığı dönemin ardından ülkemize gelen bir Amerikan askeri heyetinin ortada iddialara konu bir durumun olmadığını gösteren raporuna itibar edilmelidir. Konunun yalnızca bir tarafını dinleyip hükme varmak, yanlış kararlar almak Türk-Amerikan ilişkilerinde geri dönülmeyecek zararlara yol açacaktır. Amerikan Senatosu, 1970'li ve 1980'li yıllarda çoğunluğu diplomat ve aile mensupları olmak üzere çok sayıda vatandaşımızı, büyükelçilerimizi şehit eden Ermeni terör örgütleri tarafından başlatılan kara propagandaya teslim olmamalıdır. Temsilciler Meclisi'nin düştüğü hataya basiretli davranarak Senato'nun düşmeyeceğine inanıyorum. Sizlerden bu konuda ülkemize destek olmanızı bekliyorum."
(Bitti)