İSTANBUL (AA) - ANDAÇ HONGUR - Türk Toraks Derneği (TTD) Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, Türkiye'de her yıl 100 bin kişinin nikotin bağımlılığı neticesinde gelişen tütün ve tütün ürünleri kullanımına bağlı hastalıklardan öldüğünü belirterek, "Devletin yaptığı sağlık harcamalarının yüzde 9'u tütün ürünlerine bağlı hastalıklar nedeniyle gerçekleşmektedir. Yani her yıl sigara tüketiminin neden olduğu hastalıkların tedavisinde harcanan para yaklaşık 11 milyar dolardır." dedi.
Dünyada her yıl tütün ve tütün ürünlerine bağlı 7 milyon ölüm olurken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tütün kontrolü alanında kararlılıkla uygulanacak önlemler alınmadığı takdirde 2030'a dek bu sayının 8 milyonu bulacağını belirtiyor. Salgının dünyada günümüzdeki özelliklerini sürdürdüğü takdirde 21. yüzyıl boyunca 1 milyar insanın ölümüne neden olacağı tahmin ediliyor.
Dilektaşlı, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, dünyada insanların başlıca ölüm nedenini "kalp ve damar hastalıkları" olarak açıklarken, tütün ürünlerinin kullanımının, koroner arter hastalığı, inme ve diğer damar hastalıkları için başlıca risk faktörleri arasında yer aldığını anlattı.
Türkiye'de yaklaşık 15 milyon kişinin sigara içtiğini kaydeden Dilektaşlı, şu bilgileri paylaştı:
"Türkiye'de her yıl 100 bin insanımız nikotin bağımlılığı neticesinde gelişen tütün ve tütün ürünleri kullanımına bağlı hastalıklardan ölmektedir. 2016'da ülkemiz genelinde 105 milyar adet, 2017'de ise 106 milyar adet sigara tüketilmiştir. Bir diğer yandan tütün şirketlerinin yıllık karlarına bakıldığında, her yıl bir önceki seneden daha fazla kar oranıyla aktivitelerine devam ettiklerini göstermektedir. Türkiye'de devletin yaptığı sağlık harcamalarının yüzde 9'u tütün ürünlerine bağlı hastalıklar nedeniyle gerçekleşmektedir. Yani her yıl sigara tüketiminin neden olduğu hastalıkların tedavisinde harcanan para yaklaşık 11 milyar dolardır."
- "Nargile konusunda önlem alınmalı"
Aslı Görek Dilektaşlı, nargile kullanımının dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla artığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Son yıllarda ülke tütüncülüğü ve tütün kontrolü anlamında sarmalık kıyılmış tütün mamulü (SKT) ve nargilelik tütün mamulü (NTM) önemli bir mücadele alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Eldeki veriler ve yasal SKT piyasasının yaklaşık yüzde 40'ı ve NTM piyasasının ise neredeyse yüzde 99'unun kayıt dışı olduğu tahmin edilmektedir. Toplumda her iki ürünün de sigara kadar sağlığa zararlı olmadığı yönündeki yanlış algının doğru bilgilendirmeyle yer değiştirmesi gerekmektedir. Son yıllarda 'organik' başlığıyla ürün pazarlama yaygınlaşmış olmasına rağmen bu ürünlerin yetiştirilmesinde çok daha fazla zirai ilaç kullanıldığı, kıyım sonrası kükürt ve asit denilen çeşitli kimyasallarla işlem görme ve sarartma uygulandığı unutulmamalıdır. TEKEL'in yaprak tütün alım faaliyetinden çekilmesiyle beraber işsiz kalan binlerce tütün üreticisi kayıt dışı piyasa için tütün üretmeye başlamıştır. Durumun yerel boyutu kadar uluslararası boyutu da gözardı edilemeyecek kadar büyüktür."
Gençler arasında nargile kullanım sıklıklarının yüzde 18,9-yüzde 37,5 olduğunu belirten ülke çalışmalarını dünya verilerinin desteklediğini aktaran Dilektaşlı, nargilenin aromalı katkı maddeleriyle bağımlılığı artırması ve bulaşıcı hastalıklara yol açabilecek kullanım şekli üzerinde yeterince durulmadığına dikkati çekti.
- "Elektronik sigara tamamen kimyasal içeriyor"
Dilektaşlı, TAPDK kayıtlarında ülke genelinde ruhsatlı 973 nargile sunan işletme olduğu görülmesine rağmen sadece İstanbul'da 983 işletme belirlendiğini kaydederek, "Ruhsatlandırma, denetim ve mevzuat sorunlarına ek olarak zorluklarla kazanılmış kapalı alan yasak ihlalleri de düşündürücüdür. NTM ve SKT, en az sigara kadar sağlığa zararlıdır ve içerdikleri nikotin nedeniyle bağımlılık yaparlar. Gerek NTM gerekse de SKT piyasasının son yıllarda hızla büyüyerek yaygınlaşması ve çok büyük oranda kayıt dışı olması nedeniyle bu alanlarda ulusal düzeyde etkili düzenlemeler ile ivedilikle önlem alınmalıdır." dedi.
Tütün endüstrisi tarafından sigaraya göre daha az zararlı olduğu iddia edilen elektronik sigaranın tamamen kimyasal içerdiğine değinen Dilektaşlı, "Son 10 yıl içinde yaygınlaşan bu ürünlerin ve katkı maddelerinin uzun dönem etkileri bilinmemektedir. Elektronik sigara kimyasallarının zararları, sigara bırakmaya yardımcı olmadığının kanıtlanması ve hatta sigarayla bitlikte kullanıma yol açması nedeniyle tehlike arz ettiği hakkında bilimsel çalışmalar ve yayınlar artmaktadır. Elektronik sigara ile ilgili en önemli hususlardan biri, sigarayı taklit eden bir ürün olması ve özellikle gençler için pazarlanması ve sonuçta gençlerin nikotin bağımlısı ve sigara içicisi olmalarına sebep olan bir geçiş ürünü olmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Son yıllardaki verilerin iyiye gitmediği görülmektedir"
Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, Türkiye'nin 1996 ve 2008'de yapılan kanuni düzenlemeler sonucunda tütün kontrolü alanında başarılı sonuçlar elde ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Son yıllardaki verilerin iyiye gitmediği görülmektedir. Ülkemizde 2012'de yüzde 27,1 olan tütün bağımlısı oranı 2014'de yüzde 32,5'e çıkmıştır. 2003-2012'de gençler arasında sigara kullananlar, sigara dışı tütün ürünü kullananlar ve 'gelecek yıl kullanırım' diyenlerin oranı atmıştır. Dahası, tütün ürünleri nedeniyle gelişen hastalıklara bağlı ölüm oranlarına bakıldığında da ölüm oranlarının seneler içinde artış gösterdiği izlenmektedir. Kapalı alanlarda denetim çalışmaları, maalesef etkisini yitirmiş ve ülke genelinde ihlaller artmıştır. 2014'te, sigara tüketiminin bir önceki yıla göre yaklaşık 3 milyar adet artarak 94,5 milyar adet olarak gerçekleşmesi, kapalı alanlarda denetim zayıflığının yanı sıra tüketimle ilgili ihlallerin artığına ilişkin iddiaları kuvvetlendirmektedir. Nargile zaten yasak kapsamındadır ancak kapalı mekanlarda nargile gibi tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesine göz yuman işletmelere bir yıl içinde üçüncü tekerrürden sonra mahalli mülki amirlerce verilen kapatma kararlarının özellikle büyük kentlerde ilgili kurumlar tarafından uygulanmadığına veya uygulanıyormuş gibi kapama/açma belgeleri düzenlendiğine dair bilgi ve belgeler bulunmaktadır."
Gençler arasında, tütün salgınının önlenmesinin elzem ve acil bir müdahale olduğuna işaret eden Dilektaşlı, ulusal tütün kontrol çalışmalarının bu konu üzerinde özellikle yoğunlaşması gerektiğinin altını çizdi.
- "Düz paket uygulamasıyla ilgili yasal düzenleme süratle gündeme alınmalı"
TTD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, gençlerde tütün kontrol için başlamayı önlemek üzere mevcut yasalar gereği sigara reklam ve 18 yaş altındaki gençlere tütün ürünü satış yasaklarının denetlenmesi, gençlerin vakitlerini geçirebilecekleri spor alanları oluşturulması, nargile kafelerin denetlenerek gençlere nargile sunumunun önlenmesi gibi yaklaşımların etkili olabileceğini belirtti.
Bilimsel araştırmaların, sigara paketi ve tütün ürünleri üzerindeki tütün endüstrisine ait marka ve paket tasarımlarının, bu ürünleri kullanan kişileri tütün kullanımının zararları hakkında yanlış yönlendirdiğini, tütün kullanımını daha cazip hale getirdiğini ve sağlık uyarılarının etkisini azalttığını gösterdiğini anlatan Dilektaşlı, "Ulusal Tütün Kontrolü Eylem Planı ile tek tip düz paket uygulamasının yasalaştırılacağı sözü 27 Ocak 2015 tarihli 29249 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren genelgeyle kamuoyuyla paylaşılmıştır. Düz paket uygulamasıyla ilgili yasal düzenlemelerin süratle tekrar gündeme alınması ve hayata geçirilmesi toplum sağlığımızı iyileştirmeye yönelik öncelikli adımlardan biridir." diye konuştu.
Doç. Dr. Dilektaşlı, Türkiye tarafından 2004'te imzalanan Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'nin devletin sadece tütünle değil, nikotin bağımlılığıyla bütünüyle mücadele etmesini talep ettiğine işaret ederek, "Bu bağlamda tütün piyasası ve ürünlerine ilişkin yasal düzenlemeler yapılırken, toplum sağlığını tehdit eden sigara ve diğer tütün mamulleri kategorisine girmeyen yeni tütün mamullerinin (ısıtılarak kullanılan nikotin ürünleri, elektronik sigara, vb.) üretimine, ithalatına ve satışına geçit vermeyen siyasi kararlılığın sürdürüleceğine inancımız tamdır." dedi.