AYHAN MEHMET - Batı Trakya'daki Türklerin kurduğu Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisinin Başkanı Çiğdem Asafoğlu, 2014 ve 2019'da olduğu gibi, 9 Haziran'daki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine de Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sesi olmak için katılacaklarını söyledi.
Seçim kampanyası kapsamında Batı Trakya'nın en ücra köylerine kadar ulaşan ve halkın taleplerini yerinde dinleyen Asafoğlu, AA muhabirine, bu seçimlerin önemini ve partinin hedeflerini anlattı.
- Yunan partiler, Türk azınlığının sorunlarına yer vermiyor
Asafoğlu, DEB Partisi'nin seçimlere katılmasının temel nedenini, Yunan siyasi partilerinin ajandalarında Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarına yer vermemelerinin olduğunu belirterek, azınlığın sorunlarının bu partilerin gündeminde bulunmamasının bu konuda sağlıklı ve etkili çözümler üretememelerine yol açtığını ifade etti.
"Kimliği inkar edilen bir toplumun sorunlarına nasıl çözüm bulabilirler?" diye soran Asafoğlu, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sesi olmak ve yıllardır çözümsüz kalan sorunlara dikkati çekmek için seçimlere katıldıklarını söyledi.
Asafoğlu, DEB Partisi'nin 2014 ve 2019'daki seçimlerde Rodop ve İskeçe illerinde birinci olmayı başardığını hatırlattı.
Bu başarının, azınlığın kimliğini koruma ve haklarını savunma konusunda DEB Partisi'ne güvenin göstergesi olduğunun altını çizen Asafoğlu, "Batı Trakya'da yaşayan azınlık Türk'tür." mesajını güçlü şekilde ilettiklerini belirtti.
Partinin müftülük, vakıflar, eğitim ve kimlik inkarı gibi kronikleşmiş sorunların çözümü için çalıştığını söyleyen Asafoğlu, bölgedeki ekonomik zorluklara dikkati çekti ve Yunan makamlarının bu sorunlar karşısında gereken önemi göstermediğini dile getirdi.
Asafoğlu, DEB Partisi'nin AP'de azınlık topluluklarını temsil eden Avrupa Hür İttifakı'nın (EFA) aktif üyesi olduğunun altını çizerek, EFA'nın azınlık hakları mücadelesindeki rolüne dikkati çekti.
- Sağlık hizmetlerine dil engeli
Sağlık hizmetlerindeki sorunlara da işaret eden Asafoğlu, "Yeni Demokrasi'nin iktidara gelmesiyle sağlık sisteminde yaşanan sorunlar, dil engeliyle birleşince azınlık mensupları için sağlık hizmetlerine erişim daha da zorlaştı. Bölgedeki birçok Türk doktor, hemşire ve sağlık çalışanı, devlet hastanelerinde Türkçe konuştukları için uyarı alıyor." dedi.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki pozitif gündeme değinen Asafoğlu, şunları dile getirdi:
"Bunun bize de olumlu bir şekilde yansımasını bekleriz. Böyle bir beklentimiz her zaman var ancak ne yazık ki bu, çoğu zaman bu bölgeye yansımıyor. Batı Trakya Türk Azınlığı'na yansımıyor yani Yunanistan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin, ana vatanımızın ilişkileri iyi olduğunda Yunanistan, Batı Trakya Türklerine farklı yaklaşmıyor. Bugüne kadar biz bunu ne yazık ki görmedik çünkü burada farklı bir yönetim var. Batı Trakya'yı farklı bir mekanizma yönetiyor."
Milletvekili adayı Hüseyin Baltacı da DEB Partisi ile çocukluk yıllarında tanıştığını, 1990'lı yılların başında Batı Trakya Türkleri için lider olarak öne çıkan Doktor Sadık Ahmet'in partinin temellerini attığını belirterek, Ahmet'in azınlık hakları konusunda verdiği mücadelenin partinin ruhunu oluşturduğunu söyledi.
"Bizim partimiz, çocukluğumuzun partisi, bizim mücadele ruhunu yayan parti," diyen Baltacı, DEB Partisi'nin Batı Trakya Türklerinin sesi olma misyonunu taşıdığını ifade etti.
Baltacı, "Özellikle Batı Trakya Türk Azınlığı'nın kronikleşmiş problemlerini hem Avrupa'ya hem de Yunanistan'ın başkenti Atina'ya duyurmayı amaçlıyoruz. Kısacası nerede bir mazlum, nerede bir hak gasbı varsa DEB Partisi de orada." dedi.
- Yüzde 3'lük baraj, motivasyonlarını kırmıyor
DEB Partisi'nin parlamentoya girmesini engellemek için getirilen yüzde 3'lük barajın motivasyonlarını kırmadığını, aksine daha da güçlendirdiğini dile getiren Baltacı, bu barajı aşacaklarına inandığını söyledi.
Baltacı, Batı Trakya Türkleri dışında Selanik, Edesa, Makedon azınlığının yaşadığı bölgeler ve Atina'da yaşayan mültecilerden de destek aldıklarına işaret ederek, "Desteği bize gönderilen mesajlardan görüyoruz. Bizi kucaklıyorlar, bizim samimi olduğumuzu ve onların sesi olacağımızı bildikleri için bu desteği sağlıyorlar.," dedi.
Milletvekili adayı ve eğitimci Nilay Mümin de azınlığın eğitim sorunlarına ilişkin, azınlık okullarının sadece fiziki koşullarının yetersiz olmadığını, eğitim kalitesinin de düşük olduğunu ifade etti.
"Eğitimin kalitesinin artırılması için temel adımlar atılmıyor. Bunun yerine azınlık okulları çeşitli bahanelerle kapatılıyor." diyen Mümin, bu konuda acil önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
- İki dilde eğitim veren anaokulunun bulunmaması büyük bir eksiklik
Azınlık eğitimi konusunda iki dilde hizmet veren anaokulunun bulunmayışına da değinen Mümin, bu eksikliğin çocukların dil becerilerini geliştirmelerinde olumsuz etken olduğunu söyledi.
Mümin, bu sorunların çözümü için Yunan devletinin gerekli çabayı göstermediğini dile getirerek, yetkililere somut adımlar atılması ve azınlık eğitiminde eşitlik ve kalitenin sağlanması çağrısında bulundu.
Adaylardan Seher Ahmet de azınlık haklarının korunması ve Türk kimliğinin öneminin altını çizerek, bunun sadece bir insan hakkı meselesi olmadığını, kültürel ve tarihsel mirasın da korunması anlamına geldiğini belirtti.
"Azınlık haklarının korunması, toplumun çok kültürlü yapısının devamı için hayati öneme sahiptir." diyen Ahmet, bu hakların sürdürülebilir gelecek için korunması gerektiğini vurguladı.
Ahmet, "Türk kimliği, azınlık olmanın ötesinde bir değerdir ve bizler bu değeri yaşatmakla yükümlüyüz." dedi.
- "Biz, hem Müslüman hem Türk'üz"
Batı Trakya sakinlerinden İdris Arifoğlu da köylerinde ve genel olarak Batı Trakya'da yaşayan Türklerin karşı karşıya kaldığı sorunları dile getirdi.
Arifoğlu, "Bizim Türklüğümüz inkar ediliyor. Müslüman olduğumuz söyleniyor. Biz, hem Müslüman hem Türk'üz." diyerek, kimliklerinin tanınmamasından duyduğu rahatsızlığı ifade etti.
Sadece kimlik sorunu değil eğitimden sağlık hizmetlerine kadar birçok alanda ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduklarını belirten Arifoğlu, azınlık okullarının içler acısı halde olduğunu söyledi.
Arifoğlu, "Azınlık okullarının ne halde olduklarını görüyoruz zaten." diyerek, bu okulların fiziki şartları ve eğitim kalitesi konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığını kaydetti.
DEB Partisi'nin, Batı Trakya Türklerinin sorunlarına çözüm bulabileceğine inandığını belirten Arifoğlu, İskeçe Ovası'nda yaşayan bütün Türklerin DEB Partisi'ne destek verdiğini vurguladı.
Kırköy sakinlerinden Hasan Mehmet de İstanbul'da yaşayan Rumların kendilerine ait kimliklerinin bulunduğuna dikkati çekerek, "Bizim burada bir kimliğimiz olamıyor." dedi.