Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Daily Express'e makale yazdı:

"Milletimizin en büyük gücü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sergilediği kararlı liderliktir. Sayın Cumhurbaşkanımız, 1990'ların başında İstanbul Belediye Başkanlığı görevini üstlendiğinden bu yana, ülkemizde çevre korunması hususunun en büyük savunuculardan biri olmuştur"- "Bugün ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın karşı karşıya olduğu büyük çevre sorunlarının son derece farkındayız. Ulusal düzeyde sürdürülebilir bir ekonomi inşa etmeye çalışırken, dünyamızda benzer düşüncelere sahip uluslarla

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Milletimizin en büyük gücü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sergilediği kararlı liderliktir. Sayın Cumhurbaşkanımız, 1990'ların başında İstanbul Belediye Başkanlığı görevini üstlendiğinden bu yana, ülkemizde çevre korunması hususunun en büyük savunuculardan biri olmuştur." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hindistan'daki G20 Liderler Zirvesi temasları kapsamında, İngiltere merkezli Daily Express gazetesinde "Türkiye'nin Sürdürülebilir Gelecek Vizyonu" konulu bir makale kaleme aldı.

Makalesinde, dünyanın çok önemli bir dönemden geçtiğine işaret eden Altun, iklim krizi derinleştikçe, krize müdahale etmeye dönük çabaların hiç olmadığı kadar arttığını belirtti.

İklim değişikliğinin insanlığa maliyeti çok yüksek olduğunu ve tüm dünyada büyük ölçekli göç hareketlerine yol açtığını aktaran Altun, "Çevresel sorunlar ve istikrarsızlık kaynaklı göç birçok ülkenin üstesinden gelebileceği seviyenin üzerine çıkıyor. Ancak bu önemli zorluklara rağmen, bu durumun üstesinden gelmek ve gelecek nesillere daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya bırakmakla mesulüz." değerlendirmesini yaptı.

- "Türkiye olarak üzerimize düşeni, hatta daha fazlasını yapıyoruz"

Altun, Türkiye'nin üzerine düşeni, hatta daha fazlasını yaptığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Çevremizi korumaya yönelik tüm önemli uluslararası anlaşmaların imzacısı olarak, sadece ülkemizde değil bölgemizde de daha sürdürülebilir uygulamalar oluşturmaya çabalıyoruz. Ülkemiz, Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşmak, hatta bu hedefleri aşmak için çaba sarf etmektedir. Nehirlerimiz, denizlerimiz, ormanlarımız ve biyolojik çeşitliliğimiz de dahil olmak üzere çevremizi korumak için tüm gücümüzle çalışıyoruz.

Ülkemizde aşırı yoksulluğu neredeyse tamamen ortadan kaldırmış durumdayız. Ülkemiz düşük gelirli vatandaşlarımızın sağlıklı bir yaşam sürmelerine öncelik vermeye devam ediyor. Asgari ücretin ve sağlık yardımlarının halkımızın temel ihtiyaçlarını karşılamasını sağladık. Sağlık, eğitim, altyapı ve ekonomik büyümeye yönelik büyük yatırımlar yaptık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ülkemizin amacı, Binyıl Kalkınma Hedefleri doğrultusunda üretken istihdam ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarıyla yoluyla halkımızın refahını sağlamaktır."

Altun, Türkiye'nin son yıllarda yenilenebilir kaynaklarını, enerji kaynağı çeşitliliğine entegre etme konusunda büyük ilerleme kaydettiğini de belirterek, "Elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 54'ünün (yaklaşık 100 GW) hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğini söylemekten gurur duyuyoruz. Son yıllarda ülkemiz yenilenebilir enerji kaynaklarını artırmak için vergi ve yatırım teşviklerini arttırmıştır. Yaptığımız çalışmalar, ülkemizi Avrupa'nın beşinci, dünyanın ise on ikinci en büyük yenilenebilir enerji üreticisi haline getirmiştir." ifadelerini kullandı.

- "Devletimiz son 5 yılda 6 milyar fidanı toprakla buluşturmuştur"

Türkiye'nin uzun süredir ormanların tahrip edilmesi sorunuyla karşı karşıya kaldığını anımsatan Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonuyla buna karşı çok net bir duruş sergilendiğine değindi.

Ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmalarının, 2015 yılında dünya orman varlığı sıralamasında 46. sırada olan Türkiye'yi 2020 yılında 27. sıraya yükselttiğini anlatan Altun, "Devletimiz son 20 yılda yaklaşık 5,7 milyon hektar alanda çalışma yürütmüş ve yaklaşık 6 milyar fidanı toprakla buluşturmuştur. Bu çalışmalar sonucunda Türkiye'nin iklim değişikliğinin etkilerine karşı karbon yutağı görevi gören orman alanları 20,8 milyon hektardan 23,1 milyon hektara yükselmiştir. BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün verilerine göre Türkiye, 2010-2020 yılları arasında orman alanındaki yıllık net artışta Avrupa'da ilk sıradaydı." bilgilerini paylaştı.

Fahrettin Altun, Türkiye'nin çeşitli su yönetimi ve koruma girişimlerinde aktif bir rol oynadığını da bildirdi.

Geliştirilmekte olan temel stratejilerden birinin, küresel iklim değişikliği ve artan kuraklıktan kaynaklanan su kıtlığı ile başa çıkmak için, "Sürdürülebilir Kalkınma" hedefleri ile uyumlu olarak, arıtılmış atık suyun yeniden kullanılması olduğunu ifade eden Altun, su kaynaklarının kalitesinin izlenmesi ve korunmasına yönelik çalışmaların da devam ettiğini bildirdi.

Altun, kamuoyunu su tasarrufu ve sorumlu kullanımın önemi konusunda bilinçlendirmek için çeşitli kampanyalar ve eğitim programları başlatıldığını; bu girişimlerin, bir bütün olarak, suyun yönetilmesi ve korunması alanındaki küresel en iyi uygulamalarla uyumlu olduğunu ve Türkiye'nin bu hayati konuyu ele alma konusundaki kararlılığını ortaya koyduğunu kaydetti.

Türkiye'nin, daha sürdürülebilir ve dayanıklı bir ekonomi yaratmaya yönelik kapsamlı bir stratejinin parçası olarak, birçok sektörde enerji verimliliğinin artırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydettiğinin altını çizen Altun, şu ifadeleri kullandı:

"Devletimiz, binalarda, ulaşımda ve endüstrilerde enerji verimliliğini teşvik etmek üzere çok sayıda politika, düzenleme ve programı yürürlüğe koymuştur. Örneğin, binalarda enerji performansı yönetmeliğinin uygulanması, yeni ve mevcut binaların enerji tüketimini azaltmayı amaçlamaktadır. Evlerde ve işyerlerinde enerji tasarruflu cihaz ve aydınlatmaların kullanımını teşvik etmeye yönelik çalışmalar yapılmıştır. Enerji verimliliği sağlayan teknoloji ve uygulamalara geçilmesini teşvik etmek amacıyla sanayi sektöründe çeşitli teşvikler sağlanmıştır. Bunlar arasında enerji tasarrufu sağlayan ekipman ve işlemlere yapılan yatırımlara yönelik hibeler, vergi teşvikleri ve düşük faizli krediler yer almaktadır."

- "Sıfır Atık" projesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde, çevre konularında farkındalık oluşturulması ve atıkların sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi hedefiyle 2017 yılında "Sıfır Atık" projesinin hayata geçirildiğini hatırlatan Altun, projenin, atık oluşumunu önlemeye odaklanan ve her ürünün yeniden kullanılması ya da yeniden işlevsel hale getirilmesi için kaynakların yaşam döngülerinin tekrar değerlendirilmesini teşvik eden yönergeleri içerdiğini bildirdi.

Altun, Türkiye'nin geri dönüşüm oranının 2017 yılında yüzde 13 iken, 2022 yılında yüzde 30'a ulaştığını aktararak, şunları kaydetti:

"Hedef, 2035 yılına kadar tüm geri dönüştürülebilir atıkların yüzde 60'ının geri dönüştürülmesidir. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi ve BM Genel Sekreteri Guterres, 19 Eylül 2022 tarihinde New York'taki BM Genel Merkezi'nde bir araya gelerek 'Sıfır Atık' uygulamasına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla 'Küresel Taahhüt Belgesi'ni imzalamıştır. Çok sayıda ülkeden destek alan taahhüt belgesinin, imza süreci halen devam etmektedir.

Bunlar, Türkiye'nin hem iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak hem de gençlerimiz için sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek üzere verdiği mücadeleyi temsil eden bir kaç örnektir. Milletimizin en büyük gücü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sergilediği kararlı liderliktir. Sayın Cumhurbaşkanımız, 1990'ların başında İstanbul Belediye Başkanlığı görevini üstlendiğinden bu yana, ülkemizde çevre korunması hususunun en büyük savunuculardan biri olmuştur. Ülkemizin sürdürülebilir geleceğine yönelik vizyonu, bütüncül ve sürdürülebilir ekonomiyi teşvik eden akıllı yatırımlara dayanmaktadır.

Bugün ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın karşı karşıya olduğu büyük çevre sorunlarının son derece farkındayız. Ulusal düzeyde sürdürülebilir bir ekonomi inşa etmeye çalışırken, dünyamızda benzer düşüncelere sahip uluslarla işbirliği yapmalı ve teknik bilgilerimizi paylaşmalıyız. G20 Konferansı tam olarak bunun için mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Türkiye olarak çevreyi korumak ve ortaklarımızla sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için her zaman elimizden geleni yapacağız. Sonuç olarak dünya ortak ve tek yaşam alanımızdır ve hiçbir güç tek başına insanlığın karşılaştığı zorlukların üstesinden gelemez. Çevre sorunlarının insanlığa yönelik yarattığı tehdit karşısında, ortak hedeflerimize ulaşmak ve bu hedefleri aşmak için birlikte çalışmak hepimizin görevidir."​​​​​​​

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri