OSAKA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(S400) Teslimat sürecindedir ve teslimat sürecinde olan böyle bir sözleşmeyi inkar etmemiz Türkiye gibi bir devlete yakışmaz. Bu iş bitti." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nin yapıldığı INTEX Osaka Fuar Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, teknolojinin de hayattaki her şey gibi insan için, insanlığın huzur, emniyet ve rahatı için olduğunu ancak bunun insan için yeni fırsatlar ve imkanlar sunmasının yanı sıra ciddi riskleri, tehditleri de beraberinde getirdiğini belirtti.
Hiçbir denetimin, hiçbir kontrolün veya düzenlemenin olmadığı sosyal medya mecrasında yalan ve provokatif haberlerin hızla yaydığına işaret eden Erdoğan, "Kişisel verilerin korunması, bireyin mahremiyetine saygı gösterilmesi günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar yara almıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Siber saldırıların büyük şirketlerden devlet kurumlarına, hatta demokratik seçimlere kadar hemen her şeyin güvenliğini tehdit ettiğinin altını çizen Erdoğan, bilhassa terör örgütlerinin bu boşluğu kendi propagandalarını yapmak ve yeni militanlar devşirmek için istismar ettiklerinin görüldüğünü söyledi.
Özgürlük ve güvenlik dengesinin korunarak iletişim teknolojilerini daha güvenilir hale getirecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konularda G20 ülkeleri arasında hassasiyetin arttığına şahit olunduğunu kaydetti.
Erdoğan, bu sene, "yapay zeka, 5G ve nesnelerin interneti" gibi güncel teknolojiler ile inovasyonun ekonomi ve toplumlara fayda sağlayacağı şekilde kullanılmasının önemine dikkati çektiklerini belirterek, yapay zekanın insanı merkeze alan bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizdiklerini aktardı.
"Toplum 5.0" yaklaşımının Japonya tarafından insan merkezli gelecek toplumu olarak gündeme getirildiğini anlatan Erdoğan, dijital güvenliğin temini için izlenecek politikaların önemini özellikle vurguladıklarını aktardı.
Erdoğan, özellikle israfın önlenmesi ve azaltılması konusundaki kararlılıklarını tekrar teyit ettiklerini söyledi.
Bu yılki toplantıların gündem maddelerinden birisinin de istihdam politikaları olduğunu ifade eden Erdoğan, çocuk işçiliği, zorla çalıştırma, insan kaçakçılığı ve modern köleliğin bitirilmesi, kadın istihdamını artırmaya yönelik daha fazla çalışma yapılması konularında taahhütte bulunduklarını belirtti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünya ekonomisinin yüzde 85'i, dünya ticaretinin yüzde 75'ini, dünya nüfusunun 3'te 2'sini temsil eden bir platformdur. Böyle bir platformun terörden açlığa, mülteci meselesinden çevreye kadar dünyanın geleceğini ilgilendiren konulara kayıtsız kalması elbette düşünülemez. Sadece ekonomi eksenli meselelere odaklanmak G20'nin potansiyelini layıkıyla kullanmamak demektir."
-"Samimiyetle dile getirdik"
Erdoğan, uzun süredir "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek, BM Güvenlik Konseyi'nde bir reform ihtiyacını gündeme getirdiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"BM üyesi 192 devletin kaderini 5 daimi ülkenin insafına terk etmek doğru ve adil bir yaklaşım değildir. G20 platformu ise daha demokratik ve kuşatıcı bir yapıya sahiptir. G20'nin küresel meselelerin çözümü konusunda daha etkin, daha sonuç alıcı, daha güçlü bir mecra haline dönüşmesini istiyoruz veya 192 ülkeyle BM yürüyecekse orada da BM Güvenlik Konseyi'nin dönerli bir şekilde daimi ve geçici üyelerden değil, tamamının daimi üyelerden oluştuğu bir platform olarak gündeme gelmesinde fayda var. Tabii şu andaki BM Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesi buna kolay kolay razı olmayacaktır. Fakat bizler de, dünyadaki 192 ülke bunu zorlamalıyız. Çünkü Birinci Dünya Harbi'nin şartları altında kurulmuş olan böyle bir yapının ilanihaye devam etmesi doğru olmayacaktır. Şüphesiz bunun yolu da ülkelerin taahhütlerini yerine getirmelerinden, adil bir duruş sergilemelerinden geçiyor. Dünyanın bir tarafında açlık, sefalet, terör, baskı, şiddet hüküm sürerken, diğer tarafının huzur ve refah içinde bir hayat sürmesi beklenemez. Küresel meselelere eşitlik değil, adalet temelinde bir anlayışla yaklaşmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde hiçbir sorunumuza sağlıklı ve kalıcı çözümler üretemeyiz. Bu konudaki görüşlerimizi gerek zirve oturumlarında gerekse liderlerle yaptığımız ikili görüşmelerde samimiyetle dile getirdik."
-İkili görüşmeler
İkili görüşmelerde muhataplarla Türkiye arasındaki önemli konuları da ele aldıklarını belirten Erdoğan, zirve vesilesiyle ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Dünya Bankası Başkanı David Malpass ile baş başa görüşme fırsatları olduğunu söyledi.
Zirve oturumları, liderler yemeği ve diğer etkinlikler boyunca devlet başkanları ve uluslararası kurum temsilcileriyle bir araya gelme imkanı bulduklarını belirten Erdoğan, küresel gündemin öne çıkan konuları yanında ikili ve bölgesel meselelerin ele alındığı bu görüşmelerin herkes için faydalı geçtiğine inandığını vurguladı.
Erdoğan, 2019 zirvesini başarıyla gerçekleştiren Japonya'yı tebrik etti.
-"Olay teslimat sürecindedir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Rusya'dan S400 alımına ilişkin bir soru üzerine, Trump'ın basın toplantısını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Kendisiyle görüşmemden hemen önce basın mensuplarına da bu konularla ilgili gayet güzel cevabı verdi. S400'lerle ilgili konuda bizim tabii bütün anlaşmamız, her şeyimiz bitmiştir ve şu anda artık olay teslimat sürecindedir. Ve teslimat sürecinde de olan böyle bir sözleşmeyi inkar etmemiz Türkiye gibi bir devlete yakışmaz. Bu iş bitti.
Fakat burada bir gerçeği ortaya koymamız lazım. Biz Patriotlar alma hususunda Sayın Obama döneminde bir adım atmıştık. Ancak Patriotlar hususunda maalesef 'kongre müsaade etmedi' dediler ve bize böyle bir satışı gerçekleştirmediler. Bizim de tabiki hava savunma sistemleri için böyle bir adımı atmamız gerekiyordu ve en uygun şartlarda bunu Rusya'dan bulmuş olduk ve kendileriyle de anlaşarak, bu adımı attık.
Yaptırımlar konusunda Sayın Trump bugün yaptığı açıklamada, bu konuya açıklık getirdi. Böyle bir şeyin olmayacağını da kendisinden özellikle dinlemiş olduk. Bizim örneğin S400 olayı bir taraftan yürürken ama biz Amerika'dan Lockheed Martin'den şu anda mesela Boeing uçaklar alıyoruz. 100 adet Boeing uçağını Lockheed Martin'den alıyoruz. Yani serbest piyasa ekonomisinin olmuş olduğu bir dünyada bunları bir defa birbirine karıştırmayacağız ve adımlarımızı da buna göre atacağız. Bunun yanında da şu gerçeği özellikle vurgulamamız lazım, o da şudur; biz Amerika ile stratejik ortağız. Stratejik ortak olarak da bizim atacağımız bu adımlarda Türkiye'nin egemenlik haklarına birilerinin müdahale etme gibi bir yetkisi de yoktur, bunu da herkesin bilmesi lazım."
-"Burada biz pazar değiliz, ortak üreticiyiz"
F35 için şu ana kadar Amerika'ya 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapıldığını belirten Erdoğan, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Burada biz pazar değiliz, ortak üreticiyiz. Ortak üretici olmak suretiyle de şu ana kadar bize teslimatı yapılan 4 tane F35 uçağı var. Ama alacağımız 100 artı 16. Yani toplamda 116 uçak. Biz bunların da beklentisi içerisindeyiz. Ödeme planımız başlamış, ödemeler yapılıyor. Ama böyle altta birilerinin yaptığı açıklamalar Sayın Başkanın yaklaşımlarıyla hiç örtüşmüyor. Bunların da bizim ikili ilişkilerimizi ben bozmayacağına inanıyorum ve yola da bu kararlılıkla devam ediyoruz."
(Sürecek)