BAYBURT (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürdüklerini belirterek, fırsatçılara ve açgözlülere kesinlikle müsaade etmeyeceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.
Bayburtluların ilgi ve alakasının sorumluluklarını da artırdığını belirten Erdoğan, Emniyetten Bayburt'ta meydanda 40 bin kişi olduğu bilgisini aldığını dile getirdi.
Erdoğan, Bayburt'un 31 Mart'ta oy oranının daha farklı olacağını, hedefin büyük olduğunu ifade ederek, alandakilere "Hedefi büyütmeye devam ediyor muyuz?" diye sordu.
"Başka bir şey demirem, ben seni çok sevirem" pankartını okuyan Erdoğan, "Ben de sizleri çok sevirem." dedi.
Türk siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden birinin geride kaldığını belirten Erdoğan, milletin takdiriyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ikinci döneminde, 5 yıl daha ülkeye hizmet etme imkanına kavuştuklarını anımsattı.
Süratle kabineyi oluşturup, milletin taleplerini ve ülkenin sorunlarını çözmeye başladıklarını anlatan Erdoğan, asgari ücretle çalışanlardan memurlara, çiftçilerden gençlere toplumun farklı kesimlerine yönelik birçok müjde verdiklerini söyledi.
Son olarak, dün emeklilerin maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi Meclis'in onayına sunduklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"2023 yılının ilk 6 ayında TÜFE oranı yüzde 19,77 olarak gerçekleşti. SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimize enflasyon zammına ilave refah payı verilerek zam oranını yüzde 25'e yükseltiyoruz. Memur emeklisi kardeşlerimiz için toplu sözleşme hükümleri gereğince öngörülen zam oranı yüzde 17,55 olacaktı. Buna ilaveten, refah payı verilerek zam oranını yüzde 25'e çıkarıyoruz. Böylece SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı emeklilerimize aynı oranda zam yapıyoruz. Enflasyonun üzerinde yaptığımız artışlarla, emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme sözümüzü tutuyoruz."
- "Vatandaşın lokmasına uzanan kirli ellere müsamaha etmeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerle ilgili düzenlemenin hayırlı uğurlu olması dileklerini ileterek, "Enflasyonla mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Fırsatçılara ve açgözlülere kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Üç kuruş daha fazla kazanmak için vatandaşın lokmasına uzanan kirli ellere müsamaha etmeyeceğiz. Ticaret Bakanlığımız, vatandaşımızdan gelen şikayetleri dikkatle inceliyor. Hileli yöntemlere başvuranlarla ilgili gerekli işlemler yapılıyor ve yapılacak." diye konuştu.
Hayat pahalılığı ile mücadelelerinin kararlı bir şekilde süreceğinin altını çizen Erdoğan, "Maalesef hırsızlar çok. Bu hırsızlara da gereken hesabı soracağız." dedi.
Koronavirüs salgınının küresel ekonomide dengeleri tamamen altüst ettiğini, tedarik zincirlerinin kırılıp, fabrikaların aylarca kapalı kaldığını, üretimin birçok yerde durma noktasına geldiğini hatırlatan Erdoğan, özellikle sağlık alanında, gelişmiş ülkelerde bile çok ciddi sorunlar, kötü manzaralar yaşandığını anımsattı. Erdoğan, bu sürecin suhuletle atlatıldığını vurgulayarak, hiçbir insanı çaresiz, sahipsiz bırakmadıklarını söyledi.
- "Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta da adil ve dengeli bir tutum takındık"
Salgın krizi bitti derken, Karadeniz'deki komşu iki ülke arasında savaşın patlak verdiğini belirten Erdoğan, "Enerji ve gıda fiyatları tüm dünyada rekor seviyelere çıktı. Türkiye olarak, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta da adil ve dengeli bir tutum takındık. Savaş lobisinin, ülkemizdeki muhalefeti de kullanarak, bizi ateşe atmasına izin vermedik. Ukrayna ile ilişkilerimizi güçlendirirken, Rusya Federasyonu'yla münasebetlerimizin bozulmasına müsaade etmedik." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, dün, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i İstanbul'da misafir ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Sayın Putin'le yakın diyaloğumuzu zaten sürdürüyoruz. İnşallah Ağustos ayında da Sayın Putin ile bir araya geleceğiz. Diplomatik hamlelerimizle, hemen yanı başımızda 1,5 yıldır devam eden savaşın olumsuz etkilerinden ülkemizi korumaya çalışıyoruz. Ancak, çevremizde yaşanan her hadisenin Türk ekonomisine yansımaları oluyor. Bu etkileri sadece bizler değil, Avrupa'dan Amerika'sına herkes hissediyor. Türkiye'nin bu ülkelerden farkı, 6 Şubat'ta tarihinin en büyük tabii afetlerinden birine maruz kalmasıdır. 50 bini aşkın insanımızın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin, ülkemiz ekonomisine maliyeti nedir biliyor musunuz, 104 milyar dolar. Bütün bunların altından yine biz kalkıyoruz, biz kalkacağız. Ve özellikle bu sahte muhalefetin oyunlarına da gelmeyeceğiz. Gelişmiş ülkeler dahil, hemen hiç kimse böyle bir yükün altından rahatça kalkamaz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremle mücadele noktasında da başarılı bir sınav verdiklerine işaret ederek, enkazları kısa sürede kaldırdıklarını, 120 bine yakın konteynerin kurulumunu tamamladıklarını ve 180 bin civarında deprem konutunun inşa sürecini başlattıklarını aktardı.
Şehirleri hızlıca ayağa kaldırmak için gayret gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan, "İlk bir sene içerisinde 319 bin konutu depremzedelerimize teslim edeceğiz. Toplamda ise 650 bin konut yapacağız. Depremin izlerini tamamen silinceye kadar, gece-gündüz demeden çalışacağız." dedi.
- "Dertlerimize birlikte çare üretecek, yaralarımızı birlikte saracağız"
Depremin yaralarını milletçe sarmadan, huzura eremeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"14 milyon vatandaşımız sıkıntı çekerken, biz hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam edemeyiz. Bu felaketin üstesinden 85 milyon olarak hep birlikte geleceğiz. Zorlukları hep birlikte göğüsleyeceğiz. Engelleri hep birlikte aşacağız. Dertlerimize birlikte çare üretecek, yaralarımızı birlikte saracağız. Sevinçlerimizi paylaştığımız gibi acılarımızı da paylaşacağız. Bunu başardığımızda, kimse bizim yolumuzu kesemez. Biz, bir ve beraber olursak, Türkiye'nin şahlanışına kimse set çekemez. Türkiye Yüzyılının bir hedef olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşmesi, bizlerin el ele, gönül gönüle vermesine bağlıdır, aynen burada olduğu gibi. Bayburt'un her zaman olduğu gibi yine örnek bir tavır sergileyeceğine inanıyorum."
Erdoğan, Bayburt türküsünün "Bu dağda maral gezer/ Zülfünü tarar gezer. Dağ bizim maral bizim/ Eller burda ne gezer." sözlerini okudu ve "Evet, eller bizim derdi anlamaz. Sırf 'oy vermediler' diye insanları kapı dışarı eden bu muhalefetin, ülkeye de millete de faydası olmaz." değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)