ANKARA (AA) - AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin Grup Başkanvekili Erhan Usta'yı da görevden almasına ilişkin "Cumhur ittifakı konusunda kararlı ve duyarlı olduğunun göstergesi olarak dünkü davranışını gerçekleştirdiği kanısındayım." dedi.
Yazıcı, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Cumhur İttifakı'nı ve yerel seçim ittifakını hep ayrı tuttuklarını belirten Yazıcı, “Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin pratiğinin, teamül hukukunun, siyasal kültürünün oluşması için gerek Mecliste, gerekse Meclis dışında bu birlikteliği sürdürme konusunda büyük bir özen içindeler" dedi.
MHP ve AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin pratiğinin, teamül hukukunun, siyasal kültürünün oluşması için gerek Mecliste, gerekse Meclis dışında bu birlikteliği sürdürme konusunda büyük bir özen içinde olduğunu dile getiren Yazıcı, "Bunun somut bir örneğini de dün gördük, dün yaşadık. Yani Mecliste işte 'erken emeklilik' diye bir araştırma önergesi yaşadık ve Sayın Bahçeli orada hemen tavrını koymuştur, müdahalesini çok radikal bir biçimde kendi partisi içinde gerçekleştirmiştir. Bu da son Cumhurbaşkanımızla yapılan konuşmada da değerlendirilen konulardan bir tanesidir." diye konuştu.
Bahçeli'nin partisinin Grup Başkanvekili Erhan Usta'yı da görevden almasına ilişkin Yazıcı, "Daha çok Cumhur İttifakı konusunda kararlı ve duyarlı olduğunun göstergesi olarak dünkü davranışını gerçekleştirdiği kanısındayım." dedi.
Melih Gökçek'in MHP'den Ankara'da aday gösterileceği yönündeki iddialara ilişkin Yazıcı, "Ben bu konularda biraz mesafeliyim, yani onun için herhangi bir görüş serdetmeyeceğim. Nihayet sözünü ettiğiniz kişi bizim partimizde belediye başkanlığı yapmıştır ve bundan bir süre önce de belediye başkanlığını bırakması istenmiştir. Yani bu iş olsun diye yapılmış bir tasarruf değildir. Dolayısıyla, bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım." diye konuştu.
Yerel seçimlere ilişkin seçim takvim çalışmasının henüz karara bağlanmadığını bildiren Yazıcı, önümüzdeki hafta MYK toplantısında bunun netleşeceğini söyledi.
Yazıcı, aralık ayı sonuna kadar bütün çalışmaları bitireceklerini dile getirdi.
- MHP'nin af teklifi
MHP'nin af teklifinin sorulması üzerine ise Yazıcı, "Biz bu kanun teklifini irdeledik. Bunu çok rasyonel bulmadığımızı zaten Genel Başkanımız da ifade ettiler. Bu MHP’nin teklifi. Dolayısıyla, bu sorunu cezaevlerimiz birikim sorununu öyle her 5 yılda, 10 yılda bir önümüze gelecek, böyle bedelli askerliğe benzer tarzda palyatif çözümler üretmek şeklinde değil, bunu kalıcı şekle dönüştürmek suretiyle bir çözüm üretme amaçlı bir çalışma devam ediyor." ifadesini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı şunları kaydetti:
"Üçte iki daha önce infazda cezaevinde şartlı tahliye oluyordu. 1/2'yle tahliye oluyordu, bunları artırdık. Dolayısıyla bu artışlar, ceza miktarında yükselmeler cezaevinde daha çok hükümlü, tutuklu bulunması sonucunu doğurdu. Yani belki de bu alanlara ilişkin bir iyileştirme, işte şartlı taliye koşullarını yeniden düzenlemek ve denetimli serbestlik diye bir müesseseyi 3-5 yıldır Türkiye’de uyguluyoruz, bunu biraz daha yaygın hale getirmek suretiyle böyle 5 yılda, 10 yılda bir af konusunun gündeme getirilmesine yol açmayacak kalıcı bir düzenleme üzerinde Adalet Bakanlığı bir çalışma yapıyor."
Yazıcı, çalışmanın seçimden önce tamamlanamayacağını kaydetti.
- "Bu karar yok hükmündedir"
CHP'li Engin Altay'ın Danıştayın Öğrenci Andı kararının daha önce verildiğine, UYAP'a Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin ardından yüklendiğine ilişkin iddiası hatırlatılması üzerine Yazıcı, "Bunlar tahminlerdir. Benim şeytanlarla hiç işim olmaz, şeytanlıkla da işim olmaz. Yani doğrudur, nisan ayında verilmiş, daha sonra UYAP’a yüklenmiş, ama bunun bizim bilmediğimiz sebepleri olabilir, ben onun üzerinde durmam. O ayrı bir konu, tartışılabilir. Ama burada esas olan şu; Cumhurbaşkanımızın dünkü sorusu çok doğru. Ne zaman biz bu andın yönetmelikten çıkartılmasını sağladık? 2013 yılında sanırım ortalarında çıkarttık. Bu tür işlemlere karşı dava açma süresi 2 aydır, 60 gün içerisinde ilgili dava açması gerekir. Herhalde o işlemin davacısı 60 gün içinde açmış. Karar ne zaman verilmiş?"
Çok büyük bir yanlış yapıldığını ifade eden Yazıcı, "Bu işlem yeteneğinde bir karardır, bu karar yok hükmündedir bana göre. Neyi uygulayacaksın? Bunun uygulanması konusunda hukuki imkansızlık var, hukuken mümkün değil. Dolayısıyla konu bu kadar net ve açık. Ha burada mahkemeler bakın sorun üretmez, mahkemeler sorun çözer. Biz Türkiye’yiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız hepimiz, Türklük önemli ama bu bir ayrıcalık değildir, diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı etnik, diğer alanlara mensup olanlar üzerinde bir baskı, üstünlük aracı da değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Kararın yok hükmünde olduğunu vurgulayan Yazıcı, "Uygulayacağı bir alan yok. Diyor ki sen bunu yerine koy. Ama onu yerine koyacağı bir şey kalmamış, bir bina yok orada. O binayı değiştirmiş, yeni bir bina yapmış. Nereye koyacak? Olur mu böyle bir şey? Yok hükmünde bir karar ve hukuken de uygulanması mümkün olmayan bir kararla karşı karşıyayız. Keşke Danıştay biraz daha bu konuda özenli davranılsaydı da tartışmalar olmamış olsaydı." dedi.