TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ABD Temsilciler Meclisinin kararına ilişkin, "ABD gibi emperyal devletlerin, sözde Ermeni soykırımını ikide bir ısıtıp önümüze getirmeleri, sadece Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istemeleriyle ilgilidir." dedi.
Özkoç, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, eski Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal İnönü'nün vefatının 12. yıl dönümü olduğunu anımsatarak, kendisini rahmet, minnet ve saygıyla andığını belirtti.
Hürriyet gazetesinde çalışan 17 basın emekçisinin evlerine tebligat gönderilerek, kurumsal mailin dışına çıkarılarak iş akitlerine son verildiğini ifade eden Özkoç, bu durumun, gazetecilerin bugüne kadarki itibarlı mesleki hayatlarını itibarsızlaştırmak için yapılmış bir girişim olduğunu savundu.
Özkoç, "Bizim için önemli olan Hürriyet Gazetesinin kendisi değildir, bizim için önemli olan hürriyetin kendisidir. Basın emekçilerinin hürriyetini, hakını, hukukunu korumak için CHP olarak mücadele etmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
İstanbul Boğazı ile ilgili hazırlanan bir taslağın bulunduğunu dile getiren Özkoç, "Milletimizin hiç kaygısı olmasın, CHP olarak halkımızın, milletimizin daha refah içinde, daha iyi koşullarda kent yaşamından faydalanabilmeleri için ve çocuklarının daha iyi bir kentte yaşayabilmeleri için başka kaynaklar yaratır, milletin emrine vermeye devam ederiz." ifadesini kullandı.
CHP'nin önceki Parti Meclisinin (PM) yayınladığı bir bildirideki ifadeden dolayı önceki dönem PM üyesi Mehmet Tüm'ün yargılanmasına da başlandığını belirtti.
Özkoç, "Siz geçmişte bir terör örgütünün önünü açtınız. CHP Meclisi bununla ilgi demokratik hakkını kullandı, milletine seslendi. Şimdi ise milletine seslenen PM üyelerini yargılamaya çalışıyorsunuz. Bizleri hapsedebilirsiniz, bizleri Zekeriya Öz gibi savcıların arkasında durarak yıllarca zindanda tutabilirsiniz ama milletimize olan bağlılığımızı asla öldüremezsiniz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "ABD'ye gidip gitmemesi" üzerinde tartışmaların bulunduğunu dile getiren Özkoç, "Erdoğan Amerika'ya gitsin mi, gitmesin mi? Hiçbir anlamı, değeri yok. Amerika'ya gittiği zaman bu mektubu çöp kutusundan alsın Trump'a versin mi, vermesin mi? Hiçbir değeri, anlamı yok. Çünkü Türkiye, 100 yıllık tarihinde diplomatik olarak hiç bu kadar küçük düşürülmedi, itibarsız hale getirilmedi." diye konuştu.
Gazetecilerin, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç'ın, KHK'lilerle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Özkoç, "iyi polis" rolünün Arınç'a uymadığını söyledi. Özkoç, "Eğer vicdan sahibi ise bu konuda samimiyeti varsa o istişare kurulundan derhal istifa eder. Bu milletin vicdanı onu ömür boyu affetmeyecektir." dedi.
Özkoç, Erdoğan'ın ABD ziyaretine ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:
"Suriye politikalarının tamamında bozguna uğrayan, Ortadoğu bataklığına Türk askerini sokan, bu süreçte Türkiye'nin itibarını yerle bir eden bir kişinin, bu mektup olayından sonra, çöpten çıkarttığı mektubu alıp, cebine koyup, oraya gidip bu ülkeyi daha fazla küçük düşürmesinin hiçbir anlamı yoktur. Cumhurbaşkanının yapacağı şey, tüm bunlardan sonra, derhal bu görevinden ayrılarak, istifa ederek, asli görevi olan AK Parti Genel Başkanlığı görevine dönmektir."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ülkücülere seslenerek bir mesaj verdiği, daha sonra da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Kılıçdaroğlu için "Bizim kardeşimiz değildir." ifadesini kullandığının hatırlatılması üzerine Özkoç, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülkücü kardeşlerim diye bahsederken Devlet Bahçeli'den bahsetmiyor. Ülkücülerden bahsediyor. Onun için Devlet Bahçeli'nin böyle bir alınganlık göstermesinin bir anlamı yok. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği kardeşleri, kendilerini anlamıştır." diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özkoç, ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye karşı aldığı kararların Türkiye ile bir pazarlık konusu oluşturup oluşturmayacağı sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Türkiye'yi köşeye sıkıştıran her devlet, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili konularda Türkiye'den bir şey kopartmaya çalışıyor. ABD'nin elbetteki hesapları var ve ona uygun hareket ediyor. Türkiye'deki Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişinin Türkiye ile ilgili nasıl bir öngörüsü var bunu milletimiz, Meclisimiz bilmiyor. Bizim bu konuda bir tavsiyede bulunma şansımız da yok. Elbette ki bir pazarlık için söz konusu edeceklerdir. Cumhurbaşkanı eğer, cebine o mektubu koyarak oraya giderse bir kere baştan yenilgi ile gitmiş olur."
ABD Temsilciler Meclisinin kararlarını da değerlendiren Özkoç, CHP'nin tavrının çok net olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Söz konusu vatan, millet, bu ülkenin geleceği olunca kendi görüşümüzü bir tarafa bırakıyoruz. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyoruz. O zaman TBMM'nin çatısı altında grubu bulunan tüm partilerle birlik ve beraberlik içinde olmayı öncelikli hedefimiz olarak koyuyoruz. Dün yaptığımız tam da budur.
ABD gibi emperyal devletlerin, sözde Ermeni soykırımını ikide bir ısıtıp önümüze getirmeleri, sadece Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istemeleriyle ilgilidir. Bizim buradaki tavrımız, arşivlerimizi biz açıyoruz, bu tarihçilerin görevidir, onlar da arşivlerini açsınlar, tarihçiler oturup bu konudaki görüşlerini açıklasınlar, biz de o görüşün arkasında olacağız. Dün bizi gerçekten yaptırımlarla, yarattıkları terör örgütleriyle, Türkiye'nin huzurunu bozmaya, geleceğini karatmaya çalışanlara karşı CHP olarak TBMM'den seslendik. Gölge etmesinler başka ihsan istemez."
RTÜK üyesi Faruk Bildirici'nin üyeliğinin düşürülmesine ilişkin bir soru üzerine de Özkoç, bunun hukuka uygun olmadığını savundu. Ali Öztunç ile ilgili daha önce Danıştay'da bir karar alındığını dile getiren Özkoç, Faruk Bildirici için de Danıştaya başvuracaklarını açıkladı.