TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden önce FETÖ'nün bütün girişimlerine rağmen arayı iyi tutmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır." dedi.
Altay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda dile getirdiği konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'nün siyasi ayağı" ile ilgili sorduğu 7 soruya yanıt vermediğini belirten Altay, "Kendisine sorduğumuz 7 soruyu cevapladığı anda bizim için FETÖ’nün siyasi ayağı tartışması bitecektir." diye konuştu.
Bu tartışmayı ısrarla sürdürenin kendileri olmadığını ifade eden Altay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 28 Aralık 2018'den bu yana bunu üç kez gündeme getirdiğini ve "siyasi ayak ortaya çıkarılsın diye feryat ettiğini" dile getirdi.
Erdoğan'ın "FETÖ ile 2010'dan beri mücadele ettiğini" söylediğini aktaran Altay, şunları kaydetti:
"2010 referandumunda adeta kol kola çalıştılar. MİT Müsteşarına operasyon yapılmak istendikten sonra Mayıs 2013'te Pensilvanya'ya hangi çok önemli devlet adamını ve hangi çok önemli siyasetçiyi gönderdi ve niye gönderdi? Peki 2004'te önüne konulan MGK kararlarını niye görmedin? Erdoğan'ın bir bakanının 'Daha 4,5 yıl birlikte yol yürümemiz lazım' ifadesi orta yerdeyken, bu bakanla ilgili ne yaptın? 17-25 Aralık'tan sonra FETÖ'nün gerçek yüzünü gördüğünü varsayarsak, geçtik diğerlerini, sayın Fehmi Koru'yu apar topar hemen Pensilvanya'ya göndermekten muradın neydi? Erdoğan'ın FETÖ ile kesin ayrışması 15 Temmuz saat 18.00'dir. Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden önce FETÖ'nün bütün girişimlerine rağmen arayı iyi tutmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır."
Bu konuda samimi olduklarını belirten Altay, TBMM'de FETÖ'nün siyasi ayağıyla ilgili araştırma komisyonu kurulması taleplerini anımsattı.
- "Yargının siyasallaşmasının acı, kötü bir örneği"
Osman Kavala'nın Gezi olayları davasında beraat etmesi ve tahliyesinin ardından 15 Temmuz soruşturması kapsamında gözaltına alınmasıyla ilgili bir soru üzerine Altay, "Kararın hukuki hiçbir yanı olmadığını" savundu.
Altay, "Dün sözcüsü 'Mahkeme kararı' demişti, bugün Erdoğan mahkeme kararına 'Manevra' diyor. Buna 'Manevra' derseniz, 'Ben de ileride bir gün HSYK Başkanvekili olurum' diyen çok sayıda savcı harekete geçer. Bunu talimat gibi algılar. Nitekim öyle olmuştur." dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının yargının siyasallaşmasının acı, kötü bir örneğini yaşattığını öne süren Altay, "Bundan üzüntü duyuyoruz. Gezi davasının da Ergenekon ve Balyoz davaları gibi mizansen ve kumpas davası olduğu da böylece ortaya çıktı. Erdoğan'ın Kavala ile ilgili belli ki özelde bir husumeti var." ifadelerini kullandı.
Altay, "FETÖ'cü çamurunun" Kılıçdaroğlu'na değmeyeceğini de savunarak, "Buradan Erdoğan'a ekmek çıkmaz. Senin bir kusurun var, itiraf ettin zaten. Kusurun için Allah'tan, ayıbın için milletten özür diledin. Şimdi ne dönüp dolaşıp 'Kılıçdaroğlu FETÖ'nün siyasi ayağı' diyorsun. Kim yer bunu?" sözlerini sarfetti.
- "Böyle bir şey olması mümkün değil"
İş Bankasında CHP'nin temsil ettiği hisselerin Hazine'ye devriyle ilgili tartışmalara ilişkin bir soru üzerine Altay, "Geçmişte, tek adam yönetimlerinde ve darbe dönemlerinde Atatürk'ün vasiyeti, Anayasa'ya aykırı şekilde çiğnenmiştir. Ama Türkiye normalleştiğinde, hukuk devleti işlemeye başladığında Atatürk'ün vasiyeti gereği yerine getirilmiştir. Orta yerde bu Anayasa varken, bu bundan sonra da böyle olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Atatürk'ün vasiyetini çiğneyerek bir bankaya çökme operasyonunun en çok Erdoğan'a, AK Parti'ye ve ekonomiye zarar vereceğini Sayın Erdoğan benden iyi biliyordur." diyen Altay, "Dolayısıyla İş Bankası ile ilgili bir tartışmaya girmeyi lüzumsuz bir iş olarak görüyoruz. Böyle bir şeyin olması mümkün değil. '12 Eylül 1980 darbesinde olduğu gibi bir dönem, Türkiye'de vardır' deniliyorsa, ona bir şey diyemem, demokrasinin gelmesini beklerim." ifadelerini kullandı.
Altay, "darbe söylentileri" ile ilgili bir başka soru üzerine de şunları kaydetti:
"Darbe söylentileri, Erdoğan'ın kaybettiği kamuoyu desteğini yeniden toparlamak için, mağrur Erdoğan'ı mağdur gösterme gayreti olabilir. Çünkü bu söylenti en çok Erdoğan'ın işine yarar. Ya da işler çok kötü olduğu için Cumhur İttifakı darbe paranoyasına tutulmuş olabilir. Buna gerek yok. Çünkü Türkiye'de darbeler dönemi kapanmıştır. Kimse darbe yapmayı aklından geçirmesin. Erdoğan, bir darbeyle oradan inmeyecektir, inemez. Böyle bir şeye tevessül edilirse, önce CHP o girişim karşısında görevini yapar, göğsünü siper eder. Elbette Erdoğan oradan inecek. İnşallah en kısa süre içinde yapılmasını beklediğim seçimlerde, sandık marifetiyle Erdoğan oradan inecek. CHP'nin varlığında seçilmiş Cumhurbaşkanını kimse oradan indiremez. Buna gücü yetecek tank, top henüz icat edilmemiştir."