TBMM (AA) - MELTEM ÖZTÜRK- CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacaklarsa, buna kimse karşı çıkmaz. Ama çok kazanandan çok vergi almanın da bir sınırı var. Çok alacağım derken, süt veren ineği kesmemek lazım." dedi.
Öztrak, AK Parti'nin üzerinde çalıştığı yeni vergi paketine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Vergi toplanamamasındaki temel sorunun, ekonominin büyümemesi, vatandaşın para kazanamaması ve bu nedenle vergi gelirleri tahsilatının, enflasyonun çok altında yer alması olduğunu ve yapılması gerekenin tam tersinin yapıldığını belirten Öztrak, "Ek vergiler koyarak, vergilerdeki kaybı telafi etmeye kalkarsanız ekonomiyi daha da yavaşlatırsınız." diye konuştu.
AK Parti'nin çalışmasını görmediğini anlatan Öztrak, "Ancak bazı vergileri indirip, bazı vergileri artırıyorlarsa bunu yaparken de söylendiği gibi az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alacaklarsa, buna kimse karşı çıkmaz. Ama çok kazanandan çok vergi almanın da bir sınırı var. Çok alacağım derken, süt veren ineği kesmemek lazım, durdurmamak lazım." ifadesini kullandı.
Öztrak, esas büyük sorunun, Türk vergi sistemi olduğunu, ülkede rekabet gücünü artıracak bir yapıda değil aksine rekabet gücünü desteklemeyen bir yapı içinde olduğunu savundu. Öztrak, bu nedenle Türkiye'de vergi sisteminin, ülkenin uluslararası pazardaki rekabet gücünü artıracak biçimde etkinleştirmek gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğrudan vergiler artırılmalı ama dolaylı vergilere de dikkat etmek lazım. Belki önemli bir kısmında azaltmaya gitmek gerekir. Örneğin enerji, iletişim üzerindeki vergiler. Bunlar hep sanayinin maliyetlerini artıran, verimliliği etkileyebilecek olan vergi türleri. Bunlara yeniden bakmak lazım. Devlet artık yakalayabildiğinden vergi alma anlayışından vazgeçip, vergi alması gereken yerlerden vergiyi alabilecek bir denetim ve tahsilat etkinliğine kavuşmalıdır. Eğer bu vergi uygulamaları bu bütçeyi tutturabilmek için gerekiyorsa ki gerekiyordur yapılacak olan, milletin cebinden çok ciddi vergiler çıkacak demektir. Enerji fiyatlarına otomatik zam. IMF'nin önerisi. IMF ile gizli saklı bizim görüştüğümüzü söylediler oysa bizim görüşmelerimiz son derece açıktı, herhangi bir sorun yoktu, herkesin gözü önünde görüşmeleri yaptık. Ama kendileri gizli saklı görüşmüşler yapıyorlar, anlayabildiğim kadarıyla finansmansız, Uluslararası Para Fonu programını uygulamayı taahhüt etmişler. Bu yapılan zamlar, getirilen vergiler; anladığım kadarıyla bunun arkasında böyle bir yapı var."
-"Hiçbir anlamı yok"
Öztrak'a, pakette, 5 milyon ve üzerindeki konutlara değerli konut vergisi getirilmesine yönelik de düzenlemenin yer aldığına yönelik çıkan haberler de soruldu.
Bir kereye mahsus vergilerin hiçbir anlamının olmadığını savunan Öztrak, "Bir kez alırsanız ondan sonra takip eden yılda ne yapacaksınız?" diye sordu.
Sürdürülebilirlik açısından bir kerelik vergilerin doğru düzgün bir etkisi olmayacağını öne süren Öztrak, "Zaten bütçeye baktığınızda bir defalık gelirlerle ayakta durmaktadır. Bir defalık gelirler uygulamasına devam edilmesi, sonuçta işi çözülemez noktalara götürüyor. Garip garip vergiler koymak zorunda kalıyorsunuz ya da önemli birtakım harcamaları kesmek zorunda kalıyorsunuz. " dedi.
Bir defaya mahsus vergilerin ve yatırımları kesmenin, sürdürülebilir işler olmadığını belirten Öztrak, mali disiplinin ciddi biçimde bozulduğunu savundu.
Öztrak, "Kamu özel iş birliği projeleri, onlar çerçevesinde verilen garantiler, TOKİ ile yapılan kamu arazileri alışverişleri ve bu çerçevede yaptırılan hiçbir kayda girmeyen binalar, tüm bunlara baktığınızda Türkiye'de bütçenin dışında bir bütçe daha oluşturmuştur. Varlık Fonu uygulaması da aynen bu mantıkla yapılmıştır. Birtakım şeyleri kamu harcamalarını, bütçe dışına kaçırmak suretiyle işi düzeltemezsiniz, görüntüyü düzeltirsiniz. Ama görüntüyü düzeltmek, bugün içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıyı aşabilmek bakımından yeterli olmuyor." dedi.
-"Söyleyin, vatandaş da oradan alışveriş yapsın"
Yeni yılda da yeni zamlar olacağını kaydeden Öztrak, şöyle devam etti:
"Ama ne gam. Zamlar enflasyona yansımıyor. Orada TÜİK'in başında damat beyin arkadaşı oturuyor. Gerekli önlemleri alıyorlar. Elektriğe, doğalgaza 4-5 ay içinde yüzde 30'ar zam yapıldı ama 1 yıllık enflasyona baktığımızda yüzde 10'un altında. Buna kim inanır? TÜİK'in ilan ettiği fiyatlar var. Arkadaşlarımızın halden topladığı fiyatlar ile karşılaştırdım. TÜİK'in fiyatları, halden gelen fiyatların altında. Soruyorum, bu fiyatları nerden alıyorsanız vatandaş da gitsin oradan alışverişi yapsın. Türkiye'de şu anda TÜİK'in ürettiği rakamlar inandırıcılığını yitirmeye başladı. İktidara geldiğimizde, TÜİK'i bağımsız denetçiye denetleteceğiz. Bu hataları yapan TÜİK yöneticileriyle ilgili gerekli takibatı yapacağız."