TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın, uluslararası anlaşmaları kendi imzasıyla kanun teklifi haline getirmesinin doğru olmadığını savunarak, Yıldırım'dan, bu hakkın milletvekillerince kullanılmasına olanak tanıyacak bir yöntemi tercih etmesini istedi.
Özel, uluslararası anlaşmaların TBMM Başkanı tarafından kanun teklifine dönüştürülmesi usulüyle ilgili Yıldırım'a yazılı başvuruda bulundu.
Özel, başvurusunda, 24 Haziran seçimlerinin ardından yürürlüğe giren Anayasa değişikliğinin, uluslararası anlaşmaların TBMM'de görüşülmesine yönelik mevzuat eksikliği doğurduğunu, kanun tasarılarının kaldırılması ve milletvekilleri dışında kanun teklifi verilememesi nedeniyle bir sorun yarattığını belirtti.
Bu eksikliğin, uluslararası anlaşmaların görüşülmesi noktasında yaratacağı sorunları bertaraf etmek amacıyla Anayasa değişikliğine teknik uyum amacıyla yapılan İçtüzük değişikliği sırasında CHP'nin de katkılarıyla Anayasa'ya görece daha az aykırı bir yöntem bulunarak TBMM İçtüzüğü’nün 90. maddesinin değiştirildiğini anımsattı.
Özel, değişikliğe göre, TBMM Başkanı'nın bu anlaşmaları gelen kağıtlar listesinde yayımladığına, yayımından itibaren milletvekilleri tarafından anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi verilebildiğine, bu teklifin, diğer kanun tekliflerinin tabi olduğu usule göre işlem gördüğüne işaret etti.
İçtüzük değişikliğinin yürürlüğe girmesinin ardından, uluslararası anlaşmaların uygun bulunmasına ilişkin 16 ayrı kanun teklifinin Yıldırım'ın imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulduğunu anımsatan Özel, "TBMM Başkanı'na, anlaşmaları gelen kağıtlar listesinde yayınlama sorumluluğu veren İçtüzük değişikliğinin ardından şahsınızın tüm uluslararası anlaşmaları kendi imzanızla kanun teklifi haline getirme yöntemini uygulayarak bunu daimi hale getirmeniz doğru bir yaklaşım olarak değerlendirilmemektedir." görüşünü savundu.
Özel, içtüzük değişikliğinin görüşmeleri sırasında bu tekliflerin TBMM Başkanı tarafından da kanun teklifi haline getirilmesinin tartışıldığını, ancak uygun bulunmadığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yasamanın yürütmeden bağımsızlığı ile milletvekillerinin Meclise gündem önerme ve belirlemedeki bağımsızlığını savunması gereken makamınızın bu yöntemi sürdürecek olması, tarafsızlığınızı gölgeleyecek, makamınızı yürütme organının ortağı gibi görünecek bir tartışmanın içine çekecektir. TBMM İçtüzüğü'nün 'Başkanın görevleri' başlıklı 14. maddesi, başkana uluslararası anlaşmalara ilişkin metinleri kanun teklifine dönüştürmeye dönük bir görev vermemektedir. Anayasa, bir milletvekili olarak size bu tür kanun tekliflerine imza atma hakkı vermiş olsa bile yürütme organından gelen her metni istisnasız biçimde kanun teklifine dönüştürmeniz yürütme organı ile yasama organı arasındaki ilişkinin de zedelenmesine neden olacak, yasama organının yürütme organının emri altına girdiği eleştirilerini beraberinde getirecektir. Bunu rutinleştirmeniz ve otomatiğe bağlamanız türlü sakıncalar doğuracaktır. Anayasa değişikliğinin özensiz hazırlanmasından kaynaklı bu sorunu çözme yönünde girişimde bulunması gereken makamda oturuyor olmanıza karşın, sorunu çözmek yerine fiili bir usul ortaya koymayı tercih ettiğiniz anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle uluslararası andlaşmaların sevkinde Anayasa'ya aykırılık sorununun tamamen ortadan kalkması için bir girişimde bulunmanızı, bu girişime kadar olan sürede ise İçtüzüğün 90. maddesi çerçevesinde bu hakkın milletvekillerince kullanmasına olanak tanıyacak bir yöntemi tercih etmeniz gerektiğinizi düşünmekteyiz. "