TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "AK Parti'nin iktidar olduğu 2002'de, krizden yeni çıkmış Türkiye'de vatandaşın bankalara borcu 6 milyar 605 milyon lira idi. Şimdi 9 Kasım 2018 itibarıyla vatandaşın bankalara olan borcu 522 milyar 962 milyon liraya ulaştı." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada iş adamları başta olmak üzere toplumun her kesiminde sıkıntılar yaşandığını, yerel seçimde seçimlerinde iktidara ders verilmesi durumunda ülkeye bahar havasının geleceğini öne sürdü.
Hükümetin soğan depolarını bastığını ve soğan üreticilerini terörist konumuna soktuğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Soğan baskınları yapılıyor depolarda. Beyefendi bir de açıklama yapmış, 'silahı olan ile soğanı olan terörist arasında hiçbir fark yoktur' diye. Elinde bombası olanı, hendek kazanı anladık, elinde soğan olan teröristi de yeni duyuyorum. Soğan üreticilerinin gözü aydın. Siz de terörist oldunuz." diye konuştu.
Soğanın depolanmaması halinde tarlada kalacağına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "En büyük depoyu Toprak Mahsulleri Ofisi yapıyor. Orayı da bas o zaman. Derler ya 'Allah şaşırtmasın', ne yapacaklarını şaşırmışlar." ifadesini kullandı.
Ortaya çıkan tablonun sorumlusunun iktidar olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin 2 milyon ton soğan üretmesi lazım. Eğer bunun altına düşerseniz soğanı ithal edersiniz. Sen oturup kendine soruyor musun? Memleketi bu hale kim getirdi? Biliyorum, 'dış güçler' diyecekler. Fakir fukaraya ucuz soğan yedireceksen çiftçiye destek vereceksin, gübreye zam yapmayacaksın, çiftçinin hakkını vereceksin, mili gelirinin en az yüzde 1'i oranında çiftçiye destek olacaksın. Bunu yaptığın zaman çiftçimiz eker, biçer." değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşın gözünü soğana değil, devleti soyanlara çevirmesini isteyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devlet nasıl soyulur size söyleyeyim. Köşeyi döndüler, her türlü ihtiyacını karşıladılar. Köprülere son iki yılda yüzde 157 oranında zam yaptılar. Buna müdahale eden var mı? Nereye gidiyor bu paralar? Kim alıyor bu paraları? Bunun adı soygun, vurgun değil mi? Bunun adı vatandaşın cebinden zorla para almak değil mi? Sudan'da 780 bin 500 hektar arazi kiraladılar. Bakan, Türk müteşebbislerini Sudan'a davet ediyor. Ona göre Türkiye'de hiç boş arazi kalmamış. Bir karış bile yer yok. Sudan'da daha ucuz üretip çiftçiyi bitireceğiz diyor. Asıl hedef Türkiye'de çiftçiyi bitirmek. Bütün bunların müsebbibi sarayda oturan zat ve onun damadı, yani hanedanı."
Kılıçdaroğlu, uzun yıllardır tek adam rejiminin memleket için ne kadar büyük felaket olduğunu anlattıklarını ifade ederek, "Şimdi tek adam rejimindeyiz. Her türlü kararı o veriyor. Soğan depolarını basıyor, yarın un fabrikalarını, yoğurt üreticilerini basacaklar. Ekonomi baskı ile yönetilmez. Ekonomi ekonomi biliminin kuralları çerçevesinde yönetilir." dedi.
Ekonomiyi iyi yönetmek için liyakat olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Sen kalktın ekonomiden anlamayan damadını devletin kasasının başına getirdin. Olmaz, yürümez bu işler." şeklinde konuştu.
- "Vatandaşı borç batağına soktular"
Vatandaşın borç batağına sokularak perişan durumda bırakıldığını öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, "AK Parti'nin iktidar olduğu 2002'de, krizden yeni çıkmış Türkiye'de vatandaşın bankalara borcu 6 milyar 605 milyon lira idi. Şimdi 9 Kasım 2018 itibarıyla vatandaşın bankalara olan borcu 522 milyar 962 milyon liraya ulaştı. Ocak-kasım arasında 49 milyar 390 milyon lira faiz ödedi vatandaş." açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarlarının vatandaşa değil, tefecilere hizmet ettiğini öne sürerek, şöyle devam etti:
"Vatandaş borç batağında, evini geçindiremiyor. Pazarda çantasını dolduramıyor. Asgari ücretli perişan ama o beyefendi sarayında kilosu 4 bin lira olan çay içiyor. Ona göre memlekette hiçbir sorun yok. Çünkü mutfak dolu, uçağa biniyor para ödemiyor, elektrik, doğalgaz parasız. Türkiye'nin de böyle olduğunu zannediyor. Tefeciye, saray çevresindeki müteahhitlere soruyor 'ekonomi nasıl' diye. Onlar da 'ekonomi iyi gidiyor, hiç endişe etme, aynen devam et' diyorlar. O da devam ediyor. Halktan kopan bir yönetimin Türkiye'yi getirdiği nokta budur.
Sadece yurt içindeki değil, yurt dışındaki tefecilere de faiz ödeniyor. Bu yılın 9 ayında Londra'daki bir avuç tefeciye ödediği faiz 9 milyar 724 milyon lira oldu. Son 16 yılda dışarıya, tefecilere ödenen faiz ise 159 milyar 290 milyon dolara çıktı. Bu aynı zamanda iktidarın, gücün, Erdoğan'ın tefeciler tarafından teslim alındığını gösteriyor. Tefecilerin talimatından asla çıkamaz. Dış güçler dediği o tefeciler ne istiyorsa Erdoğan vermeye hazır. Papazı istediler, tak diye verdiler. Gazeteci istediler, tak diye verdiler. Gariban olunca içeri atıyorlar."
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin pahalılık, enflasyon, işsizlik demek olduğunu öne sürerek, seçmenin yerel seçimde iktidara ders vermesini istedi.
- Şehit yakınları ve gaziler için toplanan paralar
Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da şehit olanların yakınları ve gaziler için toplanan paranın akıbetini daha önce sorduğunu ancak henüz bir yanıt alamadığını belirterek, "Toplanan para ne kadar? Faizi ne kadar? Kimlere verdiniz? Toplanan bu paraları şehit yakınları ve gazilere vermeyen bir iktidarı ne yapacaksınız? Sizin adınıza bu para toplandı. Bir yere kondu mu, konmadı mı bilmiyoruz? Yediler mi, yemediler mi bilmiyoruz? Ama bir şeyi unutmayın, bunların bir malı götürme geleneği var. Sizin adınıza toplanan malı götürdüler mi, götürmediler mi? Bu soruya cevap bekliyorum." diye konuştu.
Kaşıkçı cinayetine de değinen Kılıçdaroğlu, "Bildiğiniz, ses kayıtlarını dinlediğiniz halde katilleri niye serbest bıraktınız? Kraldan para mı dilendiniz? Size para sözü mü verdi? Onun için mi katilleri serbest bıraktınız? Onun için mi Türkiye'yi itibarsız konuma getirdiniz? Bunun da cevabını bekliyorum." dedi.
(Bitti)