TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetin kirliliği kabul etmeyeceğini belirterek, "Siyasette, devleti yönetecekseniz temiz, saf, saydam olacaksınız." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Anayasa'nın 28. maddesinde "basın hürdür, sansür edilemez" diye yazdığını, gelişmiş demokrasilerde medyanın dördüncü güç olduğunu, yanlışı haber yaptığını ifade etti.
Gücü elinde bulunduran kibir sahiplerinin kendi medyalarını oluşturmaya başladığını öne süren Kılıçdaroğlu, buna "havuz medyası" dediklerini, bu basının gücü denetleme değil, gücü pohpohlama görevi üstlendiğini savundu.
Kılıçdaroğlu, bu medyanın günün 24 saatinde aleyhlerinde yayın yaptığını ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim propagandamızı yaptığınız için teşekkür ederim. İster ulusal ister uluslararası alanda verilmeyecek hesabımız yoktur. Ama kibir abidesi zatın verilecek hesabı vardır. Nereye? Trump'a verilecek hesabı vardır. Trump, 'Malvarlığını araştırırım. Senin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından gizlediğin mal varlığın var yabancı bankalarda. Onu biliyorum, kızdırma ifşa edeceğim' dedi. Şimdi yüreğinde Allah korkusu olan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; şunu beklemez miydik? 'Ey Trump, benim mal varlığımı araştırmazsan namertsin, benim verilmeyecek hesabım yoktur.' Bunu niye demiyor? Bir başka ülkenin devlet başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en önemli koltuğunda oturan kişiyi mal varlığıyla tehdit ediyor, o sesini çıkaramıyor. Egemen güçlerin oyuncağı haline gelirsiniz. Egemen güçler ne derse onu yaparsınız. Egemen güçler sizi en hassas noktadan yakalamışlar demektir. O nedenle siyaset kirliliği kabul etmez. Siyasette, devleti yönetecekseniz temiz, saf, saydam olacaksınız. Kirliliğe bulaştığınız, malı götürdüğünüz andan itibaren egemen güçler sizi teslim alırlar. Geldiğimiz nokta budur."
Basın İlan Kurumuna bazı gazetelere ilan verilmemesinin söylediğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Sanıyorlar ki bu gazeteler yayın yapmayacak. Onlar yayınları yapacaklar, bizler de onları destekleyeceğiz." dedi.
Yeni Asya gazetesi genel yayın yönetmeni, sorumlu yazı işleri müdürü, genel müdürü ile Ankara temsilcisinin basın kartlarının neden halen yenilenmediğini soran Kılıçdaroğlu, siyaseten farklı düşünse bile demokrasinin gereği olarak her kişinin yorum yapmasının, yazı yazmasının saygıyla karşılanması gerektiğini vurguladı.
-"20 bin ile 100 bin arasında iş isteyenin dilekçesi var"
Anayasa'nın 49. maddesinde çalışma hakkının yer aldığına işaret eden Kılıçdaroğlu, 18 yılda geldikleri noktanın asgari ücretin açlık sınırının altında kalması olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, "sarayda oturanların, çocuklarının, akrabalarının işsizlik sorununun, iş arama dertlerinin olmadığını, ayrı bir sosyete oluşturduğunu, lale devri yaşadıklarını" iddia etti.
CHP'li belediye başkanlarının her birinin önünde 20 bin ile 100 bin arasında iş isteyenin dilekçesi bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a göre Türkiye'de herkesin işinin olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, işsizlerin, yoksul ailelerin oturup düşünmesi gerektiğini dile getirerek, "Bu iktidar kimden yana? Fakir fukaradan mı hortumculardan mı yana? Adım gibi biliyorum, bu adamların tamamı hortumculardan yana. İnşallah Erdoğan, 'Biz hortumculardan yana değiliz' diye itiraz eder de bir sürü örnek veririz." değerlendirmesinde bulundu.
Verginin adil olması gerektiğini, bunun da Anayasa'nın 73. maddesinde yazdığını anımsatan Kılıçdaroğlu, devletin tepesindeki kişilerin, yakınlarının, dünürlerinin vergi ödememek için yurt dışında naylon şirket kurması halinde Anayasanın bu maddesinin hiçbir anlam ifade etmeyeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, asgari ücretlinin ve çöpten kağıt toplayanın ekmek, simit alırken vergi ödediğini belirtti.
Otobüs şoförlerinin aldığı B1, B2, D1, D2 yetki belgelerinin fiyatlarına geçen yıldan bu yana gelen artışları sıralayan Kılıçdaroğlu, geçen yıl 60 bin lira olan B1 belgesinin bu yıl 250 bin liraya, 25 bin lira olan B2 belgesinin 180 bin liraya, 30 bin lira olan D1 belgesinin 200 bin liraya, 15 bin lira olan D2 belgesinin 165 bin liraya çıkarıldığını kaydetti.
(Sürecek)