TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "atamayla gelen bakanların TBMM'nin itibarıyla oynadığını" öne sürerek, "Hiçbir milletvekilini, parlamentoyu, TBMM'yi ciddiye almıyorlar." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir borç batağında olduğunu, her şeyin satıldığını, borcun milli gelire oranının Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez yüzde 61,9'a ulaştığını savundu.
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Düyun-u Umumiye benzeri Borçlanma Genel Müdürlüğü kurulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun Türkiye'nin ne kadar kötü yönetildiğini gösterdiğini öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, vatandaşın banka ve finans kurumlarına borcunun 540 milyar liraya çıktığını söyledi.
"21. yüzyılın Türkiyesinde işsizlik manzaraları" diyerek, elinde Elazığ Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde sıradaki vatandaşlar ile bir salonda bulunan vatandaşların yer aldığı iki fotoğrafı gösteren Kılıçdaroğlu, "Geçici iş için uzun uzun kuyruklar, tıka basa dolu bir salon. 17 yılda Türkiye bu noktaya geldi. 17 yıl önce böyle bir manzara yoktu." diye konuştu.
Devletin, Londra'da bir avuç tefeciye her saat başı 2 milyon 73 bin 644 dolar faiz ödendiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir örnek bulunmadığını ileri sürdü.
-"Meclisin gazi unvanı şaibeli hale geldi"
Yeni yasama yılını dün açtıklarını, TBMM'nin 100. yılını kutlayacaklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Bizim Meclisimizin bir özelliği var; milli kurtuluş savaşını yöneten Meclistir. O nedenle 'gazi' unvanı sadece bizim Meclisimize özgüdür." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, her milletvekilinin halkın çıkarlarını, Türkiye'nin çıkarlarını savunmak, kimseyi ötekileştirmeden halkın tümünü kucaklamak, vatandaşın ödediği paraların nerelere harcandığının hesabını sormak, vatandaşın hakkını, hukukunu korumak, savunmak zorunda olduğunu vurguladı.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi sırasında Meclis bombalanırken milletvekillerinin parlamentoda görev yaptığını, milli iradeyi savunduğunu, darbeye karşı durduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Ancak 20 Temmuzda Türkiye sivil darbe yaşadı. Parlamentonun yetkileri büyük ölçüde elinden alındı, Meclisin gazi unvanı şaibeli hale geldi." ifadelerini kullandı.
-"Doğruları söyleyelim"
Bakanların Meclise gelmediğini, ülkeyi yönetenlerden biri hariç hiçbirinin seçimle göreve gelmediğini, yönetimde milli iradenin olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, parlamentoda önemli bir grubun ise bir kişinin iki dudağına teslim olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, arzuladıkları gazi Meclisin bu olmadığını, her milletvekilinin düşüncesini özgürce ifade ettiği Meclisin Gazi Meclis olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'nin yeni yasama yılının açılışındaki konuşmasına değinen Kılıçdaroğlu, "AK Parti Genel Başkanı olarak bir konuşma yaptı. Konuşma metnine baktığımız zaman bir cumhurbaşkanı olarak değil, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla yapılmış bir konuşmaydı." dedi.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın konuşmasında, "Milli iradenin tecelligahı olan TBMM'nin itibarının gözetilmesini de her şeyin üzerinde tutmamız gerekiyor." dediğini anımsatarak, bunun doğru olduğunu belirtti.
Erdoğan'ın, "Milletimizin ve onların temsilcileri olan siz milletvekillerinin sesine hiçbir zaman kulağımızı ve yüreğimizi kapatmadık, kapatmayacağız." sözlerine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Burada dur diyoruz. Parlamentonun açılışında bari doğruları söyleyelim. Ayıptır ya." ifadesini kullandı.
-"Zamanında cevap verilen önergelerin oranı yüzde 7"
Anayasa'ya göre sözlü soru önergelerinin 15 gün içinde cevaplanması gerektiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Milletvekillerimiz 27. Yasama Dönemi'nde 18 bin 895 soru sormuş. Sorulara 15 gün içinde, zamanında cevap verilenlerin oranı yüzde 7. 15 günden sonra bile bugüne kadar hiç cevaplanmayanların oranı yüzde 61,5." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Anayasa'nın 80. maddesinde, milletvekillerinin, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil bütün milleti temsil ettiğinin yer aldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli iradeyi temsil edenlere cevap vermiyorsun, dikkate almıyorsun. Milli iradeye karşı çıkıyorsun, 'ben seni tanımam' diyorsun. Meclise gelip konuşma yapıyorsun, 'Milletimizin ve onların temsilcileri olan siz milletvekillerinin sesine hiçbir zaman kulağımızı, yüreğimizi kapatmadık, kapatmayacağız.' diyorsun. Baştan kapatmışsın. Doğruyu söyle bari. Hadi bana inanmayabilirsin. TBMM Başkanı'na, 'Bu sorulara cevap verildi mi verilmedi mi?' dersin. Bir insan neden yalan söylemeye ihtiyaç hisseder, doğruları söylemek varken.
TBMM'nin itibarıyla oynuyorlar. Kim? Atamayla gelen bakanlar. Hiçbir milletvekilini, parlamentoyu, TBMM'yi ciddiye almıyorlar. TBMM bir itibar erozyonu yaşıyor. Millet adına, seçilen bir milletvekilinin sorduğu soruya Anayasa'ya göre 15 gün içinde cevap vermesi gereken bir bakan, hiç cevap vermiyorsa, 'ben parlamentoyu tanımıyorum' demektir. AK Parti'li ve ülkücü kardeşlerime sesleniyorum; sizin de milletvekilleriniz var burada, onlar sizin milletvekillerinizi de tanımıyorlar. Siz hala onları desteklemeye devam ediyorsunuz. Bu yanlıştır. Ahlaki, hukuki değildir, adalete aykırıdır. 15 gün içinde cevap vereceksin. Vermiyorsan sorun var."
-"Biz diyoruz bayram haftası, o diyor mangal tahtası"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, cevaplanan önergelerinin çoğunun da "uyduruk" olduğunu, usulen cevaplandığını öne sürdü.
"Özgür Suriye Ordusu'na aylık veriyor musunuz?" sorusuna, "Türk Silahlı Kuvvetleri, Cerablus ve Afrin'de istikrar ve huzurun sağlanmasına yönelik görev yapmaya devam etmektedir." yanıtı geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Biz diyoruz bayram haftası, o diyor mangal tahtası. Ne ilgisi var? Bu, 'Ben TBMM'yi tanımıyorum, TBMM'yi, milletin iradesini temsil eden milletvekilini adam yerine koymuyorum' demektir." değerlendirmesinde bulundu.
-"Uyduruk cevaplar geldiğinde geri gönderiyor musun?"
TBMM'nin itibarını korumanın, her şeyden önce TBMM Başkanı'nın görevi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı'nın, işine gelmediğinde bazı soru önergelerini geri gönderdiğini savundu.
Kılıçdaroğlu, "Sayın Başkan, sevgili kardeşim öyle uyduruk cevaplar geldiğinde sen geri gönderiyor musun? 'Bu cevap değildir' diyor musun? Milletvekilinin sorusuna doğru dürüst cevap gelmiyorsa onları geri göndermek zorundasın. O zaman ben senin parlamentonun itibarını koruyup korumadığını anlayacağım. 15 gün içinde cevap vermiyorsa niye sormuyorsunuz? Saray sana bir şey der diye mi korkuyorsun. 600 milletvekilini arkana al, saraya karşı dur. Sen parlamentonun itibarını koru." diye konuştu.
-"TBMM Başkanı'nın da istemesi lazım"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin kendisine sağlıklı yol haritası çizemediğini, krizin gittikçe derinleştiğini, işsizliğin arttığını, bu krizi hasarsız, kazasız aşmak için 5 şey yapılması gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Bunlardan ilki, cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır. Süratle getirsinler parlamentoya. Meclise gelip Meclisi açacaksın, cumhurbaşkanı olarak açacaksın, bir partinin genel başkanı olarak değil. Cumhurbaşkanı olarak konuşacaksın, bir partinin genel başkanı olarak değil. Cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Bunu, TBMM Başkanı'nın da istemesi lazım. TBMM Başkanı, bir partinin genel başkanını, Meclisin açılış konuşmasında konuşturmamalı, 'bu yanlıştır' demeli. Eğer o konuşuyorsa bütün parti genel başkanlarına söz hakkı versinler, hepimiz konuşalım." değerlendirmesinde bulundu.
Yargı bağımsızlığının sağlanması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığını ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, metro inşaatında meydana gelen göçükte 2 işçinin hayatını kaybettiğini, olaya ilişkin duruşmanın 23 Eylül'de yapılması gerekirken bu tarihten önce, işçilerin ailelerinden ve avukatından habersiz iki duruşma gerçekleştirildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Adalet bu noktaya gelmişse, tuz kokmuştur." dedi.
"Ekonomik krizin faturasının ensesi kalınlara, yandaşa değil vatandaşa çıkarıldığını" savunan Kılıçdaroğlu, "IMF'ye gidip danışıyorlar, görüş alıyorlar, dediklerini yapıyorlar, sözünden çıkmıyorlar. En son program bunun örneğidir. Dolar üzerinden sözleşmelerin TL'ye çevrilmesi lazım. " diyerek sözlerini tamamladı.
(Bitti)