CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: (2)- "Cumhurbaşkanı tarafsızlığını korumalı. 'Cumhurbaşkanı taraflı mı tarafsız mı olmalı', referanduma hazırız"- "Demokrasi törpülendiği ve biraz karanlık bir odaya hapsedildiği için Türkiye'de ekonomi kan kaybediyor. Eko

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirirken "Cumhurbaşkanı tarafsızlığını korumalı. 'Cumhurbaşkanı taraflı mı tarafsız mı olmalı', referanduma hazırız." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin, vatandaşların "cumhurbaşkanının tarafsız olması isteğini" ortaya koyduğunu savundu.

Cumhurun başı olan kişinin 82 milyonu kucaklaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı tarafsızlığını korumalı. Ne gerekiyorsa, o yapılmalı. Bir ilden 800 bin kişi bu mesajı veriyor. Tarafsızlık konusunda bir referanduma hazırız. 'Cumhurbaşkanı taraflı mı tarafsız mı olmalı', referanduma hazırız." diye konuştu.

Türkiye'nin, İstanbul seçimleriyle dünyaya önemli bir mesaj verdiğine de dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Her türlü baskıya, yargının siyasallaşmasına rağmen, bu ülkenin kültüründe ve dokularında demokrasi vardır. Biz dünyaya demokrasi mesajı verdik ve dünya bunu kabul etti. Türkiye'den demokrasi açısından ümidi kesmişlerdi, 'Türkiye'de demokrasi olmaz; baskı, şiddet var. Yazarlar, çizerler hapiste. Erdoğan çok güçlü. Devletin bütün imkanlarını kullanıyor. Cumhurbaşkanı tarafsız değil, valisi, kaymakamı ve devletin bütün bütçesi kullanıyor. Türkiye'ye artık demokrasi gelmez.' diyorlardı. Bütün baskılara rağmen biz demokrasiden yana oy kullandık, mesajı verdik. Dünya onun için şaşkınlık içinde izliyor. Gerçekten de Türkiye'de demokrasi kültürü var ve yerleşik."

Kılıçdaroğlu, bütün dünyanın Türkiye'nin gelişen demokrasi kültürünü ve azmini şaşkınlıkla izlediğini belirterek, "İnandığımız için yapabiliriz. İnandık, yaptık ve gerçekleştirdik. Kazanan sadece Ekrem İmamoğlu değil, o saygın bir kişidir, demokrasidir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir, cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıran milyonlardır, 82 milyondur." ifadelerini kullandı.

- "Halkçı belediyecilik"

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin birçok ilinde "duvarları yıktıklarını" kaydederek, "60 yıldır alamadığımız pek çok yerde yeni belediyeler aldık, kazandık. Dolayısıyla biz duvarı yıkmaya ve demokrasiyi güçlendirmeye çalışacağız. Her yerde cumhuriyet olabilir ama cumhuriyetin değeri demokrasi ile anlam kazanır." diye konuştu.

Seçimlerde güzel çalışmalar yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, asıl görevlerinin şimdi başladığını söyledi.

CHP'li belediye başkanlarının 7 kurala uymasını isteyen Kılıçdaroğlu, hem kendisi hem millet hem milletvekilleri hem de partililerin bu kuralların uygulanıp uygulanmadığının takipçisi olacaklarını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin demokrasisini güçlendirmeye, yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı var. Gerginlikten, kavgadan uzak, herkesi kucaklayan ve her soruna çözüm üreten yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı var. CHP, artık sadece CHP'lilerin değil 82 milyonun partisidir. Oy versin vermesin, taşeron işçilerin sorununu nasıl çözdüysek, ki her partiden insan vardı, Türkiye'nin sorunlarını da çözmeye talibiz. Kavgasız, akılla, mantıkla, bilgi ve birikimle çözmeye talibiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu, "halkçı belediyecilik" anlayışı olarak tanımladığı bu yönetim sisteminde uyulmasını istediği 7 kuralı şöyle sıraladı:

"1- Yönettiğimiz belde insanlarını inançları, kimlikleri ya da yaşam tarzları itibarıyla ayırmayacaksınız. Belde halkının tamamını kucaklayacaksınız.

2- Belediye başkanlığı hizmetini belli kişiler, zümreler, akrabalar, yandaşlar için değil halk için yapacaksınız. Bunu söyledim diye havuz medyası üzülecek, 'Biz mahvolduk, bize özel hizmet gelmeyecek.' diye. Onlar üzülecek ama halk sevinecektir. Halktan yana tavır alacağız.

3- Yönettiğiniz beldede fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız, yatırımlarda buralara öncelik vereceksiniz. Özellikle engelli, dezavantajlı gruplarla kadınların lehine karar alacaksınız. Böylece toplumun kendisini, dışlanmış kesimini kucaklayacaksınız. Onlara sevgi, sempati ve hizmet götüreceksiniz.

4- Yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyacak; ailenin ya da kişinin yoksulluğunu asla teşhir etmeyeceksiniz. Halkçılığın en temel ilkelerinden birisi olan 'sağ elin verdiğini sol el asla görmeyecek' kuralına uyacaksınız.

5- Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Bu aynı zamanda israfla mücadele demektir. Kul hakkı yememek, halkçı belediyeciliğin temel kurallarından birisidir.

6-Belediyede yönetici atamalarında kesinlikle liyakat sistemine uyacaksınız. Halkçılığın bir diğer temel ilkesi de işi ehline vermek olduğunu hiçbir belediye başkanımız unutmayacak. Partizanlık değil, işi ehline vereceksiniz.

7- Belediyeyi adaletle yöneteceksiniz. Boşuna mı biz adalet yürüyüşü yaptık. Bütün belediye başkanlarımız belediyeyi adaletle yönetecekler."

- "Demokrasi bombadan daha güçlüdür"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyeti kurduğunda İslam dünyasının bunu örnek aldığını hatırlatarak, benzer şekilde Türkiye'de demokrasinin güçlenmesinin de bütün dünyaca imrenerek izlendiğini söyledi.

Türkiye'nin bölgesindeki en önemli gücünün "yumuşak güç" olarak da nitelendirilen "demokrasi" olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Demokrasi yeri ve zamanı geldiğinde bombadan da füzeden de daha güçlüdür. Çünkü demokrasi dünyada saygınlığın temel ölçütlerinden birisidir. Eğer Türkiye dünyada saygın bir ülke olacaksa, bunun yolu demokrasiden geçmektedir. O nedenle bütün İslam dünyası da göreceksiniz bizi, demokrasiyi örnek alacaktır, demokrasi kültürünün kendileri, bölgeleri, çocukları için ne kadar değerli olduğunu göreceklerdir. O nedenle demokrasi, bu milletin onuru ve gururudur. Biz, bu onuru ve gururu büyüttüğümüz için memnunuz."

- "Onu sevdiğinizi biliyorum"

Demokrasinin aynı zamanda kalkınmanın manivelası olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, demokrasisi gelişmiş ülkelerin tamamının gelişmiş ülkeler olduğunu; Güney Kore, Japonya, Norveç, Kanada'nın buna örnek ülkeler olduklarını anlattı.

Kılıçdaroğlu, "Demokrasi törpülendiği ve biraz karanlık bir odaya hapsedildiği için Türkiye'de ekonomi kan kaybediyor. Ekonomide ciddi sorunlarımız var." dedi.

Türkiye'nin, demokrasiyi önceleyerek ekonomik standartları geliştirmesi halinde büyüyebileceğinin ve bölgesinde söz sahibi olabileceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, bu durumda ülkenin gücünü üretimden ve emekten alabileceğini dile getirdi.

Türkiye ekonomisinde derin sorunlar bulunduğunu ve "ekonominin tepe taklak gittiğini" savunan Kılıçdaroğlu, bunların sorumlusunun iktidar olduğunu iddia etti.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştiren Kılıçdaroğlu, "cumhurbaşkanına geniş yetkiler veren yeni sistemde devletin aile şirketi gibi yönetilmeye başladığını" öne sürdü. Kılıçdaroğlu,"Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir aile şirketi gibi yönetilemez." ifadesini kullandı.

Ekonomideki krizin faturasını üreten kesimler olan sanayici, esnaf ve çiftçi ile sade vatandaşın ödediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Son 8 aydır sanayi üretiminde düşüş var çünkü talep yok. Sanayi üretiminde düşüş demek, patron işçilere 'işçi çıkarmak zorundayım.' diyor. Geniş tanımlı işsizlik neden 8,5 milyona dayandı? Çiftçi ekmiyor, 'ektiğim zaman zarar ediyorum.' diyor. İş yok ama borç çok." değerlendirmesinde bulundu.

Bu yılın Ocak-Nisan döneminde 600 bin 532 kişinin icralık olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti'li kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum: 'Ekonominin sorumlusu benim. Oyu bana verin, ayın 24'ünden sonra bu memlekette dolar, enflasyon ne olacak, hepsinin hakkından geleceğim.' diyen kişiye soracaksınız. Onu sevdiğinizi biliyorum ama sevmek ayrı, memleket ayrı. Memleket, ekonomik olarak elden gidiyor. Bir kişi işsizlik nedeniyle intihar ediyorsa, kendisini yakıyorsa hepimiz kendi vicdanımızda bunu sorgulamak zorundayız. Şunu sormak zorundayız: Bu memleket nereye gidiyor?"

- "Bu yanlıştan dönülmesi lazım"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidarın memleketi bu hale getirdiğini savunarak, şunları söyledi:

"Altyapısını da tek adam rejimi oluşturdu. Tek adam rejimi değişmeli. Artık AK Parti'li kardeşim de bilmeli ki bu ülkede tek adam rejimi olmaz. Tek adam rejimi felaket, yoksulluk, enflasyon getirdi; bu ülkeye huzur getirmedi. Hep birlikte tek adam rejiminde devletin çalışmadığını, ekonominin kontrol edilmediğini, plansız ve programsız bir ekonomi ve Türkiye, vatandaşın borç batağında olduğunu, adaletin tümüyle yok edildiğini, 'FETÖ borsası' kurulduğunu, parası olan sırtı kalınların, FETÖ'cülerin dışarda, garibanların içerde olduğunu, dolayısıyla TBMM'nin iş yapamaz hale getirildiğini gördük. Bunun değişmesi, bu yanlıştan dönülmesi lazım."

Vatandaşın demokrasi, siyasi iktidardan hizmet, ülkesinde huzur, hak, hukuk ve adalet istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Vatandaş partili değil, tarafsız bir cumhurbaşkanı istiyor. Yandaş medya değil, özgürce doğru haber alabileceği medya istiyor. Ödediği vergilerin nerelere ne kadar harcandığını öğrenmek istiyor. Vatandaş üçüncü havalimanının, köprünün, şehir hastanelerinin kaça mal olduğunu öğrenmek istiyor. Sanıyor ki 'sadece ben bilmiyorum.' Hayır. Sevgili kardeşim, bunları TBMM'deki hiçbir milletvekili bilmiyor. Oy verip parlamentoya getirdiğin 600 milletvekilinin ne hale düştüğünü görüyor musun? Tek adam rejiminin değişmesi lazım. Vatandaş üreten, güçlü bir Türkiye istiyor. Ne ezilen ne ezen; insanca, hakça bir ülke istiyor." diye konuştu.

Bütün siyasi partilere çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, partisinin, vatandaşların söz konusu taleplerini karşılayacak bütün hukuki düzenlemelere açık olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Getirin kanun, her şeye hazırız. Tek adam rejimini kaldıralım, güçlü bir demokratik sistem kuralım." ifadelerini kullandı.

(Bitti)



İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri