TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çiftlik Bank'tan dolandırılan 77 bin 843 kişinin parasını geri alabileceğini belirterek, "Parayı BDDK'dan alabilirsiniz, dava açmanız lazım. Adalet Bakanı, 'Onu Uruguay'dan isteyeceğiz' diyor. Uruguay'da büyükelçiliğimiz yok, suçluların iadesine yönelik sözleşme de yok. Uruguay'dan besmelesiz et, inek, tosun, öküz getirebilirsin ama bu tosuncuğu getiremezsiniz." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yargının bağımsız olmasını, adalet dağıtmasını, üstünde gölge olmamasını istediklerini belirterek, "Onlar, 'hayır bize biri talimat versin, ona göre karar verelim.' diyorlar. Sen hakim değilsin, sarayın hakimi, hakim mi olur? Şimdi bir de karar verecekler, Türk milleti adına. Onu da değiştirip, 'saray adına karar verdik.' deyin. Anayasa Mahkemesi iptal edip, serbest bırakacak, sen saray adına ağırlaştırılmış müebbet cezası vereceksin. İnsanda biraz vicdan, ahlak olur." ifadesini kullandı.
Partisinin 13 Haziran 2017'deki TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, FETÖ davalarına ilişkin, "Parası olan, dayısı olan serbest kalıyor, garibanlar yatıyor." dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, " İtirafçı adı altında iş adamlarını serbest bırakıyorlar. Türkiye'nin birçok yerinde var bu. Gaziantep'te çok ciddi FETÖ borsası var." sözlerine işaret etti.
Kılıçdaroğlu, "Git, Kayseri'de de var. Elitaş'a sorun, kimi nasıl çıkardı, hepsini size anlatsın. Saraydan talimat alan, sarayın beklentilerine uygun kararlar veren, istediği kararı veriyor. Sen ister iktidarın ister muhalefetin milletvekili ol. Yargının, adaletin çöktüğü ülkede adalet mi arayacağız?" dedi.
İktidarın önlem alamayacağını, AK Parti Hükümeti'nin çöktüğünü, hiçbir söyleminin sağlıklı, tutarlı olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, bunlar yetmiyormuş gibi Afrin, terör derken, aradan şeker fabrikalarının satılmak istendiğini anlattı.
- "Sat kardeşim sarayı..."
Elbistan Şeker Fabrikası'nın, Necmettin Erbakan tarafından temelinin atıldığını, 1985'de hizmete açıldığını, 2 bin 400 dönüm arazinin 900 dönümüne fabrika kurulduğuna değinen Kemal Kılıçdaroğlu, fabrikanın geçen yıl 30 milyon lira kar elde ettiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, şeker fabrikalarının devletin sırtına yük olduğunu, zarar ettiğini söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zarar etmiyor Recep Bey, sen zarar ettiriyorsun. Yavuz Sultan Selim Köprüsü de araç garantili o da zarar ediyor, sıkıysa onu da sat. Onu satamıyorsun çünkü orada yandaş var. O köşeyi dönecek. Şeker fabrikaları zarar ediyormuş, sarayın 13 günlük parasını versinler, hiçbir zararı olmaz. Asıl batak sarayda. Sat kardeşim sarayı, milletin sırtında yük o saray. Sadece elektrik masraflarını bu millet karşıladı, mahvoldu. Yiyeceğin, oturduğun yer, araban, uçağın, gezilerin bedava. Milletin sırtına yıkıyorsun, emekliye, işçiye, sanayiciye, ev kadınına 'Ver vergiyi' diyorsun. 'Ben vergi vermem' diyorsun. Niçin, 'Ben Man Adası'nda şirket kuracağım.' Sonra 'Biz yerli, milliyiz...' Sevsinler senin yerliliğini, milliliğini. Gayri milli adamsın, yerli filan da değilsin."
Kılıçdaroğlu, AB'nin, Ekim 2107'de aldığı kararla şeker pancarı kotalarını kaldırdığını anımsatarak, "Şeker pancarı kotalarını kaldır. AB kaldırdı sen niye kaldırmıyorsun." çağrısında bulundu.
Türkiye'de ise kota üstüne kota getirildiğini amacın nişasta bazlı şekeri, millete zorla yedirmek, Cargill'e, yabancı firmalara çalışıp onların çıkarlarını savunmak olduğunu öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Telekom'un yüzde 100'ü yerli, miliyken, kurumlar vergisi şampiyonu olduğunu kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Telekomun özelleştirilmesinden sonra zarar ettiğini, kurumlar vergisinin yüzde 20'ye indirildiğini ifade ederek, "Şimdi bankalardan 4,5 milyar civarında kredi çekti, karını yurt dışına götürdü, Telekom'un pek çok malını sattı, şimdi bankalara krediyi ödemeyeceğini söylüyor. Hükümet de bankalara, 'Buna dokunmayın' diyor. Ben biliyorum ne haltlar işlediğinizi...Sizin ortaklığınız mı var Türk Telekom'da?" diye sordu.
İstanbul'da 1 milyona yakın ailenin elektrik, su, doğalgazının kesildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, vatandaşa gelince aslan kesilindiğini, Türk Telekoma gelince "Ona dokunmayın." denildiğini ifade etti.
Suriyelilere 30 milyar dolar harcandığını, bu paranın da "iç edildiğini" iddia eden Kılıçdaroğlu, bir esnaf 3 ay sigorta primini ödeyemediğinde kendisi ve ailesi hastalandığında, "Borcun var, bakmıyoruz." denildiğini aktardı.
- İşsizlik
Türkiye'de yaşanan ciddi sorunun işsizlik olduğunu, neredeyse her evde işsiz bulunduğunu vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, son 15 yılda Türkiye İş Kurumuna iş aramak için 24 milyon kişinin başvurduğunu, başvuranların ancak yüzde 22'sine iş bulunduğunu, zaman zaman açıklanan işsizlik rakamlarının çoğunun hayali olduğunu savundu.
15-24 yaş arasında 2003'de İş-Kur'a 174 bin 554 kişi başvururken, 2017 Temmuz itibarıyla bu sayının 882 bin 837'ye çıktığına işaret eden Kılıçdaroğlu, son 15 yılda bir avuç yabancıya, 149 milyar dolar faiz ödendiğini, dünyanın kaynağının bir grup tefeciye ödendiğini öne sürdü.
- "Yeter arkadaş ya..."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zatın, işsizlikle ilgili çözümü; 'her işveren bir işsizi alırsa işsizlik sorunu çözülür.' Bana göre Nobel edebiyat ödülü vermek lazım. Dünyanın en saçma önerisi. Senin çocuklarının hepsi, enişten, dayın, herkes işveren, bunlar bir işsizi aldı mı? Bunlar ne yaptı, bırak istihdam yaratmayı vergi vermemek için Man Adası'nda şirket kurdular. Zaman zaman bizimkiler celallenir, Yunanistan'a saldırırlar, ekonomisi felaket, geçinemiyor, AB'ye muhtaç... Bir sürü laf. Yunanistan'da 10 yıllık devlet tahvilin faizi yüzde 4.19, Türkiye'de ise yüzde 12.41. Yakayı tefeciye kaptırırsan, emir alırsın. Faizi düşüreceğini, komiteler kurduğunu söylüyor. Faizi düşürecek beyefendi komisyona havale ediyor. Çıkar bir KHK, faiz sıfır olmuştur de. Biz de seni alkışlayalım sözünü tuttu diye. Yapamaz ancak bol bol konuşur. Sabah, öğle, akşam, ikinci konuşur. Yatarız, sabah kalkarız yine aynısı konuşur. Beyefendi sürekli konuşur. Yeter arkadaş ya. Bırak bir de millet, çiftçi, emekli, işçi, çay, fındık üreticisi konuşsun bakalım bunların derdi ne. Borçla bir ülkeyi yönetiyorsanız, tefecilerden talimat alırsınız. Bunlar da tefecilerden talimat alıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
İşsizlik yoğun olursa uyuşturucu kullanımının da artacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, uyuşturucu kullanımının 6 yılda 16 kat yükseldiğini, ayrıca, boşanma davalarının yüzde 37, fuhuşun yüzde 790, kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 artış gösterdiğini belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu, hırsızlık suçlarında patlama olduğunu öne sürerek, "Adalet Bakanlığının Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü rakamlarına bakın, birinci sırada hırsızlık var. Adam işsiz, güçsüz, iş bulamıyorsa geçinecek. Nasıl geçinecek, hırsızlık yaparak. Hırsızlık yapmak ayıp ama en tepedeki öyleyse ne olacak?" dedi.
- "Paranızı alabilirsiniz"
Konuşmasında Çiftlik Bank olayına da değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Adam kalkıyor bakan, başbakan, devletin kurumlarının önünde bunu kuruyor. 77 bin 843 kişiyi dolandırıyor, 511 milyon lira tokatlıyor. Hükümet, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), BDDK, Ticaret Bakanlığı, AK Parti Genel Başkanı, Başbakan seyrediyor. Tıpkı Jet Fadıl, Kombassan, İslami holdingler gibi. Kuruyor Çiftlik Bank'ı, bir iki dua, Allah, peygamber... Millet, 'Bu adam dindar hırsızlık yapmaz' diyor. Dolandırılan 77 bin 843 kişiye sesleniyorum, paranızı rahat alabilirsiniz ama o tosundan değil. Parayı BDDK'dan alabilirsiniz, dava açmanız lazım. Niçin Bankacılık Kanunu'nun 150. maddesi var. Görev BDDK'nın, adam bankayı unvan olarak kullanmış, devletin kurumu, bakan, başbakan, Recep Bey görüyor mu, görüyor. Hepsi sessiz kalıyorlar. Davayı açarsın, bu kanunu gerekçe gösterirsin. Sen kanunu bilmek zorunda değilsin. Sen şikayet edemezsin, şikayet ececek olan BDDK, para toplayan SPK. Bunların tamamını ver mahkemeye, faiziyle beraber paranı alırsın.
Bakan yeni uyanmış, 'Vatandaşlar biraz uyanık olsun.' diyor. Aldığı önlem bu. Sen uyanık değil misin? Sen bakansın, bakan ama görmeyen. Ne biçim bakansın. 77 bin kişi soyuluyor. Kimse, 'Banka unvanını kullanamazsın. Bankacılık Kanunu var.' demiyor. Bakan, daha 11 tane benzer kuruluş olduğunu söylüyor. Adalet Bakanı, 'Onu Uruguay'dan isteyeceğiz' diyor. Uruguay'da büyükelçiliğimiz yok, suçluların iadesine yönelik sözleşme de yok. Ben bu bakana ve Recep Bey'e söyleyeyim, Uruguay'dan besmelesiz et, inek, tosun, öküz getirebilirsin ama bu tosuncuğu getiremezsin kardeşim."
(Bitti)