ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, AK Parti ile MHP arasında yapılacak görüşmeye ilişkin, "MHP ile bir ay önce ağır sözler ederek ayrışmış olmalarına rağmen tekrardan bir araya geliyor olmaları, tam anlamıyla bir paniğin göstergesidir. Kendi başlarına seçime giremeyeceklerini, böyle bir özgüvene sahip olmadıklarını açık bir şekilde gösteriyor." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Salıcı, MYK devam ettiği sırada düzenlediği basın toplantısında, konuşmasına pazar günü hayatını kaybeden CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan'a Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde meydana gelen maden faciasında 3 işçinin hayatını kaybettiğini anımsatan Salıcı, Türkiye'nin iş kazalarında Avrupa birinciliğini kimseye kaptırmadığını savundu.
Salıcı, bu durumun acilen düzeltilmesi için iktidardan gerekli çabayı beklediklerini ve her türlü katkıyı sunmaya hazır olduklarını bildirdi.
Açıklanan son işsizlik rakamlarına değinen Salıcı, son rakamlarla işsizler ordusuna 2017'nin aynı dönemine göre 266 bin yeni emekçinin katıldığının görüldüğünü söyledi.
Salıcı, enflasyonun yüzde 25,5'le son 15 yılın rekorunu kırdığını, Türkiye'nin Sierra Leone, Liberya, Zimbabve, Angola gibi ülkelerle aynı kategoriye geldiğini ileri sürdü.
Türkiye'nin 117 milyar dolarlık kısa vadeli dış borcu bulunduğunu aktaran Salıcı, şöyle konuştu:
"Bu borcumuza karşılık Merkez Bankasının kasasında 85 milyar dolarlık rezerv var. Nakit, altın bütün varlıklar dahil. Yani Eylül'deki rakamlara bakarsak, her 100 dolarlık borcumuza karşılık 72,5 dolarlık varlığımız var, buna altın dahil. 2002'de her 100 dolarlık borca karşılık 169 dolarlık nakit vardı. Şu an gelmiş olduğumuz noktada, 'Türkiye'de kriz yoktur.' diyen bir Cumhurbaşkanı, 'En kötüsü geride kaldı.' diyen bir aile üyesi damat var. "Kriz yok.' diyen Cumhurbaşkanına ya da bu düşüncede olan hükümet üyelerine şunu sormak lazım; domatesin Ankara'da en düşük fiyatının 5,75 olduğunu görüyoruz. Patatesin 3 lira 60 kuruş, soğanın da 4,5 lira olduğunu görüyoruz. 'Kriz yok.' lafını patatese, soğana anlatsınlar. Bakalım onlar ne düşünüyor? Soğan depolarına baskın yaparak fiyat düşürmeye çalışan, ekonominin temel kurallarından bihaber olan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bundan bir süre önce de marketlerdeki fiyatları denetim altına almak için zabıta imkanlarını kullanmaya çalışmışlardı. Devletin kasasını teslim ettikleri damat Türkiye'yi bu hale getirmiş oldu."
Kamu hizmeti vermesi gereken İDO'nun özelleştirildiği zaman CHP olarak buna karşı çıktıklarını dile getiren Salıcı, o zaman 860 milyon dolarlık özelleştirme geliri ile metro hatlarının yapılacağının söylendiğini hatırlattı.
Salıcı, "Açıklamış oldukları hatların hiçbirinde bugün itibarıyla metro falan yok. İDO sefer iptallerine başladı. Belki bir süre sonra sektörden çekilecek kar edemediği için. Vatandaşımız İDO'yu kullanamadığı zaman köprülere yüklenecek. Zaten trafik keşmekeş içinde. İstanbul'u 1994'ten beri yönetiyorlar, hiçbir önemli sorununu çözmüş değiller." dedi.
Ekonomideki kötü gidiş nedeniyle çok sayıda iş yerinin kepenk kapattığını öne süren Salıcı, vatandaşlarda, işçide ve işverende bir gelecek kaygısı yaşandığını, iktidarın da çözümü bulmaktan aciz olduğunu savundu.
- "Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığında netleşme yok"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin soruları yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, Muharrem İnce'nin randevu talebine ilişkin soru üzerine, "Sayın Genel Başkanımız bir randevu verecek ve bu hafta içinde bu randevu gerçekleşecek." diye konuştu.
Salıcı, Mansur Yavaş'ın adaylığına yönelik soruyu yanıtlarken, "Biz Mansur Yavaş'ın adaylığını açıklamış değiliz. CHP özel bir angajman içinde olduğunu beyan etmiş de değil. Partili arkadaşlarımızın bir kısmının görüşlerini partinin yetkili organlarında söylemesi kadar doğal bir durum yok. Bu konuda bir netleşme yok. Cengiz Topel Yıldırım'la ilgili, o da aynı kategoride bir arkadaşımız ama bir netleşme yok. Ankara adaylığı konusunda, netleşme oldukça paylaşacağız." ifadelerini kullandı.
"Muharrem İnce'nin İstanbul'a aday yapılmaması durumunda CHP'de İnce krizinin daha da büyüyeceği söyleniyor. Bu iddialara ne diyorsunuz?" sorusuna Salıcı, "CHP'de kriz yok ama memlekette harbi kriz var. Sayın İnce ile Kılıçdaroğlu'nun görüşmesi gerçekleşmeden yorum yapmak kehanet olur." yanıtını verdi.
Salıcı, bir soru üzerine, İYİ Parti ile görüşmelere ilişkin bilgi verirken, Kılıçdaroğlu'nun İYİ Parti'den Aytun Çıray'la resmi bir görüşme yaptığına dair bilginin bulunmadığını vurguladı.
Oğuz Kaan Salıcı, "İYİ Parti ile görüşmeler yapılıyor. Bir iş birliği çerçevesi oluşacak mı, oluşmayacak mı bunu önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz ama bununla ilgili şu anda detay açıklanacak noktada değiliz. Bir süreç var, umarız olumlu bir süreç ortaya çıkar ama bunda İYİ Parti'deki yetkililerin de tavırları olaya katkı sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşmenin sorulduğu Salıcı, şunları söyledi:
"Saray şunu görüyor, toplum 24 Haziran seçimlerine giderken belki yeterince hissetmiyordu ama bugün itibarıyla Türkiye'nin önemli sorunları açısından iyice sıkılmış durumda. Ekonomi de bunun başında geliyor. Domates, patates ve soğan fiyatları, Türkiye'de her evde olması gereken şeyler, bunların fiyatlarının geldiği noktayı ve asgari ücretin değişmediğini saray da görüyor. 'Biz eğer seçimlere tek başımıza girersek ciddi bir sıkıntı yaşarız.' duygusu içindeler. MHP ile bir ay önce ağır sözler ederek ayrışmış olmalarına rağmen tekrardan bir araya geliyor olmaları, tam anlamıyla bir paniğin göstergesidir. Kendi başlarına seçime giremeyeceklerini, böyle bir öz güvene sahip olmadıklarını açık bir şekilde gösteriyor. "
Salıcı, Saadet Partisi ile görüşme konusundaki bir başka soru üzerine, "Saadet Partisinden önümüzdeki günlerde bir randevu talebimiz olacak. Görüşme genel başkan düzeyinde olacak." bilgisini paylaştı.
AİHM'in Selahattin Demirtaş'la ilgili kararı konusundaki soruya da Salıcı, şu cevabı verdi:
"Sayın Erdoğan, yargı kendisinin istediği yönde karar verdiği zaman yargının bağımsız olduğunu ifade eder, kararlar onun hoşuna gitmediği zaman 'tanımıyoruz' der. Sayın Erdoğan kendi işine gelen kararlara karşı müşfik, işine gelmeyen kararlara karşı eleştirel bir yaklaşım içinde. AİHM, Türkiye'nin tanıdığı ve almış olduğu kararların bağlayıcı olduğu bir mahkeme. Mahkemenin verdiği karar hoşumuza gitmeyebilir, hoşumuza da gidebilir ama mahkemenin verdiği karar bağlayıcıdır. Biz o mahkemelerin kararına saygı duymak durumundayız. AİHM'in verdiği kararlar ne kadar bağlayıcı ise Türk mahkemelerinin de verdiği kararlar o derece bağlayıcıdır. Sayın Erdoğan'ın AİHM'in verdiği kararlarla ilgili bir sıkıntısı varsa, kendisi AİHM'e neden başvurdu, hak arama yönünde çaba gösterdi?"
Salıcı, soru üzerine, HDP ile resmi görüşmeleri olmadığını belirtti.
İYİ Parti ile görüşmeye ilişkin soruyu da yanıtlayan Salıcı, detayların belli olmadığını, iki tarafın da önerileri olacağını ancak bunun henüz somutlaşmadığını dile getirdi.
Açıklamalarının ardından Salıcı, Diyarbakır'da bir firmanın, kilosu 28-29 liradan Et ve Süt Kurumuna hiç sıra beklemeden et sattığını öne sürdü ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye bir sorusu olduğunu .
Oğuz Kaan Salıcı, "Bu firma Diyarbakır kombinasında sıra beklemeden tüm hayvanlarını satıyor. Sorun şurada, Et ve Süt Kurumu üç market zinciri üzerinden topluma ucuz et veriyor. Aynı firmaya, yani kendisinden 28-29 liradan hayvan alımı yaptığı et alımı yaptığı firmaya, kilosu 20 liradan et satıyor, o da bu eti zincir firmalara veriyor. Bu firma kim? Bu firmaya niye böyle bir imtiyaz sağlıyorsunuz? Üçüncüsü, siz bu kadar aleni bir usulsüzlüğü daha önce hayatınızda gördünüz mü?" ifadelerini kullandı.